Kitabın 244. ve 245. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
"Peki, bu seni onun emirlerine uymak zorunda mı bırakıyor?"
Blake sinirden güldü. "Ondan emir almıyorum. Sadece
bazen onunla takılıyorum."
Tekrar koşmaya başladılar. "İyi, senin adına sevindim. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim, lafı da tam buraya uydu."
"Hey, onunla arkadaşlık yapmanın nesi yanlış? Fakir insanlar sadece diğer fakirlerle takılabilir mi demek istiyorsun?"
"Hayır, elbette öyle demiyorum."
"Kara Kasabalı çok arkadaşım var. Birçoğuyla futbol oynuyorum. Tiffany'nin yanına da bazen gidiyorum. Çok süper olanakları var, birlikte vakit geçiyoruz. Hem ne olmuş ki?"
"Canın ne istiyorsa onu yap."
"Canım seninle çıkmak istiyor." Bu kez Blake durdu, Mikki'yi de durdurdu. "Ne dersin? Benimle çıkar mısın?"
"Neden?"
"Neden mi? Çünkü senden hoşlanıyorum."
"Beni tanımıyorsun bile."
"Bu da seninle çıkmam için harika bir sebep. Birbirimizi daha iyi tanırız. Ama ilgilenmiyorsan unut gitsin. Aklındaki mükemmel insan kalıbına uymadığım için üzüldüm. Sana iyi koşular." Blake bu sözlerin ardından öteki yöne koşmaya
başladı.
"Bir dakika."
Mikki yanına yaklaşırken Blake durdu. "İlk buluşmamızda ne yapmak istiyorsun?"
"Ne?"
"Planın, Blake. Neden bahsettiğini bilmem gerek. Tekrar zenginlerden oluşan kalabalığa girip birisini yere sererek oradan çıkmak istemiyorum. Tabii o kişi Tiffany'yse hariç. Ondan gerçekten keyif aldım."
"Öyle bir şeyden bahsetmiyorum. Kasabada bir kahve evi var. Akşamlan müzik oluyor. Canlı değil ama çok iyi bir DJ'leri var. Oraya gidip müzik dinleyeceğimizi, dans edeceğimizi düşünmüştüm. Eğleniriz biraz o kadar."
Mikki bunu düşündü. "Fena değil gibi. Ama sadece dans edip müzik dinleyeceğiz."
Blake ona dikkatle baktı. "Neden? Aklında başka bir şey
mi var?"
"Hayır, sadece..." "Liam mı?"
"Orası seni hiç ilgilendirmez," dedi Mikki sert bir tavırla. "Tamam, tamam. Haklısın. Benim ehliyetim var. Yarın akşam saat yedi gibi seni almaya gelirim, olur mu?"
"Önce babama sorayım ama bir sorun olacağını sanmıyorum."
"Güzel," dedi Blake. "Anlaştığımıza sevindim. Koşumuzu bitirelim mi?"
Mikki gülümsedi, Blake'i kumdaki tepeciğe doğru itti. Blake kollarını açarak yere düştü.
"Sıkıysa beni yakala," diye seslendi hızlıca koşup kahkahalar atan Mikki.
Blake ayağa fırlayıp onun peşinden gitti. tarafından yazılmıştır.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder