Kitabın 160. ve 161. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Kişilerarası saldırganlık, insanların birbirlerini ve aralarındaki ilişkiyi tahrip etmeleridir. Karşıdaki insana zarar vermek amacıyla sergilenen tüm davranışlar, genelde ayırım gözetmeden "saldırganlık" olarak adlandırılır. Saldırganlık konusuna psikolojide, özellikle sosyal psikolojide önemli bir yer ayrılmıştır. Ancak saldırganlığın, birbirlerinden küçük farklarla ayrılan türleri vardır; bunlardan dördü, anlık öfkeleri izleyen kavgalar, tacizler, zorbalıklar ve yıldırmadır (mobbing). Bunlar, ortak paydaları aynı ama görünümleri farklı birer saldırganlık türüdür.
Aslında, sözünü ettiğimiz dört saldırganlık türünden başka saldırganlık türlerinden de söz edilebilir. Ancak bunların tümünün saldırganlık sayılıp sayılmayacağı tartışmaya açıktır. Sözgelişi ihmal (neglect) ve istismar (abuse) bir açıdan tam saldırganlık sayılmayabilirse de, bir açıdan bakıldığında da birer düşmanca tavır, bir tür saldırganlık sayılabilir. Çocuğu okula göndermemek, hastalandığında hekime götürmemek 'ihmal', çocuğa dilencilik yaptırmak, dövmek veya cinsel amaçla kullanmak ise 'istismar' tanımına girer. Bunlardan bazılarının doğrudan, bazılarınınsa dolaylı saldırı olduğu düşünülebilir. Burada, genel olarak saldırganlığa değindikten sonra, yukarıda sözü edilen dört saldırganlık türünü ayrı ayrı ele alacağız.
Saldırganlık
Saldırganlık, bir veya birkaç canlının bir veya birden fazla canlıya fiziksel açıdan ve psikolojik açıdan zarar vermesidir. Saldırganlık sonucunda kurbanda fiziksel ve ruhsal tahribat ortaya çıkar.
İnsanın saldırganlığının iki boyutu vardır. Birincisi doğuştan genlerle gelen kalıtımsal boyut, ikincisi ise öğrenme boyutudur. Saldırganlık eğilimi doğuştan gelebilir, ancak insanlar, içinde yaşadıkları kültürün ve kişisel yaşantılarının zihinlerinde oluşturduğu şemaların etkisiyle saldırganlık sergilerler. Çevrenin etkisiyle saldırganlığımız törpülenip azaltılabilir ya da daha keskin hale getirilebilir. Neye, ne zaman, nasıl saldıracağımızı yaşayarak öğreniriz.
Araştırmalara göre saldırganlığın önemli bir nedeni engellenmedir. Çocuklarda bazen engel, gerilemeye (regresyona) yol açabilir, örneğin fiziksel veya duygusal bir engelle karşılaşan üç yaşında bir çocuk, kısa aralarla da olsa emekleyerek eski bir gelişim basamağına dönebilir. Ancak çoğunlukla engellenme saldırganlık yaratır.
Saldırganlığı fiziksel ve sözel (küfür, alay) olmak üzere iki ana grupta toplarız. Genelde, fiziksel saldırganlığın kurbanda fiziksel tahribat, sözel saldırganlığınsa psikolojik tahribat yaptığı düşünülürse de, bu doğru değildir.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder