# İskeleye Yanaşan - Denizler, Gemiler, Denizciler | Kitaptan okuma parçası #
“Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz” sözü, genellikle sıkıcı bir ders kitabı nakaratından ibaret kalıyor veya jeopolitik “koz” olarak anılıyor. Bereket versin, o üç denize -aslında bütün denizlere- tutkuyla bakanlar, o denizlerle kucaklaşan gemilere, vapurlara, teknelere vurgun olanlar da var! İskeleye Yanaşan… onların, denizi ve gemileri bir yurt olarak sevenlerin kitabıdır.
Sunuş
Sanırım okurlar bu kitabı veya bu kitabın üretilmesinin arkasındaki isteği Memleket Kitapları'ndan daha önce çıkmış olan Tren Bir Hayattır ve Memleket Garları kitaplarına borçlular. Trenler, tren yolculukları ve garların hayatımızdaki yerine dokunan bu kitapların ardından bir başka dokunaklı nesne olan gemiyi ve bir başka hülyâlı âlem olan denizi konu edinen bu kitabı hazırlamak için Tanıl Bora'nın teşviki ile yola çıktık.
Bu satırların yazarları denize ve gemilere olan tutkulu aşklarını, hatta yangınlarını ulaşabildikleri kadar çok kalemin söndürmesini ümit ederek bu kitabın her bir bölümüne yazıları ile hayat veren yazarlara ulaştılar. Kitapta bir araya gelmek için bize gelen yazılar "içimizdeki yangını söndürmek" bir yana, bu yangını daha da artırdı. Dileriz bu kitap, okuyanların da içlerindeki yangını söndürmez. Hatta henüz bu yangına tutulmamış, nice deniz-gemi tutkusundan mahrum ve masum yürekte de bu yangını ateşler.
Kimi okurlar şuncacık kısa bir sunuş yazısında bu kadar çok "tutku", "yangın" gibi erkek kaleminden çıkmış olduğu aşikâr ifadeleri abartılı bulabilirler. Bırakın bulsunlar. Bu öyle bir tutku ki, neden olduğu sarhoşluğu ve meramımızı ancak bu sözcüklerle anlatabiliyorsunuz. "Tutku, yangın" derken bir de "sarhoşluk" çıktı.
Denize, denizciliğe, ayrılmaz parçası olan gemilere, gemiciliğe dair tutkumuzu ifade etmek için daha fazla söz sarf etmeden, bu tutkunun sözcüklere döküldüğü kitabın içinde ne olduğunu kısaca anlatalım.
Siyasetten müziğe kadar çeşitli alanlarda ortak noktası deniz ve gemi konulu yazıların bir araya gelmesi ile ortaya çıkan kitapta bu yazıları tematik bölümlere ayırdık: Deniz, Gemi ve Sanat; Deniz Şehirleri; Denizciler; Gemi ile Seyahat; Deniz Kültürü Üzerine; Deniz, Siyaset ve Ekonomi ve Gemi Yapmak...
Neler yok ki içinde? Trenlerde olduğu gibi deniz araçlarının da minnacık modellerinin öyküsü, sinemamızdaki deniz sahneleri ve manzaraları, bittabii dünya şehri İstanbul'un boğazı ve Haliç'i, memleket edebiyatındaki deniz tasvirleri, müziğimizde denizlerin ve gemilerin çağrıştırdığı güzel duygular, deniz şehirlerinden İstanbul'un boğazında bir zamanlar çıkılan yolculuklar ve Adalar'a gidiş, bir başka deniz şehri İzmir'in vapurları, Boğaz balıklarının hikâyesi ve encamı, kendine özgü mimari tasarımlarıyla kıyılarımızı süsleyen yalılar, İstanbul vapurlarında bolca geçen özel isimler ve bu kişilerin hayat hikâyeleri, Boğaz'ın aman vermez akıntıları...
(...)
Her sene 1 Temmuz'da kutladığımız ve birçok kişinin önemini bilemediği kabotaj meselemiz, faciaların en büyüğü, milli vurdumduymazlığımızın ve bize bir şey olmazcılığımızın sebep olduğu 1958 Üsküdar faciası, denizlerdeki riske karşı alınan tedbirler, sigortacılık, gemilerle özdeşleşen isimler ve türlü nedenlerle isimleri değiştirilen gemiler, cennete yolculuğun diğer bir adı "Mavi Yolculuk" ve elbette gemi inşa tarihimiz, teknelerdeki sır, denizlerde son yüz yılımızın hikâyesi.
Evet dostlarım, hepsi bu kitapta. Acele edin demir alıyoruz birazdan. İster güvertede rahat bir şezlongda, ister kamaranızda yatağa uzanmış lombozlara vuran dalgaların sesini dinlerken, isterse de küpeşteye dirseklerinizi dayamış arada ufka kaçamak bakışlar atarak bu yolculuğa katılın. Bizden söylemesi.
---
Orhan Berent, Murat Koraltürk - İskeleye Yanaşan / Denizler, Gemiler, Denizciler | İletişim Yayınları, Memleket Kitapları, 407 sayfa, Haziran 2013.
Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder