Kitabın 19. ve 19.sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
KÜLTÜRÜN EVRİMİ
Daniel C. Dennett
Felsefeci; Profesör ve Tufts Üniversitesi
Bilişsel Araştırmalar Merkezi
Direktörlerinden; Breaking the Spell
Religion as a Natural Phenomenon
[Büyüyü Bozmak: Doğal Bir Fenomen
Olarak Din) kitabının yazarı
Kültürler evrilir. Bir bakıma, bu herkesin kabul ettiği bir gerçekliktir; başka bakımlardan ise kültürün evrimi tartışmalı, spekülatif, doğrulanmamış bir ya da başka bir kültür kuramı demektir. Bazı kültürlerin belli bir zamandaki -diyelim ki, MS 1900- envanterini düşünün. Envanter o kültürü oluşturan bütün dilleri, pratikleri, törenleri, yapıları, yöntemleri, araçları, efsaneleri, müziği, sanatı vs içermek zorundadır. Zaman içinde bu envanter değişecektir. Yüzyıl sonra bugün, bazı kalemler ortadan kalkacak, bazıları artacak, bazıları birleşecek, bazıları değişime uğrayacak, yeni bazı kalemler de ilk kez belirecektir. Envanterin tarih içindeki bu değişiminin harfi harfine kaydedilmesi bilim değil, bir veri tabanı kurmaktır. Herkesçe bilinen bir gerçekliktir: Kültürler zaman içinde evrilirler. Herkes bu konuda hemfikirdir. Şimdi ise tartışmalı soruya dönelim: Bu veri tabanında var olan örüntüleri nasıl açıklamalıyız? Kültürel evrimi açıklayan doğru teoriler ya da modeller var mıdır?
1. Bilim mi, Anlatı mı?
Kültürel evrimin içinde bulunabilecek örüntülerin bilimsel açıklamaya meydan okuması bir ihtimaldir. Bazıları bunların bilimsel örüntüler değil, anlatı biçimleri olduğunu söylerler. Açıkçası bu açıklamada bir şey var, yani bu göründüğü kadar basit değil, çünkü bilimsel örüntülerin çoğu aynı zamanda tarihsel örüntülerdir; dolayısıyla da bir tür anlatılar biçiminde ortaya konur ve açıklanır. Kozmoloji, jeoloji ve biyoloji, bunların hepsi tarihsel bilimlerdir. Ünlü biyolog D'Arcy Thompson şöyle demişti: "Her şey bu şekli aldığı için bu şekildedir." Eğer haklıysa -yani her şey bu şekli aldığı için bu şekildeyse- bu durumda her bilim, bir dereceye kadar, tarihsel bilim olmak zorundadır. Ancak bazıları bütün tarihin, -olayların zaman sırası içinde sayılıp dökülmesi- anlatı olmadığını söyleyebilirler. İnsanlık tarihi ortaya koyduğu örüntüler bakımdan eşsizdir ve bu örüntüler farklı bir anlama biçimine gerek duyarlar: Hermeneutik anlayış ya da Verstehen -benzer iddialar konusunda Almanların çok sayıda kelimeleri olduğundan emin olabilirsiniz- ya da Geisteswissenschaft (yaklaşık olarak ruhanî bilim demektir). Ancak bu da kısmen doğrudur; insan faktörü hakkında anlatılan anlamlı kılmada kullanılan özel bir kavrayış türü var. Güzel bir hikâyenin işaretinin, olayların, genel yasaların ve başlangıç koşullarının öngörülmüş sonuçları olarak değil, fakat hoş ve şaşırtıcı biçimlerde gelişmesi olduğu doğrudur.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder