17 Temmuz 2013 Çarşamba

Emma Garcia - Terkedildim.net | Kitaptan okuma parçası

# Emma Garcia - Terkedildim.net | Kitaptan okuma parçası #

Emma Garcia - Terkedildim.net | Trend Yayınevi, Çeviren A. Şirin Okyavuz, 358 sayfa, Temmuz 2013.

Emma Garcia, üniversiteden mezun olduktan sonra öğretmen olarak çalışıp Asya'yı dolaştı, Londra'ya döndüğünde kendini manyaklarla dolu havasız bir ofiste çocuk yapbozları tasarlarken buldu.

Defalarca evlenme teşebbüsünde bulunsa da 2004 yılında hevesi, hayalleri ve kalbi kırılan yazar sonunda aşka sırtını dönmüştür. Sonra bir gece sonunda kendisini "değişik" hissettirmeyi başaran o adamla tanıştı. Şans bu ya, adam da onu sevmişti ve birlikte York'a kaçtılar. Bugün hâlâ York'ta üç çocukları Frankle, Rafael ve Lula ile yaşıyorlar.

terkedildim.net Garcia'nın gerçek hayatıyla paralellikler taşımaktadır.


Giriş: 1. Bölüm

Rob Waters onunla yattıktan üç ay sonra bana evlenme teklif etmişti. Kuaförlerdeki dergilerde okuduğumuz türden, insanın ayaklarını yerden kesen bir aşk yaşadığımızı düşünmüştüm. Aradan beş yıl geçip de, düğünümüz iki defa ertelenince, ilişkimizin aslında uzun ince bir yolda ilerlediğini kabullendim.

Ama iki ay sonra, sonunda, "evet" diyecektik. Bu sefer tüm organizasyonu yapmıştık. Onun ailesine yakın Burnby Castle'da Mavi Salonu rezerve etmiştik, düğünü, o anı ölümsüzleştirmek için bir belgeselmiş gibi çekecek profesyonel fotoğrafçıyı ayarlamıştık ve bir Rolls-Royce kiralamıştık. Rob da her şeyle ilgilendi ve bana destek oldu. Hatta çilek dolgulu şeker ve undan yapılmış sepet şeklinde kurabiyeleri yaptırmayı o akıl etti.

Resmî bir düğün olmayacaktı. Rob, lacivert Hugo Boss marka bir takım elbisenin içine, benim düğün buketimdeki güllerle aynı renkte, açık pembe bir gömlek giyecekti. Gelinliğim ise gayet sade kesimliydi ve abartılı olmayacak şekilde dantelle süslüydü. Önceki iki düğün için aldığım kabarık gelinlikleri internette satmıştım.

Ama hâlâ alyanslarımızı seçmemiştik. Nişan yüzüklerimizle uyumlu olması için platin alyanslar seçecektik. Aslında komik ama bu tek taşı bana verdiği günden beri parmağımdan çıkarmadım; düğünümüzü (kilise törenlerinde tedirgin olduğu için) ertelediğinde, hatta ikinci kez (otuz beş yaşında olmayı pek de sindiremediği için) ertelediğinde bile çıkarmamıştım. Herhâlde ben Rob Waters'ı çok seviyordum. Ona gerçekten âşıktım; hem de, çok yakışıklı olduğu ve çok zengin olduğu için de değil. Tanrı özenerek yarattığı için, dolgun dudaklar, kıvırcık sapsarı saçlarından dolayı... Yürüyüşüne ve bir çocuk gibi kıvrılarak uyumasına da âşıktım. Odaklandığında burnunu buruşturup çekmesine de âşıktım. Bana 'tavşanım' demesini bile seviyordum artık. Hatta sevişirken, "Sen yaramaz bir tavşancıksın, değil mi?" diye bağırdığında buna aldırmayacak kadar seviyordum. "Öyleyim," diyordum sadece.

Biraz sonra spordan eve gelecekti, o yüzden de en sevdiği yemekleri, somon, mercimekli pilav ve radika salatası hazırlıyordum akşam yemeği için. Mutfakta çalışırken bir şarkı mırıldanıyordum. Dünyanın en harika şehri olan Londra'nın merkezindeki güzel bir dairede yaşadığım için çok şanslı bir kadındım. Genç sayılırdım ve evlenmek üzereydim. Hayatta istediğim her şeye sahiptim.

Kapını açılıp kapandığını duydum. Erken dönmüştü. Merdivenlerin başına gittim. Başını kaldırıp bana baktığında o kadar yakışıklı göründü ki gözüme, karnımda kelebekler uçuşmaya başladı.

"Hoş geldin." Gülümsedim. "Yemek hazır olmak üzere."

"Ne haber Viv," dediği anda sesinden bir şeylerin ters gittiğini anladım. salona geçip bekledim. Herhâlde işte kötü bir gün geçirmişti. Odaya girip öylece durduğunda mavi gözlerindeki ifâde kanımı dondurdu. Bu daha önce, aslında iki defa gördüğüm bir ifadeydi. Gözlerini yüzümden ayırmadan yavaş yavaş, üzgün bir ifâdeyle başını salladı.

"Olamaz," diye fısıldayarak Graham-Green marka kanepeye çöktüm.

"Yapamayacağım Viv," dediği anda kalbimin, üzerine basılan ince buz gibi kırıldığını hissettim.

---

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder