28 Şubat 2014 Cuma

Eski Bir Balerin

Eski Bir Balerin, Feyza Hepçilingirler  tarafından yazılmıştır.http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Everest Yayınları, Öykü, 9786051417042, 103 Sayfa, Şubat/2014


Kitabın 64. ve 65. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Nasıl da kötü bakıyordu Şerafettin; İhsan uzman olursa onun yerini kapacaktı sanki. Sınav boyunca düşmanca kuşkularla süzdü durdu İhsan'ı. "Bunu bilemeyeceksin. Bak işte... Bunu bilemeyeceksin." diyen bilenmiş bakışlarıyla hep o zor zamanı bekledi. Bir ara tökezler gibi olduğunda - hangi soruydu? Böbrek transplantasyonuna en uygun olan böbrek greftini sormuşlardı galiba - küçülmüş iblis gözlerini yakalayıverdi Şerafettin'in. Doç. Dr. Şerafettin Dikensiz, ucunu yakaladığı keyfi çekiştirip görmeyi beklediği düşüşe ulaşmak için, kendini bir hayli kaydırmıştı koltuğun üstünde. Zıpkınlaşan bakışlarını İhsan'ın yüzünde pervasızca dolandırıyordu. Ama dilediği olmadı; sendeledi ve doğruldu İhsan, düşmeden doğruldu. Onunla birlikte Şero domuzu da doğruldu koltuğun üstünde, yeni bir bekleyişin eşiğinde oturmaya koyuldu. Yaşlı profesörün yüreklendirici baş sallayışları olmasa, Şero'nun gerdiği iplerin tuzağına takılmak işten bile değildi.
Çabuk topladı kendini İhsan. Bir daha Şerafettin'e, düşeceğine ilişkin zevkli bekleyişler yaşatmadan bitirdi sınavı. Hani beş altı soruyla biterdi bu iş? Belki yirmi soru sormuşlardı ihsan'a, belki de fazla. Şerafettin'in soru içinden soru çıkarmalarını da sayarsa elliyi bile bulurdu sorular.
Sözlü sınavdan sonra verilen uzunca arada, hiçbir kötü ola-sılık gelmedi aklına İhsan'ın. Bedeninde ve kafasında duyduğu doyumsuz gevşemenin tadıyla rahattı. Arkadaşları bir sigara tutuşturdular ağzına, hemen bir çay getirdiler.
Sorulan ve verdiği yanıtları özetledi kısaca; uzmanlık sürecini tamamlamaya çalışan arkadaşlarının bakışlarından derlediği beğeniyi ödül diye sundu kendisine. Sonra kalkıp karısına telefon etti. Sınavın iyi geçtiğini, nefrolog profesörün kendisini kutlayarak salondan çıkardığını anlattı. "Şimdi ameliyathaneyi hazırlıyorlar." dedi. "Bir saat kadar sonra gireceğim ameliyata." Bunları söylerken içinde kanat çırptığını duyduğu bir ürkü kuşunu, "Biliyorsun ameliyattan korkum yok." sözleriyle kovmaya çalıştı. "Biliyorum." dedi karısı güç veren bir fısıltıyla. "Tabii biliyorum. Bu iş bitti sayılır."
Telefonu kapattığında ürkü kuşunu bıraktığı yerde yakaladı. Kanatlarını kısmış, kuyruğunu büzmüş, sinmişti bulunduğu yere; uçup gitmemişti.
Arkadaşlarına döndü. Onları bekleyen bir korkuyu azaltmak ister gibi, "Ameliyatta korkacak bir şey yok." dedi. "O kadar çok yaptım ki son iki yıl boyunca, gözlerim kapalı girebilirim böbreğe." Kuş, biraz daha büzüldü.
Karısı, şimdi babasını arayıp sınavın iyi geçtiğini ve İhsan'ın çok sevinçli olduğunu muştuluyordur.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder