9 Haziran 2014 Pazartesi

Beyin Nasıl Okur

Beyin Nasıl Okur, Stanislas Dehaene tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Alfa Yayınları, Bilim, 9786051068916, 480 Sayfa, Haziran/2014
Kitabın 256. ve 257. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Yalnızca okuduğunuz şeyden değil,
onun okunabilir oluşu mucizesinden de
büyülenmenizi istiyorum.
-Vladimir Nabokov, Solgun Ateş

Her ne kadar günümüz yazı sistemlerine ulaşmak için birçok katip neslinin geçmesi gerekmiş olsa da çocuklarımız bu sistemler üzerinde birkaç yıl içinde uzmanlaşmak zorundadır, îster İngilizce, Fransızca, Çince ister İbranice konuşuyor olsunlar iki veya üç yıllık bir eğitim onların sözcükleri çözümlemeye başlamasını sağlamaktadır. Hayati öneme sahip bu yıllarda yalnızca kâğıt üzerinde bir işaretler kargaşası olan yazı birdenbire anlam kazanmaktadır. Bu öğrenme sürecinin dahili mekanizmaları üzerine psikolojiden beyin seviyesinde olanlara dek yapılan araştırmalar geçtiğimiz on yıl içinde oldukça büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Okuma mekanizmalarına dair bu yenilenmiş anlayışın bir sonraki bölümde inceleyeceğimiz öğretimin geliştirilmesine dair önemli çıkarımları vardır.
Nöron geri dönüşümü hipotezi, okumanın çocuğun beynine aşamalı bir biçimde demir atmasının sebebinin halihazırda işlevsel ve yalnızca asgari miktarda düzenleme gerektiren devrelerin içinde kendisine uygun bir niş bulması olduğunu  öne sürmektedir. Çocuğun  beynindeki  görsel ve dilsel devreler içerisinde yazının evrimi sırasında oluşan kültürel deneylemeye benzer bir biçimde deneme ve yanılmayı içeren beyinsel bir süreç gerçekleşmelidir. Okumanın aşamalı olarak sol oksipitotemporal posta kutusu alanı üzerine yaklaştığı şeklinde merkezi bir öngörü vardır. Çocuk deneyimli bir okuyucu haline geldikçe beynin bu bölgesi de yazıya aşamalı bir biçimde özelleşmelidir. Aynı zamanda bu bölgenin etraftaki temporal, yan ve frontal dil alanlarıyla olan iletişimi de artmalıdır. Gelişimsel psikoloji ve daha yakın zamanda beyin görüntüleme bu süreci işaretleyen aşamalar üzerine ışık tutmaya başlamıştır.
Nöron geri dönüşümü hipotezi ilginç bir biçimde bizi hayatın ilk yılına, yani okumanın daha gündeme bile gelmediği bir zamana odaklanmaya itmektedir. Eğer geri dönüşüm modeli doğruysa çocukların okumayı öğrenebilmesinin tek sebebi, ya evrim ya da erken öğrenme sayesinde, beyinlerinin gerekli mimariyi halihazırda barındırıyor oluşudur. Çocuklar ilk okuma derslerini almadan önce beyinlerinin bu yeni kültürel çalışmaya hazırlanmasında önceki dilsel ve görsel gelişimleri önemli bir rol oynamaktadır.

Geleceğin Okuyucusunun Doğuşu
Bir zamanlar yeni doğan bir bebeğin dünya algısının "parıldayan ve uğuldayan dev bir kafa karışıklığı" olduğu düşünülürdü. Bebeğin beyninin bir hayli ham ve çok az düzenli olduğu düşünülür, yapılandırılması için muazzam girdilerin ve yıllar süren istatistiksel öğrenmenin gerektiği öne sürülürdü. Ancak yapılan son araştırmalar bu basit "yapılandır-macı" kuramın aksini göstermektedir. Gerçekten de beyin ergenliğe kadar oldukça esnek kalmakta ve böylece öğrenme ve eğitim için bir fırsat penceresi açmaktadır. Ancak hayatın ilk yıllarında bile okuma için daha sonra geri dönüştürülecek olan iki ana yeti halihazırda yerli yerindedir: konuşmayı kavrama ve sabit görsel tanıma.
Bebekler yaşamlarının ilk birkaç ayında şaşırtıcı dil yeterlikleri göstermektedir.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder