# 59 Yazardan Yeraltına Mektuplar Var... #
Haziran 2012’de Kitap-lık dergisinde kapak konusu olan bir proje 59 yazarın katılımıyla kitaba dönüştü.
Murat Yalçın’ın hazırladığı Yeraltına Mektuplar kitabına 59 yazar hayatta olmayan yazarlara yazdıkları mektuplarla katıldı.
Behçet Çelik'ten Sabahattin Ali'ye;
Ne kadar gençmişsiniz. Kırk bir yaş nedir, Allah aşkına. Üretkenliğiniz ve bu kısacık ömre sığdırdığınız roman, hikâye ve şiir kitaplarınız nedeniyle bu kadar genç öldüğünüze, öldürüldüğünüze inanmak zor, ama ne yazık ki öyle. Kim bilir daha ne romanlar, ne hikâyeler vardı aklınızda, daha neler yazacaktınız? Sizi düşündüğümde benim içimi yakan yazacaklarınızdan yoksun kalmış olmamız değil ama; sizin yapamadıklarınız – eşinizle ve kızınızla kim bilir nasıl hoş zamanlar geçirecektiniz, arkadaşlarınız sizin güzel sohbetinizden nasıl keyif alacak, mektup arkadaşlarınız kıvrak kaleminizden çıkan hoş şakalara nasıl güleceklerdi. Canınızın yandığı olacaktı haksızlıklara tanık olduğunuzda, bir küfür gönderecektiniz, güçlülerin güçsüzlere reva gördükleri zulüm karşısında içinizi öfke kaplayacaktı, ya da “İstek”teki gibi gene ölmek aklınızdan geçiverecekti kısa bir an için; sebepsiz bir keder, kafanızın içini öldürecek bir melankoli sizi saracak, onun etkisiyle kaleme kâğıda sarılacaktınız. Ya da bir vesile yaratıp –kamyonla peynir ticareti benzeri bir iş mesela– Anadolu’nun köylerini, kasabalarını gezecektiniz, içiniz açılacaktı şehirden uzaklaşıp yeni insanlar, yeni yerler tanıdığınızda. Daha bilenmiş olarak dönecektiniz, eşi dostu toplayıp yeni bir dergi ya da gazete yayınlamanın yollarını arayacaktınız.
İşte yazdığın kitap! Gecenin Sonuna Yolculuk, yaşamın ölümden, ölümün yaşamdan aldığı intikamların geçidi değil mi? Ama ne geçit! Avrupa, Amerika, Afrika’da insan... Savaşta, barışta, sahnede, sokakta, akıl hastanesi ve akıldışı düzen içindeki insana dair bir geçit ki bastığı yeri sarsıyor. Bu yüzden kitabın edebiyat anlayışını değiştiren bir yapıt olarak niteleniyor. Ayrıca tarihin tozlu sayfalarında kalmış filan da değilsin, hâlâ okunuyorsun, hâlâ çok güçlü bir referanssın. Buna sevinmeli mi üzülmeli mi bilemem ama, ütopya ve ideoloji yazmaktansa, insanın alacasını yazmanın yazara daha uzun bir ömür sağladığı ortada. Senin politik söylemlerin haklı olarak lanetlenirken, Gecenin Sonuna Yolculuk her daim el üstünde; çünkü insanlığın kargaşası aynen yazdığın dönemlerdeki gibi, ne aynısı, daha da beter biçimde sürüyor.
Cemil Kavukçu'dan Raymond Carver'a;
“Jerry, Molly ve Sam” öyküsünü bitirince durdum, kitabı kapatıp önümdeki sehpanın üzerine koydum. Sana mektup yazmaya da o anda karar verdim. Bugün 2 Ağustos 2012, senin ölüm yıldönümün. Tam 24 yıl olmuş. Yaşasaydın bugün 74 yaşında olacaktın ve bu 24 yıl içinde kim bilir ne öyküler, şiirler yazacaktın. Hayatta olsaydın bu mektubu sana ulaştırabilir miydim, emin değilim. Ulaştırsam da okuyamazdın, çünkü Türkçe yazıyorum. Ama şimdi beni duyumsadığını biliyorum. Bu da bilimsel açıklaması olmayan çok farklı bir şey. Bana yazarsan –yazacağına ve bir biçimde bana ulaşacağına inanıyorum– mektubun “Sevgili Okurum Cemil Kavukçu” diye başlasın. Yazışmamız sürmeyecek ama bir gün seninle karşılaşacağız. Balık avlayamasak bile konuşuruz, üstelik edebiyatı işe hiç karıştırmadan. İlk öykün yayımlandığında 22 yaşındaymışsın, ne güzel. Ama öykülerinin kitaplaşması için 16 yıl beklemen hiç de güzel değil. Thomas McGuane, Tobias Wolff, Amy Hempel de o kadar bekledi mi bilmiyorum. Aslında onların yazdıklarına da yabancıyım. Tek bildiğim, sizi “kirli gerçekçilik” akımı şemsiyesinin altında toplamaları. Böyle bir amacınız yoktu tabii. Bu tür yakıştırmaları, zaman zaman da zorlamaları yapanlar hep çıkar. İnegöl buluşmamız gerçekleşseydi, dere kenarında balıklarımızı yer şaraplarımızı yudumlarken bunu da sorardım sana. “Bu kirli gerçekçilik de ne iş Raymond Abi?” derdim.
---
Hazırlayan: Murat Yalçın - Yeraltına Mektuplar – 59 Yazardan Hayatta Olmayan Yazarlara | Yapı Kredi Yayınları, Mektup, 336 sayfa, Haziran 2013.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder