Kitabın 210. ve 211. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Babaannem süratle yaşlanmaktaydı. Gene hâlâ her gün Kuran okuyordu. Son zamanlarda nedense annemin yeniden evleneceği korkusuna kapılmıştı. Bir de vır vır söylenip duruyordu. Efendim, artık kendisini hiç kimse istemiyormuş, parası suyunu çekmekteymiş, annem evlendiği zaman torunlarını ondan kaçıracakmış. Annem bir daha hiç evlenmeyeceğini defalarca söylediği halde, onu bir türlü inandıramıyordu. O kadar yüksek sesle konuşuyordu ki, kendisini sadece biz değil bütün mahalle duyuyordu. Bir gün kapıdan geçen eski komşumuz dul kadına seslenmiş. Yukarıya kahve içmeye davet etmiş. Dul kadın iyi huylu bir insandı. Babaannemin bir zamanlar kendisini ne kadar hor gördüğünü unutmuş, daveti hemen kabul etmiş. Bizim evde içtiği kahveyi hiçbir yerde içmediğini söyleye söyleye içeriye girdi.
"Şekeri nereden buluyorsunuz?" diye sordu.Babaannem duymamıştı, cevap vermedi.
Misafir olmasına rağmen kahveyi pişiren gene dul kadındı. Babaannem sadece nefes almadan direktif veriyor, bu arada en iyi fincanların kullanılmasına özen gösteriyordu. Çok geçmeden, bizim evde kahve pişirildiğini mahallede duymayan kalmamıştı. Fazla değil, bir-iki dakika sonra para durumumuzu da öğrenmeyen kalmayacaktı.
Sobaya yeni odun atıldı, koltuklar ateşe yanaştırıldı. Ben geri planda dolanıp duruyordum. Baktım, kimse oralı olmuyor, yumuşak halının üstüne iliştim. Dul kadın bugünkü talihine şaşırmış, bu sıcacık odada bulunmaktan pek mutlu görünüyordu. Babaannem ne kadar az paramız kaldığından yakınmakla başladı işe. Kendisi de her zaman kıt kanaat geçindiğinden, bu haber dul kadını hiç etkilemişe benzemiyordu. Konuşma fırsatını yakaladığında neşeli bir tavırla, "Ama hiç değilse bir dikiş makineniz var, hanımefendi," dedi. "Dikiş makinesi olan evde açlık olur mu? Ben on beş yıldır makineden elde ettiğimle geçiniyorum.'
Babaannemin buna aklı ermemişti.
"Amma da yaptın. Bu yaştan sonra dikiş mi öğreneceğim yani?"
Gelininiz öğrenebilir," diye atıldı kadın. Ateşe biraz daha yaklaştı.
Kim, Şevkiye mi? Haydi canım, o da benim kadar beceriksizdir bu konuda."
Hiç de değil. Bakın çocuklara kıyafet dikmesini ne çabuk öğrendi."
"Doğru," dedi babaannem düşünceli bir şekilde. Çok da güzel el işlemesi yapar."
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder