23 Haziran 2014 Pazartesi

Bağımsızlık Gülü

Bağımsızlık Gülü, Uğur Mumcu tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Umag Yayınları, Siyaset, 9789758084449, 339 Sayfa, Aralık/2010
Kitabın 210. ve 211. sayfasından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

SIRA BEKLEMEK
"Önlem paketi" içindeki yasa tasarılarının bazıları için değiştirge önergeleri verildi mi, "vatan ihaneti, bölücülük, anarşiye hizmet.." ağızlarına ne gelirse sıralıyorlar. Sonra açıkça meydan okuyorlar
- Komutanlar böyle istedi...
Komutanların uyarı mektubunda devlet kadrolarının siyasal iktidar yanlılarıyla doldurulmasından da yakınılıyor. Mektubun bu kısmını görmüyorlar; görmüyorlar ve sabah akşam kıyım listeleriyle devlet bürokrasisini altüst ediyorlar.
Milletvekilleri göreve başlar başlamaz "milletin kayıtsız şartsız egemenliği için" çalışacaklarına andiçerler. Parlamento üzerinde bu egemenliği kısıtlayıcı hiçbir baskı söz konusu olamaz. "Komutanlar böyle istiyor" diye milletvekillerinin özgür iradeleri üzerine "ipotek koymaya çalışan yazar ve çizerlerin bu tutumu, demokrasi adına yüz kızartıcıdır, utanç vericidir...
Şunu anlarım. Bir askeri yönetim gelir, bir cunta devleti yönetir. Hiç şüphesiz, böyle bir yönetimin haklılığını savunanlar da çıkar. Bu görüşlerin yanlışlığını, dünyadan ve Türkiye'den örnekler vererek çürütmeye çalışırız. Bu, bir ayrı konudur.
Fakat hem "demokrasi ve hukuk düzeni" deyip hem de "şu yasaları hiç değiştirmeden aynen çıkaracaksınız" diye milletvekillerinin özgür iradeleri üzerinde baskılar kurmaya çalışmak, bu yolda yazı yazmak, basın özgürlüğüne inananlar için, gerçekten utanç verici bir davranış ve yüz kızartıcı bir ahlak anlayışıdır.
Evet böyle; bir yandan "komutanlar istiyor" diye milletvekili iradeleri üzerinde ipotekler kuruluyor; öte yandan, aynı komutanların yakındıkları "devlet kadrolarının iktidar yanlılarınca doldurulması" işlemleri, her gün yeni listeler ve adlarla sürdürülüyor...
O zaman soralım:
- Madem komutanların her istediğini yapıyorsunuz, öyleyse devlet kadrolarını niçin adamlarınızla dolduruyorsunuz?..
Buna bir yanıt vereceklerini sanmıyorum. Uyarı mektubundan sonra gözle görülür, elle tutulur bir amaçları var. Komutanların uyarı mektubunu kendi siyasal doğrultularında alabildiğine sömürmek!.. Bir yıl önce Kahramanmaraş ilimizde yüzü aşkın yurttaşımız, kadın erkek çoluk çocuk denmeden al-çakça ve namussuzca katledildi. İnsan yüreğinin dayanamayacağı bu korkunç olayın arkasından, irin akan yüzlerinin bütün iğrençliği ile bu cinayeti haklı gören satırlar serpiştiren yazarlar gördük...
Bütün bunların karşısında susan devlet, bir yıl sonra bu olayı protesto ederken yanlış bir yol izleyen yüzlerce öğretmeni, bir günde sokak ortasına atıverdi! Evet, üzerine basa basa soralım! "Suç" ve "ceza", hangi suça hangi ceza ve hangi adalet bu?..
Bu öğretmenlerin yerlerine, meslekten atılmış ve suç sabıkaları olan öğretmenleri yerleştiren adalet bu! Böyle işte, böyle adalet bu...
Bir yanda yüzlerce öğretmen sokak ortasına atılırken, MESS Başkanının yönettiği Devlet Planlama Teşkilatında da, akıl almaz işlemlerle bütün planlama uzmanları işlerinden atılıyor.

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder