6 Ağustos 2013 Salı

Susam ve Zambaklar

Susam ve Zambaklar

Susam ve Zambaklar, John Ruskin | Aylak Adam Yayınları, Düşünce, Çeviren Emre Murat Bozer, 111 sayfa, 9786056404375, Ağustos 2013.

Susam ve Zambaklar, John Ruskin'in parlak ve göz alıcı tespitleri, okuyanı provoke eden cümleleri bu güzel kitapta bir araya geliyor. Aydınlanmacı düşüncesinin günümüze düşürdüğü ışık, hem parlaklığını hem de etkileyiciliğini sürdürüyor.

Susam ve Zambaklar, bir başucu kitabı ve bir kılavuz kitap olmayı hak eden metinleri, bizi yeniden okumaya ve hayat hakkında yeniden düşünmeye çağırıyor.


1. Bu akşamki ilk görevim, ilan edilen ders başlığındaki anlam karmaşasından dolayı sizlerden özür dilemek olacak. Gerçeği söylemek gerekirse, saltanat sürenler olarak bilinen, hazinelerin ve bolluğun krallarından değil de zenginlikten ziyade ayrıcalığın bir başka türü olan, takdir edilenlerin hâkimi olarak bilinen krallardan bahsedeceğim. Hatta bir anlığına dikkatinizi güven üzerine çekme (bazen birinin arkadaşına işin iyi tarafından bakabilmesini sağlayabilmesi gibi) ve konu beklenmedik bir şekilde sarpa sarıncaya kadar asıl anlatmak istediğimi elimden geldiğince gizleme niyetindeydim. Ayrıca dinleyenlerin verilmek istenen mesajla ilgili ipucu vermeyen konuşmacıları takip etme gibi bir çabaları olmadığını bizzat söylevlere sık sık gidip gelen kişilerden duyduğum için, gerçek yüzümü bir an önce göstereceğim ve kitaplarda gizli olan hazinelerden, onları nasıl elde ettiğimizden, nasıl yitirdiğimizden bahsedeceğimi size açıkça söyleyeceğim. Ne kadar sıkıcı ve kapsamlı bir konu diyeceksiniz. Evet, o kadar kapsamlı ki tamamından dem vurmaya yeltenmeyeceğim. Sadece okumak hakkındaki birkaç kanıyı ele almaya çalışacağım. Edebiyatımızdaki ve eğitimimizdeki gelişmelere karşın halkımızın düşünce yapısının ne halde olduğunu görmek beni bu kanılar üzerinde daha derin düşünmeye sevk ediyor.

2. Farklı sınıftan gençlerin okuduğu okullarla bağlantılarım var ve anne babalardan çocuklarının eğitimleriyle ilgili birçok mektup alıyorum. Bu mektupların çoğunda anne babalardaki (bilhassa annelerdeki) "çocuklarının hayatta edinecekleri mevki" düşüncesinin diğer düşüncelere baskın olması dikkatimi çekti. "İnsanı okumak kurtarır" sözü bu durumu çok iyi örnekler. Anladığım kadarıyla yazanların birçoğu iyi bir eğitim peşinde değiller. Hatta öğretimin doğruluğuna bile önem vermiyorlar. Asıl önemsedikleriyse; çocuklarının karnı tok sırtı pek olmaları, varlıklı evlerin kapılarını kendilerine güvenerek çalabilmeleri ve nihayetinde kendilerinin de böyle bir eve sahip olabilmelerini sağlayacak bir eğitim. Oysa anne babalar eğitimin ebedi bir gelişme olduğunu, böyle bir eğitimin doğru verildiği zaman zannettiklerinden çok daha kolay edinilebileceğini, yanlış verildiği zamansa bu gelişime asla erişemeyeceklerini anlayamıyorlar.

---

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder