4 Şubat 2014 Salı

Büyük Macera Esrarengiz Çiçekler

Büyük Macera Esrarengiz ÇiçeklerNancy Springer  tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Artemis Yayınları, Roman, 9786051423968, 190 Sayfa, Ocak/2014

Kitabın 146. ve 147. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

"Tanrı aşkına, Flora! Üzülecek bir şey yok bunda. Camcıyı çağırırsın, olur biter." Bayan Kippersalt'un artık çok bunaldığı ve yorulduğu sesinden anlaşılabiliyordu. "Doktor Watson'ın başına gelenlerle bir ilişkin olmasa çok iyi olur. Sabrım tükenmeye başladı çünkü; haberin olsun!" Ayak seslerinden anladığım kadarıyla, seradan uzaklaşıyordu.
Flora, 'bebekleriyle' konuşmaya başlamıştı şimdi de. "Böyle arkasını dönüp giderek benden kurtulabileceğini sanıyor. Daha hiçbir şey bitmedi. Bu zamana kadar yaptıklarım bundan sonra yapacaklarımın yanında hiç kalır." Onun da ablasından biraz sonra seradan çıkıp kapıyı kapattığını duydum.
Kuşkonmazların uzun filizlerinin arasında kalmıştım. Yine titremeye başlamıştım her nedense.
Bu iş böyle olmayacak, Enola!
Kadın resmen öldürmekten bahsediyordu; Doktor Watson'ın başı büyük bir belada olabilirdiBunu sonra düşün! Önce buradan nasıl çıkacağına kafa yor hemen!
Giderek daha fazla titriyordum.
Biraz sakinleşmek adına, daha önce de bu tür durumlarda yaptığım gibi gözlerimi kapadım ve annemi düşündüm. "Sen bütün zorlukların üstesinden gelebilirsin, Enola! Tek başına da her güçlüğü yenebilirsin!" diyen sesi yankılanıyordu beynimin içinde. Neyse ki, artık onu düşünmek kalbimde yaralar açmıyordu. Biraz olsun sakinleşmiştim bile; şimdi daha mantıklı düşünebilir ve ne yapacağıma karar verebilirdim.
Soğukkanlılığımı koruduğum zaman hiçbir şey çok zor gelmiyordu bana aslında. Ayağa kalktım ve ses çıkarmadan yürümek için ayakkabılarımı çıkardım. Her yanımı saran kuşkonmazların arasından yavaşça yürümeye başladım. Biraz ilerleyince seranın çatısından camları kırarak içeri düştüğüm yere ulaşmıştım. Camlar kuşkonmazların, akdikenlerin ve gelincik çiçeklerinin üstüne saçılmıştı... İçende bir sürü çiçek ve tuhaf bitki vardı; aslında meraktan biraz dolaşmak da istiyordum, fakat şimdi bunun hiç sırası değildi. Ayakta zor duruyordum; son 24 saatten beri hiçbir şey yemedim desem yalan olmazdı. Her zaman yanımda taşıdığım şekerlemelerden birini yiyerek açlığımı bastırmak istiyordum. Ceplerimi karıştırdım, fakat hiçbir şey bulamadım. Herhalde aceleyle dışarı çıktığım için bu kez yanıma almayı unutmuştum.
Kimselere görünmeden ve açlıktan ölmeden önce buradan uzaklaşsam iyi olacaktı galiba.
Elimdeki ayakkabılarımla, çıplak ayaklarımı yere basarak sessizce yürüdüm ve seranın kapısına kadar ilerledim. Orada biraz durup etrafı dinledim.
İki kız kardeşin aşağıda bir yerde hâlen daha tartıştıklarını duyabiliyordum. Birbirlerine laf sokup duruyorlardı. Nerede olduklarını az çok tahmin edebiliyordum.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder