18 Nisan 2013 Perşembe

Virginia Woolf Bloomsbury ve Ötesi

# Virginia Woolf Bloomsbury ve Ötesi #

Virginia Woolf'un çalışmalarını 1942 yılında 16 yaşındayken okumaya başladım. Batı Sussex, Midhurts'te yatılı kaldığım ilköğretim okulunda Fransızca dersi veren okul müdürünün eşi, eski Virginia Woolf hayranlarındandı. Okul kütüphanesinde Common Reader'ın [Sıradan Okuyucu] iki cildini ve Woolf'un romanlarını görmüştü. Bize, Mrs. Woolf'un hayatının bir kısmında akıl hastalığına yakalandığını ancak bunu atlattığını ve akıl hastası olmanın nasıl bir şey olduğuyla ilgili dikkat çekici bir anlatım sunabildiğini anlattı. Sonrasında, 1941'in Mart ayında hastalığının geri gelmekte olduğunu hissetmiş ve Ouse Nehri'nde yaşamına son vermişti.

               

(Soldaki görsel: Kitabın Türkçe edisyonunun kapağı. Sağdaki görsel: Julia, Vanessa, Virginia ve Thoby Stephen, Talland House’un önünde)

Ölümünün hem zaman hem de yer açısından yakınlığı, kitapları aracılığıyla son derece güçlü ve etkili şekilde bize ulaşan düşüncelerine dokunaklı bir yan katıyordu. İkinci Dünya Savaşı sırasında geceleri yaşanan karartmalarla ve yatakhanede yatarken duyduğumuz Almanya'ya doğru uçan bombardıman uçaklarının homurtularıyla dolu yatılı okul hayatında, Mrs. Dalloway'in vereceği parti için çiçek almak üzere güzel bir yaz sabahında Westminster'dan Bond Sokağı'na, yol boyunca hava saldırılarına karşı herhangi bir sığınağa rastlamaksızın gittiği düşüncesi bizi memnun ediyor, içimizi açıyordu. Mrs. Lucas, Dalgalar'ın monologlarına vaktinden önce balıklama dalmamamız konusunda bizi uyardı. Bunları çözme işine ancak büyüyüp olgunlaşınca girişebileceğimizi söyledi.

Bu, beni dosdoğru kitaba sevk etti. Okumanın anlamaktan kolay olduğu sonucuna vardım. Olay örgüsü bulmaya çalışırken karşıma çıkan betimlemeler beni etkisi altına aldı. Kitabı okuduğumu kendisine söyleyince, bana konusunun ne olduğunu düşündüğümü sordu. "Şeyy," diye başladım tereddütle, "altı kişi var ve hepsi de 'Ben kimim?' sorusunu sorar gibi görünüyor." Yorumum bu kadardı; ancak o üsteledi: "Evet, devam et; sence bu sorunun cevabı ne olabilir?" Sessiz kaldım. "Birbirlerinde yaşıyorlar," dedim. "Kendilerini birbirlerinin zihinlerinde görüyorlar ve bu sayede oldukları kişi haline geliyorlar." Sanırım Dalgalar'ı bir arada tutan şeyin bu tanımı, bulunabilecek en iyi tanımlardan biri sayılabilir.

1948'de İngilizce lisans eğitimim için Oxford'a gittiğimde (aradaki 4 yıl İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde geçti) hem bende hem de okuyucu kitlesinde bir fikir oluşmuştu. Öğretim görevlilerinden Lord David Cecil, Virginia Woolf'un çalışmaları hakkındaki olumlu görüşlerini bildirdi. Virginia ile tanışmış ve Bloomsbury toplantılarından bazılarına katılmıştı. Virginia'yı E. M. Forster ile benzer görüyordu. "Her ikisi de son derece uygar," diye yazmıştı, "kılı kırk yaran bir refineliğin en üst noktasına ulaşmış olan ince bir duyarlılık ve keskin, araştırmacı bir zekâya sahipler." Cecil, Woolf'un önemli bir gözlemini alıntılar: "Hayat simetrik olarak sıralanmış bir dizi at arabası lambası değildir; hayat bizi tüm bilincimizle sarıp kuşatan parlak bir ışık halkası, yarı saydam bir zardır." Virginia'nın burada demek istediği, önceki romancıların "doğrusal" anlatı metotların aracılığıyla ileri sürdüklerinin aksine, yaşam tecrübemizin bir atın çektiği iki tekerlekli, iki yanında lambaları olan ve ön tarafı aydınlatan bir at arabasının düzenli ilerlemesi gibi bir yapıya sahip olmadığıdır. Ona göre, hayatı, geçmişteki anıların şu an yaşadıklarımıza mütemadiyen ışık tutarak yarıda kestiği, birbirinden kopuk bir dizi an olarak yaşar ve tecrübe ederiz. Virginia'nın anlatı metodu bu anları ana karakterinin bilinçlerinde tasvir etme yönünde bir girişimdi. Cecil, Virginia'yı savunmasına Virginia Woolf'un bir romancı olarak güzele hayran olduğunu söyleyerek devam eder. Bu onun güçlü ve zayıf yanıdır. "Virginia Woolf dünya hakkında dopdolu, son derece uç bir algıya sahip, güzelliği en üstün değer sayan biriydi," diyordu Cecil.

---

Anthony Curtis, Virginia Woolf Bloomsbury ve Ötesi, Çev. Özge Çağlar Aksoy, Biyografi, İletişim Yayınları.

Bu alıntı tanıtım amacıyla yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder