24 Ocak 2014 Cuma

Bir Devlet Arıyoruz

Bir Devlet Arıyoruz, Uğur Mumcu tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Umag Yayınları, İnceleme Araştırma, 9789758084333, 209 Sayfa, Mayıs/2009


Kitabın 136. ve 137. sayfasından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

ADAM HARCAMAK...
Sağcı partiler biraz yetenekli adam buldular mı, bu adama tutkal gibi yapışırlar. Sol kesim ise, sosyalistinden sosyal demokratına kadar, adam harcamada birbiriyle yarışır.
Yerel seçimlerde bu oluşumu bütün görüntüleriyle izliyoruz, istanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay, İzmit Belediye Başkanı Erol Köse, Gaziantep Belediye Başkanı Esat Kaya Turgay, Adana Belediye Başkanı Ege Bağatur, birtakım parti büyüklerince tırpanlanmak için topun ağzına sürülmüşlerdir.
Bir belediyenin başarısı, büyük ölçüde o belediyenin sahip olduğu bütçeye, ödeneğe bağlıdır. Parası olmayan bir belediye günlük hizmetleri nasıl yürütebilir? Nasıl yol yapar, nasıl kanal açar, nasıl çöp toplar? işçisine, memuruna aybaşlarında verecek aylığı bulamayan belediyelere, "Siz niye iyi çalışmadınız" diye sorulur mu?
Geçen dönemin CHP'li belediye başkanları, gerçekten "talihsiz" bir döneme rastlamışlardır. Belediyelerin merkezi idare karşısında yetkileri sınırlıdır, üstelik kasaları tamtakırdır. Hükümet sağcı partilerin, büyük kent belediyeleri ise CHP'nin elindedir. Cephe partileri bu olguyu, bilinçli yaklaşımlarla değerlendirmeyi bilmişler ve büyük belediyeleri parasız pulsuz bırakmışlardır.
Cephe partilerinin amacı, bu belediyelerde çalışan kamu görevlileriyle işçileri, CHP'li belediye başkanlarıyla çatıştırmak, giderek belde halkıyla belediye başkanları ve o belediye başkanlarının bağlı bulundukları parti arasında çelişkiler yaratmaktır.
Belediye işyerinde örgütlenen Genel-iş Sendikası, cephe partilerince tezgâhlanan bu oyunlara gelmedi ve CHP'li belediye başkanları ile sol eğilimli Genel-iş Sendikası arasında, uzun boylu bir çelişki doğmadı. Tersine, özellikle İstanbul ve Ankara'da, DİSK ile belediye yönetimi arasında bütünleşme ve demokratik dayanışma doğdu.
CHP'li belediye başkanları bütün olanaksız koşullara karşın, yine de başarılı çalışmalar yapmışlardır. Şimdi CHP genel merkez yetkilileri, herhangi bir CHP'li belediye başkanına, "Siz başarılı değilsiniz" derlerse, cephe partilerinin dört yıldır ileri sürdükleri gerekçelere dolaylı yoldan da olsa hak vermiş sayılmazlar mı?
Öyle görünüyor ki, bazı genel merkez yetkilileri bu çelişkiyi çoktan göze almışlardır. Nedendir bilinmez, bazı belediye başkanları, bir türlü genel merkez yetkililerine yaranamamış-lardır. Öyleyse, "harca gitsin adamı", ne çıkar?
Cephe partileri, sol eğilimli sendikalarla CHP'li belediye başkanlarını birbirlerine düşürmeyi başaramadılar. Bu belediye başkanlarına oy veren halk, bu olumsuz koşullarda aynı belediye başkanlarına hak da verdi. Belediye başkanlarına halktan kaynaklanan bir tepki oluşmadı. Fakat partide içten içe körüklenen bazı akımlar, "Belediyelere sol militan alıyorsunuz'dan tutun da, "1 Mayıs günü neden DİSK ile işbirliği yaptın" demeye kadar varan suçlamalar, örneğin Dalokay'ın, Ahmet İsvan'ın çevresinde dolaşıp durmadı mı? Gençlik Kolları belediye başkanlarını suçlayan gizli raporlar yazmadı mı?
Bütün bu oluşum içinde yerel çelişkiler, CHP içinde egemenlik kurmak isteyen dar hiziplerin iktidar hırsıyla körüklenip tüzük ve "naylon delege" oyunlarına bağlanmıştır.
Yerel seçimler CHP için bir önemli dönemeçtir. Bu dönemeci, "adam harcamadan" ve MC partilerinin ekmeğine yağ sürmeden geçmek gerekiyor.
Bakalım CHP örgütü, bu sınavdan "adam harcamadan" geçmesini bilecek mi?

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder