Kitabın 13. 14. ve 15. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Verlaine, ne zaman kendi çocukluğundan bahsetse acılı bir gülümsemeye benzeyen soluk bir ışık oluşur yüzünde. Bu tereddüt eden ve basit ritim, acıda, müzikli bir iç çekişte ya da sade bir yakınmada sürekli karşımıza çıkar. Hapishanede yazdığı yumuşak ve üzüntülü satırlarda olduğu gibi düzyazı şeklinde yazdığı abartılı bir samimiyete sahip nazlı portresini sunduğu İtiraflar eserinde de bu ritim vardır. Beyaz güllere benzeyen taze ve narin dokunaklı anılar, ulvi kokular saçarak eserlerinin her bir yanına yayılmıştır. Verlaine için çocukluk cennettir çünkü güvenilir ellerin hafif dokunuşlarına ihtiyaç duyan zavallı zayıf ruhu, hayatın zorluklarını henüz deneyimlememiştir. Ruhu sadece adanmış bir aşkı ve yatıştırıcı, tatlı ve unutulmaz bir melodi olan kadınsı yumuşaklığı görmüştür.
Bütün dürtüler hâlâ saftır ve açılmamış bir tomurcuktur. Aşk, tertemizdir, saf bir İçgüdüdür ve tutku yahut huzursuzluk aşka katılmamıştır. Aşk sessizliktir, huzurlu bir sessizlik, dindiren soğuk bir özlemdir. Hayat, nazik ve devasadır, anaç ve kadınsıdır, sevgi doludur. Her şey, seher vaktindeki bir manzara gibi saf, saydam ve parlak bir ışık içinde parlamaktadır. Hayatının sonlarına doğru, zavallı hayatı çoktan kısırlaşıp bulutlarla kapatılınca bile bu özlem kendini gösterir ve beyaz bir kuğu gibi gençlik günlerini arar. "Guote suendaere"in akacak gözyaşları vardır hâlâ. Çiğ damlaları gibi saflıkla parlayarak ve henüz tazelikle en hayali ve en çılgın çiçeklere tutunurlar.
İlk yıllar Verlaine hakkında çok şey söylemez. Paul Marie Verlaine 1844'te Metz'te doğmuştur. İkinci adını uzun bir süre bilmemiştir. Babası, Fransız istihkam sınıfında bir kaptandır. Verlaine Alsaslı değildi fakat kanında Alman şarkılarını taşıyacak kadar Almanya'ya yakın Lorraine'e aitti. Verlaine henüz küçükken ailesi Paris'e taşınmıştır. Burada sorgulayıcı, kibar yüzlü çocuk (küçüklük dönemine ait fotoğrafta da görebilirsiniz) ergenliğe girip nihayetinde de edebiyat yeteneği olan bir hükümet yetkilisine dönüşür.
Verlaine'in dış hayatının bu basit çerçevesinde çeşitli sevindirici olaylar ve birkaç tane de sevecen karakter bulunur. Özellikle iki karakter, sönük ama fevkalade renklerle çizilir ve hafif bir kokunun ardına gizlenir. Bu iki karakter de kadındır. Bütün iyiliği ve adanmışlığı ile annesi Verlaine'i aşırı hassasiyet ve affedicilikle şımartır ve Verlaine'in hayatından sessiz adımlarla geçip gider. O, soylu bir kurbandır. Verlaine'in içmeye başladığı zamanı ve annesinin sitemini hiç dile getirmeyişini pişmanlıkla anlattığı İtiraflar adlı eserindeki hikâyeden daha etkili bir hikâye yok gibidir. Bir seferinde Verlaine soğuk bir geceyi dışarıda, başında şapkasıyla uyuyarak geçirdiğinde annesinin tek yorumu sessizce karşısına bir ayna tutmak olur.
Sarhoşun birçok cümleleri arasında, Verlaine'i annesini ölümle tehdit etmesinden dolayı beş bin frank cezaya çarptıran Vouziers mahkemesinin kararından daha trajik bir olay yoktur. Absent içmesinin kefaretini ödemeye hazır olan sıradan bir çocuğu farklı bir adama dönüştürdüğünde bile annesinin davranışları hâlâ asil ve bağışlayıcıdır.
Verlaine'in gençliğinde etkili olan başka nazik eller de vardı. Erken yaşta ölen kuzeni Eliza, öylesine kibar ve berrak biridir ki Jacobsen'ın bedenden ayrılmış ruhlar gibi dolaşıp konuşan harikulade karakterlerinden biri gibi karşımıza çıkar. Erken yaşta hastalığa tutulmasının ona bahşettiği eşsiz bir güzelliğe sahiptir ve belki de bu yüzden, melankolik olmayan ama dikkatini bir şeye yöneltmiş Verlaine'in haylazlıklarını affedebilmektedir. Eliza, tutkusu ve tehlikesi olmayan bir çocuğun aşkıyla zarif bir şekilde seviliyordu.
"Öyle tabii, annem çok iyiydi iyi olmasına Kalbim küt küt atardı görünce onu, gülerdim ve ağlardım sesini duyunca Ama bir başkaydı seni sevişim Yok, daha şefkatli değil de...İşte buldum: Daha bir pervasızca."
Verlaine'e Zühal Şürleri'ni bastırmak için para vererek Verlaine'in son gençlik haylazlığını yapmasını sağlayan Eliza'dır. Verlaine'in hayatının yoğun ve boğucu dumanları arasında beyaz bir alev gibi parlayan Eliza'dır. Sanki bu iki kadının Verlaine'in hayatından hafifçe geçişleri, Verlaine'in dizelerine büyülü bir parıltı ve kadınlarının elbiselerindeki hışırtılarının duyulduğu en sevgi dolu şiirlerine sedefsi bir donukluk katmıştır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder