Kitabın 286. ve 287. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Thomas dosyayı çantasına koydu.
"Hatta, bir seri katilin sokaklarda dolaştığı söyleniyor,"
diye devam etti Eduardo.
"Tamam, Eduardo. Dikkat ederim."
Eduardo el sallayarak kamaraya girdi.
Thomas, Dronningensgade Sokağı'nda yürüyerek Chri-tianshavn Meydanı'na çıktı. Havaalanına gitmesine daha çok zaman vardı. Lagkagehuset Fırını'na gidip bir paket tarçınlı çörek aldı. Sonra Sankt Annae Sokağı'ndan geçerek Victoria'nın sahaf dükkânına gitti. Dükkâna girince kapının üzerindeki küçük zil çaldı. Dükkânın içi taze kahve kokuyordu.
"İsveç'e mi gidiyorsun?" diye sordu Victoria, ağzındaki çöreği çiğneyerek. Victoria'nın, üzeri kitaplar ve kahve fin-canlanyla dolu yazı masasının yanında oturuyorlardı. Victoria ikinci çöreği tırtıklamaya başlamıştı bile. Torba boşalıncaya kadar da duracağa benzemiyordu. Şu iştaha bak, bu kadın nasıl tığ gibi kalabiliyor, diye düşündü Thomas.
"Orada Kanada geyikleri ve Neo Nazilerden başka bir bok yok ki. Ne yapacaksın orada?" diye devam etti Victoria. "Eduardo da uyardı beni."
"Dinlesen iyi edersin. Biliyor muydun, birbirleriyle ev-lene evlene genleri en çok deforme olan ikinci ülkedir İsveç. Birincilik Bulgaristan'da." "Bilmiyordum."
"Seni anlamıyorum. Yıllardır heyecan verici yerlere gitme hayalleri kuruyordun. İlk yola çıktığın yer İsveç."
"Böyle olması gerekiyordu."
"Senin teknenin yola çıkabileceğini bilmiyordum."
"Tekneyle gitmiyorum. Uçağım iki saat sonra kalkıyor," dedi Thomas ve seyahat rehberlerinin bulunduğu rafa bakmaya başladı.
"Sende Stockholm haritası yoktur, değil mi?"
"Stockholm?" diye sordu Victoria hayret içinde. "Stockholm'e gidiyorum deme bana şimdi."
"Biletimde öyle yazıyor."
"İsveç zaten başlı başına bir felaket. Bir de Stockholm ha. İsveçliler bile sevmiyorlar Stockholm'ü."
"Bana bir harita bulabilir misin?"
"Umarım aklın başına gelir," dedi Victoria ve gevşeyen pantolon askılarından birini sıklaştırarak oturduğu yerden kalktı. "Uyarmadı deme."
Victoria alışkanlık olduğu üzere elini kitap sırtlarında gezdirerek aradığını buldu. Kitabı raftan çekip Thomas'a doğru fırlattı. Thomas yıpranmış kitabı inceledi, Politiken gazetesi tarafından yayınlanan "İstikamet Stockholm" adında bir kitaptı. "Yahu bu ta 2002'den kalma. On yıldan fazla zaman geçmiş."
"Sana harita lazım değil miydi?" dedi Victoria geri dönerken. "O kitapta hem genel harita var, hem de semt haritası. Elinde bu kitap varken kaybolmazsın."
"Borcum ne?"
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz."Hatta, bir seri katilin sokaklarda dolaştığı söyleniyor,"
diye devam etti Eduardo.
"Tamam, Eduardo. Dikkat ederim."
Eduardo el sallayarak kamaraya girdi.
Thomas, Dronningensgade Sokağı'nda yürüyerek Chri-tianshavn Meydanı'na çıktı. Havaalanına gitmesine daha çok zaman vardı. Lagkagehuset Fırını'na gidip bir paket tarçınlı çörek aldı. Sonra Sankt Annae Sokağı'ndan geçerek Victoria'nın sahaf dükkânına gitti. Dükkâna girince kapının üzerindeki küçük zil çaldı. Dükkânın içi taze kahve kokuyordu.
"İsveç'e mi gidiyorsun?" diye sordu Victoria, ağzındaki çöreği çiğneyerek. Victoria'nın, üzeri kitaplar ve kahve fin-canlanyla dolu yazı masasının yanında oturuyorlardı. Victoria ikinci çöreği tırtıklamaya başlamıştı bile. Torba boşalıncaya kadar da duracağa benzemiyordu. Şu iştaha bak, bu kadın nasıl tığ gibi kalabiliyor, diye düşündü Thomas.
"Orada Kanada geyikleri ve Neo Nazilerden başka bir bok yok ki. Ne yapacaksın orada?" diye devam etti Victoria. "Eduardo da uyardı beni."
"Dinlesen iyi edersin. Biliyor muydun, birbirleriyle ev-lene evlene genleri en çok deforme olan ikinci ülkedir İsveç. Birincilik Bulgaristan'da." "Bilmiyordum."
"Seni anlamıyorum. Yıllardır heyecan verici yerlere gitme hayalleri kuruyordun. İlk yola çıktığın yer İsveç."
"Böyle olması gerekiyordu."
"Senin teknenin yola çıkabileceğini bilmiyordum."
"Tekneyle gitmiyorum. Uçağım iki saat sonra kalkıyor," dedi Thomas ve seyahat rehberlerinin bulunduğu rafa bakmaya başladı.
"Sende Stockholm haritası yoktur, değil mi?"
"Stockholm?" diye sordu Victoria hayret içinde. "Stockholm'e gidiyorum deme bana şimdi."
"Biletimde öyle yazıyor."
"İsveç zaten başlı başına bir felaket. Bir de Stockholm ha. İsveçliler bile sevmiyorlar Stockholm'ü."
"Bana bir harita bulabilir misin?"
"Umarım aklın başına gelir," dedi Victoria ve gevşeyen pantolon askılarından birini sıklaştırarak oturduğu yerden kalktı. "Uyarmadı deme."
Victoria alışkanlık olduğu üzere elini kitap sırtlarında gezdirerek aradığını buldu. Kitabı raftan çekip Thomas'a doğru fırlattı. Thomas yıpranmış kitabı inceledi, Politiken gazetesi tarafından yayınlanan "İstikamet Stockholm" adında bir kitaptı. "Yahu bu ta 2002'den kalma. On yıldan fazla zaman geçmiş."
"Sana harita lazım değil miydi?" dedi Victoria geri dönerken. "O kitapta hem genel harita var, hem de semt haritası. Elinde bu kitap varken kaybolmazsın."
"Borcum ne?"
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder