24 Temmuz 2013 Çarşamba

İyi Yürekli Yaşlı Adamla Güzel Kızın Öyküsü

İyi Yürekli Yaşlı Adamla Güzel Kızın Öyküsü


İyi Yürekli Yaşlı Adamla Güzel Kızın Öyküsü, hali vakti yerinde olan yaşlı bir adamla, yoksul bir genç kızın tuhaf ilişkisini anlatmakla kalmıyor, bu ilişkinin sonunda yaşlı adamın hayatının son demlerinde gerçekleşen değişiklikler anlatılıyor.

İyi Yürekli Yaşlı Adamla Güzel Kızın Öyküsü, İtalyan yazar Italo Svevo'nun öne çıkamamış bir kısa romanıdır. Svevo'yu biz daha çok Hayat İşte, Zeno'nun Bilinci ve Kötü Bir Şaka kitaplarıyla biliriz.

               

Italo Svevo'nun adı Pirandello, Musil, Joyce ve bazen de Kafka'yla birlikte anıldı, ayrıca 19. yüzyılda önce romantizmin, ardından gerçekçiliğin kalıplarına yerleşen edebiyattan ayrışıp bir çığır açarak, 20. yüzyıl Avrupa yazınını başlatmış olan yazarlardandır.

İyi Yürekli Yaşlı Adamla Güzel Kızın Öyküsü, yaşlılık üzerine yazılmış en kıymetli metinlerden biridir.

Vicdan azabı, insanın kendisini aynada görmesine benzer. Ve yaşlı adam kendisini değersiz ve küçük görüyordu. Kıza hep küçük miktarlar vermişti. Dürüst, saygıdeğer adamlar, yaşadıkları güzellikler karşılığında eşdeğer yükler yüklenmelidir. Eski günlerinde sorumluluk almamak adına, kızla hiç önceden randevulaşmadığını, istediği zaman çağırdığını ve kızla işi bittiğinde, onu aramamasının yettiğini hatırladı. Başka adamlar ise, onlardan karşılığında bir şey istenmediği halde, her gün yemek yemeleri gerektiği için kadınlara para verirler. Öte yanda yaşlı dostumuz ise, günlük nafakasını çıkarması için kızın tramvaylarda çalışmasını sağlamıştı.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Geriye Bakmak Yok - Bir Can Paker Kitabı

Geriye Bakmak Yok - Bir Can Paker Kitabı

Geriye Bakmak Yok - Bir Can Paker Kitabı, Fatih Vural | Alfa Yayınları, Biyografi, 636 sayfa, Temmuz 2013, 9786051067704.

Geriye Bakmak Yok - Bir Can Paker Kitabı'ndan tadımlık bir okuma parçası sunuyoruz...


1. Bölüm

Eskişehir Günleri

Soyağacı

Kürek Mahkûmu Bir Dindar

"Ben senin karşında, imtihanını verememiş bir talebe gibiyim..." Âşık olduğu kadının gücü karşısında güçsüzlüğünü bundan daha iyi ne anlatabilirdi? Kim bilir, belki bu da bir güçtü!

Yazdığı aşk mektuplarını, reddedilme korkusuyla yaklaşık iki yıl boyunca saklayan Hasan Pertev, yüreğinden çıkan böylesi nice ifadeyi kâğıtlara gömmek zorunda kalmıştı. Bir gün tüm cesaretini topladı. Zekâsıyla, duruşuyla ve asaletiyle kendisine hayran bırakan genç kadına duygularını açtı. Niyeti ciddiydi, evlenmek isteğini dile getirdi.

"Evet" cevabıyla başlayan, bu mutluluk dolu olduğu kadar hazin hikâye, başka hikâyeler doğuracaktı. Can da onlardan biriydi...

Hasan Pertev'in Müzehher Hanım'a duyduğu hayranlığı, duygusal bir boyuta indirgemek haksızlık! Onda saplandığı tecessüsün genetik bir yanı da olmalı!

Müzehher Hanım'ın annesi İsmet Hanım, bir Mekke Mollasının torunuydu. Babası Remzi Bey ise Mülkiye'yi, hukuk ve tıp fakültelerini bitirecek kadar zeki, ileride Lûgat-ı Remzi adını vereceği bir lügati kaleme alacak kadar da meraklı ve entelektüeldi.

(...)

O Şarkı, Can'a Yazıldı!

Fuat Edip Baksı, kuşaktan kuşağa geçmeyi başarabilmiş nadir şarkılardan birisi olan Bir Bahar Akşamı Rastladım Size'nin de söz yazarı.

Duygularını kaleme dökmekte pek mahir Baksı, ismini koyduğu çocuğun on üç-on dört yaşına gelip de İngiliz Erkek Lisesi'nde sınıf birincisi olduğunu öğrendiğinde, mutluluğunu ona yazdığı sözlerle taçlandırır. O sözler, Türk sanat müziğinin üstadı Arif Sami Toker'in nihavend makamındaki bestesiyle şarkıya dönüşecek ve ölümsüzlük kazanacaktır: "Aşkımın ilkbaharı, ilk heyecanım benim / Sevgilim, iki gözüm, biricik Can'ım benim / Eşi yok, menendi yok, gönül sultânım benim / Sevgilim, iki gözüm, biricik Can'ım benim."

Can çok şanslıdır, kendisine ait bir şarkısı vardır. Türkiye'de kendi kuşağında milyonlarca insanın bildiği bir şarkı... Ama ona yazıldığını bilmeden!

---

Bu alıntılar tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Yaratıcı, Gennifer Albin

Yaratıcı, Gennifer Albin

Yaratıcı, Gennifer Albin | Dex Kitap, Fantastik Roman, Çeviren Talin Ataman, Crewel, 348 sayfa, 9786050915310, Haziran 2013.

Yaratıcı kitabı Dex Kitap tarafından yayımlandı.

Yaratıcı, nefes kesici yepyeni bir serinin ilk kitabıdır.

Zamanı geriye alabilseydin, neyi değiştirirdin?

                      

- Bir -

Yazın bitmeye yüz tutup sonbaharın kızıla ve kırmızıya boyanan yapraklarıyla kendini göstermeye başlamasına kadar geçen günleri sayabilirdim. Şimdi, öğleden sonranın alacalı ışığında, her taraf zümrüt yeşiliydi ve yüzüm sıcacıktı. Güneşi üstümde hissettiğimde, her şeyin mümkün olduğunu biliyordum. Kaçınılmaz bir şekilde yok olduğunda, mevsimler programlanmış şekilde başlayıp bitecek ve hayat önceden kararlaştırılmış yolunu çizecekti. Tıpkı bir makine gibi. Tıpkı benim gibi.

Kız kardeşimin okulunun önü oldukça sakindi. Dışarı çıkacak kızları bekleyen tek kişi bendim. Deneme sürecim başladığı gün Amie serçe parmağını havaya kaldırıp her gün işim biter bitmez yanına gelmem için bana yemin ettirmişti. Tutması zor bir sözdü çünkü beni herhangi bir anda Sürgün Kulelerine götürmek için çağırabileceklerini biliyordum. Ama bugün bile sözümü tutup buraya gelmiştim. Onu neyin beklediğini, ne umut edeceğini bilmesi gerektiğini düşünüyordum. Aylık erzakta son çikolata parçasını ya da Yayın Birliği'nin bir programının sona ereceği zamanı bilmesi gerektiği gibi. Şu an yaz sıcağını şiddetle hissediyor olsam da, küçük kız kardeşimin tatlı bir hayatı olacağına güvenebilmesini istiyordum.

Zil çaldı ve ekoseli eteklerini giymiş kızlar, sessizliği bozan bağırışlarıyla kendilerini okuldan dışarı atmaya başladılar. Her zaman benden daha çok arkadaşı olan Amie, çevresi birkaç kızla sarılı halde dışarı fırladı. Ergenliğin ilk zamanlarındaki o tuhaf görüntüye sahiptiler. Ona el sallayınca bana doğru koşup elimi yakaladı ve beni eve doğru çekiştirmeye başladı. Her öğleden sonra beni coşkuyla selamladığı için pek fazla arkadaşım olmamasını umursamıyordum.

“Yaptın mı?” dedi nefes nefese, birkaç adım önüme geçerek.

Bir an tereddüt ettim. Hatam konusunda mutlu olacak bir varsa o da Amie idi. Ona gerçeği söylesem haykıracak ve el çırpacaktı. Bana sarılacak ve ben de belki bir an için bile olsa onun mutluluğunun tadını çıkaracak ve her şeyin düzeleceğine inanacaktım.

“Hayır,” dedim yalan söyleyerek ve suratını astığını gördüm.

“Sorun değil,” dedi başını kararlı bir şekilde sallayarak. “En azından bu durumda Romen’de, benim yanımda kalabilirsin.”

Başıma gelecek olanla yüzleşmektense, onun haklı olduğunu varsayarak mutluluk oyunu oynayabilirdim. Bir Dokumacı olmak için önümde tüm hayatım vardı ama onun ablası olmak için yalnızca bir gecem kalmıştı. Verdiğim kısa yanıtlarla onu dinlediğime inandı. Daha dikkatli bir insan olmasını ve ben yanında olmadığımda bocalamamasını diliyordum.

---

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter

Prinkipo’da Tatlı Yaşam ve Prens Adaları

Prinkipo’da Tatlı Yaşam ve Prens Adaları

Prinkipo’da Tatlı Yaşam ve Prens Adaları, Samuel Sullivan Cox | Adalı Yayınları, Anı, Çeviren Baki Çokneşeli, 376 sayfa, 9789759119362, Mayıs 2013.

Samuel Sullivan Cox, 1885-87 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri’nin İstanbul’daki temsilciliğini yürütmüştü. Bu yıllara ilişkin anılarını “Bir Amerikan Diplomatının İstanbul Anıları” isimli kitabında anlatır.

"Bu kitap Prens Adaları'nda Prinkipo'daki Rum evimizde geçirdiğimiz güzel günleri tam olmasa da tarif etmek ve her ikimiz için de bir anı ve kayıt oluşturmak amacı ile yazılmıştır. Kitap, bu klasik adalardaki keyifli ikametimizin ve bize -yabancı diyardaki yabancılara- sunulan nezaketin anlatımıdır. Teşekkürlerimizi ve takdirlerimizi yalnız anı şeklinde yazmaktan ziyade daha da doyurucu bir şeyler yapmak istedik. Karşılaşmış olduğumuz sevecen kabulden dolayı müteşekkirliğimizin bilinci ve ikametimizin mutluluğu ile bu kitabı yazarak teşebbüsümüzü gerçekleştiriyoruz."

- Samuel Sullivan Cox

                    

- Bölüm 1 -

Propontis'deki (Marmara) Prens Adaları - Yönetim ve Halk

Prens Adaları dokuz adettir ve beşinde -Prinkipo, Halki, Antigoni, Proti ve Terevinthos (Androvichi)- yerleşim vardır; diğer dördünde ise -Oxia, Plati, Nyandros ve Pita- yerleşim yoktur. İlk beşi çok uzun dönemlerden bu yana yerleşiklerdir. Dördüncü Haçlı seferinin yönlendiricilerinden büyük Dük Henry Dandalo o sıralar San Stefano'da (Ayastefanos-Yeşilköy), Constantinople sur duvarının hemen ötesinde kamp yapmış olan Haçlı ordusuna, "Trakya ovalarına yayılmamalarını, onun yerine bu ışıklar içinde yaşanan, işlenen, ekilip biçilen ve birçok güzelliği olan adaları denemeleri gerektiğini," öğütlemiştir.

Adalar antik çağda 'Demonisi' olarak adlandırılmaktaydılar. Aristotles bu adalardan birisi hakkında şunları söylemektedir; "Chalcedonian Adaları'ndan biri olan Demonisos Adası, adını kurucusu Demonisos'dan almaktadır ve göz rahatsızlıklarının tedavisinde çok değerli yeri olan altın tozunun üretimi ile meşhurdur."

Türkler adaları, topraklarının renginden dolayı tümüyle "Kızıl Adalar" olarak adlandırmıştır.

Erken dönem Romalılar zevk sahibiydi. Doğu'nun hakimi olduklarında Helen Adaları'nın mitolojik ve mistik güzelliğine kapıldılar. Yaz ve kış denizin yumuşattığı ikliminden etkilendiler. Bu dönemde Napoli Körfezi Adaları Roma İmparatorluğu zenginlerinin en gözde yerleşim yeri iken, Tacitus'un soylu ve keyifli bir ada olarak nitelediği Lesbos (Midilli) da soylu Roma yöneticilerinin sürgün yeriydi.

Bazıları Prens Adaları'nı ve sularını Malay takımadalarına benzetirler. Buralarda da manzara tropikaldir ve suları fosforesan güzellikler ile ışımaktadır. Japon iç denizini görmüş olanlar da sularının ve göğünün çekiciliğini Prens Adaları denizinin koyu mavi rengi ve üzerindeki ihtişamlı gök yayı ile kıyaslanabilir. Adalar arasında denizde seyrederken güneşin parlaklığı ile yemyeşil tepeler ve dağlar bana sıkça bizim Antil Adaları'mızı çağrıştırmıştır. Ege'deki Yunan Adaları'nda, Prinkipo'da ve diğer Prens Adaları'nda önemli bir başka ortak çekicilik daha vardır; tarihi ve şiirsel çağrışımları. Tarihi çağrışımlar Asya ve Avrupa'yı kapsayan eski imparatorluklar, şiirsel çağrışımlar da, aşağıdaki gibi altın ışımalar saçan halelerdir.

"Kibarca gamzeleştirir, yanağını okyanusun
Yansıtır ışık tonlarını birçok tepenin
Yakalar gülen akıntılar, yıkarken
Bu Doğu dalgasının cennet bahçesinde."

---

Bu alıntı tanıtım amaçlı yapılmıştır.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

KitapGalerisi Facebook / KitapGalerisi Twitter