26 Mart 2014 Çarşamba

Kırk Vezir Hikayeleri

Kırk Vezir Hikayeleri, N. Ahmet Özalp tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da %30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |   Kapı Yayınları, Hikaye, 9786055107420, 366 Sayfa, Mart/2014

Kitabın 258. ve 259. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.


"Eski zamanlarda Kahire'de Numan adında bir kişi yaşardı. Numan'ın ailesi karısı ile tek oğlundan oluşuyordu.
Günlerden bir gün Numan'ın oğlunun okuma çağı geldi. Numan oğlunu alıp mektebe götürdü, hocaya teslim eyledi.
Numan son derece yoksul bir adamdı. Sakalık ederek ailesinin geçimini kıt kanaat sağlardı.
Numan'ın oğlu kısa sürede okumayı söktü, yine kısa bir zamanda Kur'an'ı hatmetti. Hocası, çocuğa babasına hoca hediyesini hatırlatmasını söyledi. Çocuk da gelip babasına hocasının sözlerini aktardı.
Numan, 'Ey oğul!' dedi, 'Kur'an Allah Teâlâ'nın kelamıdır. Ona layık bir nesnemiz yoktur. Elimizde yalnız sakalık yaptığımız devemiz vardır. Bari onu götür, hocana ver!'
Çocuk deveyi alıp hocasına götürdü.
Deve gidince Numan'ın kazanç kapısı kapanıverdi. O gün hiç para kazanamadı. O gece karısı, çocuğu ve kendisi aç kaldılar.
Meğer Numan'ın karısı ağzı son derece bozuk, çenesi düşük bir kadınmış. Bu hâli görünce başladı dırdıra:
'Bre koca, sen deli misin? Aklın hani, nereye gitti? Bir deven vardı, onunla sebeplenirdik, onu götürüp hocaya hediye ettin. Keşke bu oğlan doğmasaydı da sen götürüp okula vermeseydin! Ne o olaydı ne de okuduğu!' diye başlayarak kelimelere sığmaz bir velvele ve şamata çıkardı.
Numan, karısının şamatasından başını önüne eğdi, üzüntüsünden olduğu yerde sızıp kaldı. Rüyasında nur yüzlü, beyaz sakallı ve beyaz giysili yaşlı birisi geldi, 'Ey Numan, senin kısmetin Şam'dadır, git al!' dedi.
Numan rüyanın etkisiyle uyandı, çevresine bakındı, kimse yok. 'Acaba bu rüya Rahman'dan mıdır, yoksa şeytandan mıdır?' diye düşünürken yeniden uyudu. Aynı rüyayı yeniden gördü. Sözün kısası o gece nur yüzlü ihtiyar, üç kez Numan'ın düşüne girdi ve 'Senin rızkın Şam'dadır, durma Şam'a git, al!' dedi.
Sabah olunca Numan rüyasını karısına anlattı.
Kadın, 'Devemizi verip bizi aç bıraktın, şimdi şamatamıza dayanamayarak kaçmak mı istiyorsun? Korkarım sen evladınla beni terk edip gideceksin!' dedi.
Numan: 'Canım ben kaçmıyorum...'
Kadın: 'Bırakmam, bırakmam, sen nereye gidersen ben de seninle giderim!'
Numan kaçmayacağına sağlam yemin etti. Bunun üzerine kadın güvenerek gitmesine izin verdi.
Numan yola çıktı, uzun bir yolculuktan sonra, günlerden bir gün Şam'a vardı, dosdoğru Emeviyye Camii'ne gitti.
Fırında ekmek pişirterek evine taşıyan birisi, Numan'ı görünce misafir olduğunu anlayarak ona sıcak bir ekmek verdi. Yorgunluktan bitkin durumdaki Numan karnını doyurduktan sonra yatıp uyudu. Rüyasında nur yüzlü ihtiyarı yine gördü. 'Yâ Numan, rızkını aldın, burada bekleme, hemen evine geri dön!' dedi.
Numan uyandı, bu duruma hem şaşırdı, hem de üzüldü. 'Bunca sıkıntı ve zorluğu bir ekmek için çekmişiz!' diyerek geri döndü.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder