# Emine Seçeroviç Kaşlı - Kurşunların da Rengi Var | Kitaptan okuma parçası #
Emine Seçeroviç Kaşlı - Kurşunların da Rengi Var | Alfa Yayınları, Hayat Öyküsü, 170 sayfa, Temmuz 2013.
Kurşunların da Rengi Var kitabı Emine Seçeroviç Kaşlı'nın gerçek hayat öyküsüdür. Bütün olaylar yazarın, 1992-1995 yılları arasında Bosna Hersek'te olan savaşta yaşadıklarını aktarmaktadır.
Bilir misiniz, kurşunların da renkleri var...
Komşumuzun evi güvenli değildi artık. Gerçi öyle bir savaşın içindeydik ki hiçbir yer güvenli değildi. Sarajevo, her tarafı dağlarla çevrili bir şehirdi.
Etrafımızı saran bütün dağlarda üzerimize bomba yağdıranlar vardı. Bir kuyuya düşmüş gibi şehrin içinde çırpınıyorduk. Sesimizi duyurmaya çalışıyorduk, ama duymak isteyen yoktu.
Karanlık gecelerde her ışık parçası çok net görünüyordu ve gördüğüm her ışık bomba ya da kurşunlardan çıkan ışıklardı.
Bilir misiniz, kurşunların da renkleri vardır.
Gecenin karanlığında belli olan, dağın bir tarafından üzerimize doğru hızla uçan, rengârenk kurşunlar...
Böyle anlatınca çok da güzel geliyor kulağa. Mavi, kırmızı, yeşil kurşunlar geceleri çok net görülen ışık oyunları gibi. Bazen sessizce oturduğum yerden kurşunları izlerdim. "Hangi rengin üzerinde, hangimizin ismi yazılı acaba?" diye düşünürdüm. Filmlerde gördüğümüz kurşunlar hiç renkli değildi... Ben de zaten filmde değildim.
Zaman geçiyordu ve insanlar hâlâ savaşın uzun sürmeyeceğine inanıyordu. Bense filmlerde izlediğim savaşın gerçekte ne olduğunu öğrenmeye başlamış, her bir bombayla her şeyin tekrar tekrar değiştiğini, hayatımızın eskisi gibi olmayacağını anlamıştım. İlk aylarda düşen her bombadan, atılan her kurşundan sonra yaşadığım korkunun etkisiyle nefessiz kalıyor, annemin sayesinde sakinleşiyordum. Düşmanın etrafımızdaki dağlarda olduğunu biliyordum, bu yüzden uzaktan gelen her bomba sesinden sonra "Acaba dağda bizim askerleri yenip şehre mi girdiler?" diye düşünüp korkuya kapılıyordum.
Bombalar yüzünden hissettiğim korku dışında bambaşka bir korkuyu yaşadığım gün ailece oturuyorduk, bir tek babam dışarıdaydı. Dışarıdan kurşun sesleri geliyordu sürekli. Sonra birden arka arkaya üç bomba sesi geldi. Çok uzağa düşmemişti, belliydi. Her seferinde olduğu gibi ilk bomba sesiyle birlikte yaşadığım şok yüzünden nefes alamaz olmuştum, boğuluyormuş gibi hissediyordum. Çok geçmemişti ki bir komşumuz geldi yanımıza ve bombaların insanların ekmek bekledikleri yere düştüğünü, çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu söyledi.
Babam da çarşıdaydı.
O an hıçkırarak ağlamaya başladım, yaşadığım korkuyu o ana kadar hiç hissetmemiştim. Sadece "baba, baba" dediğimi hatırlıyorum. Canım annem sakinleştirmeye çalışıyordu yine beni, babamın iyi olduğuna inandırmaya çalışıyordu.
Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder