18 Nisan 2014 Cuma

Gerçek Renkler

Gerçek Renkler, Kristin Hannah tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Pegasus Yayınları, Roman, 9786055360252, 510 Sayfa, Ekim/2011
Kitabın 344. ve 345. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Winona derin bir nefes aldı. Vivi Ann bu sorunun duymaz-lıktan gelinmesini tercih ederdi ama Winona öyle yapamazdı. "Hayır. Bilmiyordum."
"Babam kendisini ziyaret etmeme izin vermiyor." "Bence muhtemelen en iyisi bu."
Noah bir anda gencecik ve korunmasız göründü. "Niçin kimse benim ne düşündüğümü umursamıyor?"
Yanıt vermeye fırsat bulamadan kapı çalındı ve Winona gidip kapıyı açtı.
Cissy üzerinde posta pulu kadar küçük, ipli bir bikiniyle kapıda belirdi. "Babam hazır olduğunu söylememi istedi." Noah ayağa kalkıp onlara doğru yürüdü.
Winona, Cissy'nin, yeğenine bakışını gördü. Çocukların son zamanlarda hangi kelimeleri -çekici, sevimli, seksi ya da her neyse-kullandıklarını bilmiyordu, ama bir kızın bir erkeğe böyle bakmasının ne anlama geldiğinden adı gibi emindi. "Kaçıncı sınıfa geçtin, Cissy?" diye sordu Winona.
"Dokuzuncu sınıfa başlayacağım."
"Sahi mi? Noah da öyle." Winona dönüp bakınca yeğeninin sivri yanaklarının kızardığını gördü. "Bence bu yaz o İngilizce
ödevini titizlikle yapsan iyi edersin."
Noah daha da kızarıp bir şeyler mırıldandı.
"Buradaki okulu seviyor musun?" diye sordu Cissy ona.
Noah omuz silkti. "Fena değil."
"Büyükannem arkadaş edinmekte zorlanmayacağımı söylüyor ama bilmiyorum..."
"Büyükannen kim?" diye sordu Winona. "Kasabada akrabaların mı var?"
Cissy, Noah'ya bakmaya dalıp gittiğinden yanıt vermesi zaman aldı. "Babam liseyi burada okumuş. Bütün ailemiz Oyster Sahili'ndendir."
"Oyster Sahili'ndeki lise mi? Şaka yapıyorsun. Öyleyse onu tanıyor olmalıyım."
"Büyükannemi tanırsınız herhalde. Myrtle Michaelian. Mo-untain Vista'da yaşıyor."
"Evet," dedi Winona. Noah'nın bu ismin öneminden haberdar olup olmadığını merak ediyordu. "Myrtle'ı tanıyorum."
Vivi Ann en çok yazları rahat geçiriyordu. Sabahları erkenden, şafak vaktinden epey önce kalkıyor ve günlerini dolduran uzun bir yapılacaklar listesine başlıyordu. Düzenlenip yapılacak dersler, toplantılar ve potlar, beslenmesi ve egzersiz yaptırılması gereken hayvanlar, eğitilecek atlar, panayır hazırlıkları vardı. Vivi sabahtan akşama kadar meşguldü, hiçbir şeye fazla kafa yorama-yacak kadar hızlı hareket ediyordu, ama en yoğun zamanlarda bile çiftlikte sessiz ve karanlık, tepede gökyüzünün yıldızlarla dolu olduğu bu geceki gibi geceler de yaşanıyordu. Ve Vivi elinde olmadan, yatak odasından sıvışıp çayırlık arazide koşarak bu kulübeye geldiği o eski gecelerde neler hissettiğini anımsıyordu. Yaşadığını hissetmenin, karanlıklar yerine gün ışığından ibaret bir varlık olduğunu hissetmenin nasıl bir şey olduğunu... "Selam, Kaçak," dedi Vivi çitlere yaklaşarak. Yaşlı iğdiş topallayarak yaklaşıp kadifemsi yumuşaklıkta bir selamla karşılar gibi kişnedi. Vivi ona bir elma verip atın kulaklarını kaşıdı. "Nasılsın oğlum? Eklemlerin ağrıyor mu? Ağrı kesiciye ihtiyacın var mı?"
Arkada bir araba belirdi; far lambaları karanlığın içinde par-layınca Kaçak ürkerek geri çekildi.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder