8 Kasım 2013 Cuma

Binbaşı Erseverin İtirafları

Binbaşı Erseverin İtirafları, Soner Yalçın tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Doğan Kitap, İnceleme Araştırma, 9789759917265, 228 Sayfa, Ocak/2013


Kitabın 32. ve 33. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır. 


Timlerin başında bir üsteğmen veya yüzbaşı bulunur. Bir timde subaydan başka birkaç astsubay ile en fazla iki de er vardır. Erler yemek, temizlik gibi yardımcı hizmetlerde kullanılır. Bu timlere son yıllarda itirafçılar da katılmaya başladı.
JİTEM timlerinin gizli ödenekleri vardır. Bu timlerde görev yapan subaylar çok iyi para kazanırlar. Bol primi, ikramiyesi vardır. Özellikle iyi istihbarat alındığında primleri artar.
Söylediğim gibi bu timlerin asıl amacı istihbarat toplamak, sorumlu olduğu bölgede istihbarat ağı kurmaktır. Köylüleri 'devşi-rip' muhbir yapmaktır. Köy korucusu olan bir köyde mutlaka JİTEM'in muhbiri vardır. Timler ile korucuların ilişkileri çok sıkı fı-kıdır. Her köyde, mezrada bir muhbir bulunsun istenir. Ancak muhbir bulmak çok zordur. Genellikle korucular yapar bu işi."
JİTEM arabaları...
Astsubayın bundan sonra anlattıklarından dehşete düştüm. Astsubay, Güneydoğu'da görev yapan bazı subayların uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptıklarını iddia ediyordu! Kişi ve yer isimleri veriyor, olayları detaylarıyla anlatıyordu:
"JİTEM çok iyi amaçlar için kuruldu. İstihbarat toplamak tek gayesiydi. Sonra dejenere oldu. Tim komutanları kendi gruplarını oluşturdukları için işi bilen elemanlar yerine, kendisine çıkar sağlayacak, kendi yaptığı kanundışı davranışlara göz yumacak itirafçıları, askerleri seçmeye başladılar. Çoğu tim elemanı yapı-lan kanundışı hareketlere göz yumdu. Üst rütbeler de ses çıkarmadı. Sonuçta ufak çapta başlayan kanundışı hareketler çok büyüdü. Binlerle ifade edilen paralar, milyarlarla ifade edilmeye başlandı. Nihayet JİTEM'de çalışanların hemen tümü bölgede uyuşturucu ve silah kaçakçılığında etkin rol almaya başladı."
Astsubay şaşkınlığımı anlamıştı:
"Evet şaşıracaksınız ama gerçek bu! JİTEM timleri bölgede uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapıyor."
Merakla sordum:
"Nasıl yapıyorlar?"
Anlattı:
"JİTEM timlerinin altında sivil arabalar var. Bu otomobiller, değişik renktedir. Plakaları ise resmi değil, sivildir. Güneydoğu'nun tüm karayollarındaki arama noktalarından rahatça geçerler. Durdurulmazlar, aranmazlar. JİTEM timi kimliğini gösterir, çeker gider.
İşte bu kolaylık nedeniyle, İran'dan, Irak'tan, Suriye'den gelen uyuşturucular, JİTEM arabalarına yükleniyor. Uyuşturucuyu alan JİTEM arabaları duruma göre Van veya Diyarbakır'a gidip uyuşturucuyu teslim ediyor. Uyuşturucular buradan İstanbul'a, Mersin'e gidiyor."
Astsubay "Sizin aracılığınızla yetkilileri uyarmak istiyorum" dedi ve konuşmasını sürdürdü:

"Asıl pusu JÎTEM arabalarına atılsın! Arabalardan ne kadar eroin çıkacaktır görsünler. Araştırılsın; JİTEM timlerinde görev yapan subay ve astsubayların, batıya tayin olduktan sonra nasıl zengin oldukları! Son model arabaları, apartmanları, daireleri, nasıl aldıkları! Araştırırlarsa bulurlar; zengin olmayan JİTEM komutanının bulunmadığım!"
Daha detaylı bilgi vermesini istedim. İddiası büyüktü. Astsubay bu konuda tahmin ettiğimden daha bilgiliydi:
"JİTEM timleri, kaçakçılığı ilişki içinde oldukları korucu başları ve itirafçılar aracılığıyla yapıyorlar. Bunların çıkarları ortak olduğu için birbirlerini hep korurlar.
Size bir örnek vereyim: Silopi JİTEM'inden bir astsubay Şenoba'daki bir köylüyle ilişki kuruyor. Bu köylü hem muhbirlik hem de uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor. Kuzey Irak'tan gelen uyuşturucuyu Yüksekova'da teslim alıyor. Tabii malı alacağı gün ve saat astsubaya bildiriliyor. Astsubay da JİTEM'in sivil plakalı Renault arabasıyla gelip uyuşturucuyu Diyarbakır'a götürüyor! Böyle kaç parti mal götürdüler...
Bir başka örnek daha vereyim. Yüksekova'da bir köyde, 'eroin imalathanesi var' diye duyum alınıyor. Köye baskın düzenleniyor. Köylülerle yapılan pazarlık sonucu Yüksekova Merkez Jandarma Karakol komutam astsubay milyonlarca lira rüşvet alıyor. Sıfır hattında, yani sınırda bulunan bölük komutanlarının, alay komutanlarının, il jandarma alay komutanlarının yüzde 80'i bu işin içindedir.
Bölgeye gelen sınır komutanları, ister istemez bu işlere bir şekilde bulaştırılıyor. Yeni gelen komutana kaçakçılık yapan ağalar, korucu başları, belediye başkanları hemen ziyarete gelirler. Komutanın nabzım yoklar, hediyeler verirler. Samimi olmaya çalışırlar. Eğer samimi olurlarsa işler kolaylaşır. 'Al gülüm ver gülüm' başlar. Zaten tayini çıkan komutan yeni gelen subaya dönen dolapları anlatır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder