# Luigi Pirandello - Biri Hiçbiri Binlercesi | Kitaptan okuma parçası #
Luigi Pirandello (28 Haziran 1867 -10 Aralık 1936), İtalya'nın en önemli oyun, öykü, şiir ve roman yazarıdır. Özellikle oyunlarıyla dünya çapında üne kavuşmuştur. 1934 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır. Maddi nedenler ve 1. Dünya Savaşı nedeniyle bozulan aile huzuru sonrasında psikolojik olarak zor bir dönemden geçen Pirandello'nun bu dönemindeki eserler otobiyografik özellikler taşımaktadır. 1925 yılında Roma Sanat Tiyatrosu'nun başına getirilen Pirandello, bu görevi sonrasında eserlerinin pek çok tiyatro ve edebiyatseverle buluşturma olanağı bulmuştur. 1925-1926 yılları arasında en önemli eseri olan Biri Hiçbiri Binlercesi'ni yazmıştır.
Moscarda kimdir, kendi gördüğü mü yoksa başkalarının gördüğü mü? Kişilik bölünmesinin acımasızca ve mizahi bir dille işlendiği eser, ölümsüz bir de edebi kahraman da yaratır, “Vitangelo Moscarda.” Ve o kahraman bize şu soruyu sorar, insan bir midir, hiç midir yoksa binlerce midir?


Biri Hiçbiri Binlercesi: Karım ve Burnum, sayfa 5
Yirmi sekiz yaşındayım ve bu yaşıma kadar burnumla barışık yaşadım. Tamam kabul, kusursuz bir burun değil ama bedenimin ve kişiliğimin öteki parçaları gibi, oldukça makul ve uyumludur. Bu nedenledir ki ufak tefek kusurların kabul edilebilir olduğunu düşünmek, kolayıma geldi hep. Bir de alınyazısı diyebileceğimiz sakatlıklar var ki onları konuşmayalım dahi. Ama şimdi karımın, vücudumun küçücük bir kusurunu burnuma sokmasına ne demeli. Bu ani, beklenmedik keşif, hak etmediğim bir muamele ve öfkemin kabarması da işte tam bu yüzden.
Biri Hiçbiri Binlercesi: Peki, ya sizin burnunuz?, sayfa 8
Ona, sabah karımın baktığı gibi bakmaya devam ettim. Yani yüzümde şaşkınlık, acıma ve sızı karışımıyla. Burnumun durumu hakkında ne zamandır haberdar acaba? Allah bilir başka kaç kişi biliyordur yamuk olduğunu. Ben, herkesin beni düz burunlu Moscarda olarak bildiğini sanırken ve bunca yıldır kaç kez Tizio'nun veya Caio'nun burunlarının kusurları hakkında ileri geri laflar ederken, kim bilir kaç kişi beni yamuk burunlu Moscarda olarak görmüştür ve kendi burnunun yamukluğuna bakmadan konuşan şu hergeleye de bakın hele, demiştir ardımdan.
Biri Hiçbiri Binlercesi: Yalnızlığın cazibesi?, sayfa 12
Ruhumu karabasanların kapladığı o günden bu yana yalnız kalmak istiyorum. Hiç olmazsa bir saatçik. Bunu ne çok arzuladığımı bilemezsiniz. O kadar ki karımın yakınlarda bir yerde olduğunu bilmek bile beni çileden çıkarıyor.
Biri Hiçbiri Binlercesi: O yabancının izinde?, sayfa 19
Başkalarının benim yüzümde, artık "ben" diyemeyeceğim ve eskiden tanıdığım birisini görüyor olmaları fikri, artık benim olduğunu söyleyemeyeceğim bedenimi bir yabancı olarak görebilmemi sağlayan gözlerle, dışarıdan bakıldığında görülebilen birisi, içimde yer bulmuş, onlar için "ben" olan (ama benim için değil) bu şekilde bir hayat, onlar için "ben" haline varamadığım ve tüm bu tuhaf düşünceler, sükûnet vermiyor bana.
Biri Hiçbiri Binlercesi: Ve demek ki?, sayfa 25
Demek ki, hiçbir şey değilmişim. Size az mı geldi! Olabilir. İşte, sevgili karım Dida'nın, beni kızdırmak için söyledikleri neticesi ortaya çıkan korkunç hallerimin ve varlığımı yakıp yıkan düşünceler sonucu oluşan ilk liste. Demem o ki sırf burnum sağa kayık diye düşündüklerimden sonra aldığım notlar.
---
Luigi Pirandello - Biri Hiçbiri Binlercesi | Aylak Adam Yayınları, Roman, Çeviren Fuat Sevimay, 167 sayfa, Haziran 2013.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder