Kitabın 176. ve 177. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
ÖĞRENME ORTAMINA DUYGULARI KATMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?
Sınıfta günlük küçük kutlamalara yer verin. Özellikle doğum günleri kutlamalar için iyi fırsatlardır. Yalnız burada önemli bir nokta var. Kutlamaları dersin başında ve sonunda yapmayın. Çünkü dersin başında ve sonunda öğrenciler zaten yoğun bir duygu içindedir. Doğru zaman dersin ortasıdır. Kutlamaların çok uzun olmamasına dikkat edin. Bunun amaç değil öğrenmeyi kolaylaştıran bir araç olduğu aklınızda olsun.
- Öğrencilerin sınıfta sunumlar, gösteriler ve tiyatrolar sunmasına fırsatlar verin. Düşünün, okulun tamamına sunulacak bir tiyatro oyununda görev alan çocuklar provalarda ve sahnede stres, kaygı, heyecan, mutluluk gibi birçok duyguyu yaşayacaktır.
- Çok bilinen bir şarkının melodisini dikkate alarak öğrencilerden öğrendiklerini söylemeleri istenebilir. Veya bestesi, sözleri onlara ait bir şarkı hazırlamaları istenebilir. Şarkıları arabesk, opera, pop gibi tarzlarda olabilir. Şarkılar söylenirken ritimler yoluyla hareketler yapılabilir.
- Şairler dinleyicinin duygularına hitap etmeyi çok iyi bilir. En güzel şiirlerini okurken arkadan bir fon müziği girer ve dinleyiciler büyülenir. Öğretmenler de en önemli bilgileri sunarken şairler gibi fon müziği kullanabilirler. Bu bilgiler şiir veya öykü şeklinde olabilir.
- Duygular insan kimyasallarını olumlu veya olumsuz yönde etkileyerek davranışlarımızı, ruh dünyamızı, okul ve iş yaşantımızı hatta hayatımızı etkileyecek güce sahiptir. Öyleyse okul binaları duyguları önemseyen eğitim ortamlarının sağlandığı yerler olmalı. Öğretmenler öğretirken duyguları da dikkate almalı. Bu amaçla duyguları önemseyen öğretme etkinliklerine önem verilmeli. Neler olabilir bu etkinlikler? Okula sevilen bir kişi konuşmacı olarak davet edilebilir.'Münazara, öykü anlatma, şiir okuma gibi etkinlikler planlanabilir. Okullarda çok da önemsenmeyen kulüp çalışmaları ve sportif etkinliklere önem verilebilir.
- Duygular öğrenmenin bir parçası ise onun yer almadığı öğrenme eksiktir. Öğrenirken ve öğretirken duygular aktif olarak kullanılmalı. Bu amaçla oyun, drama, müzik gibi etkinlikler kullanılmalı.
- Öğretmenler, öğretmenin dışında model olmaya özen göstermeli. Bu model olma sadece davranış açısından değil duygusal açıdan da model olmayı içermelidir. Yani sadece 'sigara içmiyorum modeli olmak yetmez 'öğrenmeyi çok seviyorum modeli de olabilmeli. Bu amaçla dersi anlatırken derse heyecan katmalı, kitap okumanın önemini anlatırken gerçekten okumayı sev-diğini hissettirmeli. 'Çevreyi temiz tutalım' derken öğrencileriyle beraber bahçede temizlik yapabilmeli, onlarla bu konuda ders vermeyip konuşabilmeli.
- Bildik öğrenme ortamlarının dışına çıkılmalı. Şiir yazmayı çok seven bir çocuğun yazdığı şiirleri sınıfa davet edilen bir şair tarafından analiz edilmesi sağlanabilir. Matematik dersinde tahtadaki zor soruyu doğru cevaplayan çocuk tezahüratlarla alkışlanabilir. Her yeni konuda özel bir kutlama yapılarak pasta kesilebilir. Her konunun sonunda çocuklardan konuyu anlatan bir şarkı yazıp bestelemeleri ve sınıfta söylemeleri istenebilir. Bunun gibi her anı değişebilecek, ilginç uygulamalarla dolu olan bir sınıf, duyguların etkisine girmiş demektir.
- Duygusal açıdan stres yaşayan, bu nedenle kendini iyi hissetmeyen kişiler kafalarının karışık olduğunu, bir türlü dikkatlerini toplayamadıklarını, düşünme güçlerini kaybettiklerini söylerler. Bu cümleler öğrenirken stresle baş etmenin Önemini bizlere gösteriyor. İsterseniz şimdi de olumlu duyguların tahtakurusu olan stres konusundan bahsedelim.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder