12 Haziran 2014 Perşembe

Fetih ve Fatih

Fetih ve Fatih, Mustafa Armağan tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Timaş Yayınları, Tarih, 9786050802771, 384 Sayfa, Mart/2013
Kitabın 266. ve 267. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Bu çeşitten Fatih devrinde istinsah edilmiş lügatlere, eğer aranırsa pek çok kütüphanede rastlanacağına emin olabiliriz.
İşte bahsedilen bu yazın hayatının koşullarında yetişen Fatih devri şairlerim, yazarlarını ve onların eserlerini incelemeye başlamadan önce bu devir ile II. Bayezid devrinin edebiyat temsilcilerinin arasına bir sınır koymak gerekmektedir. Zira Fatih devrinde yaşamış olan sanatçıların birçoğunun ihtiyarlık zamanları II. Bayezid dönemine uzanmaktadır. Ayrıca bu iki dönemi de idrak edip Türkçe eserlerini II. Bayezid devrinde yazmış olanlar bulunmakta olduğu gibi Fatih'in son yıllarında çok genç olan, asıl gelişmesini II. Bayezid zamanında idrak eden şair ve yazarlar da bulunmaktadır. Bu yüzden bu iki hükümdarın zamanındaki edebiyat faaliyetlerini kesin sınırlarla birbirinden ayırmak hem pek kolay değildir; hem de böyle suni bir ayırım yapmak gerçekte gerekli değildir. Fakat biz bu yazıda sadece Fatih devrinin şair ve yazarları üzerinde duracağımız için, sırf pratik alanda kolaylık sağlamak üzere şöyle bir sınır koymayı denedik:
1. Fatih devrinin kültür ve düşünce ortamında edebî kişiliği gelişmiş, hatta bir süre Fatih'le beraber bulunmuş olmasına rağmen Türkçe eserlerini II. Bayezid devrinde yazmış olanlar vardır (Kıvamî, Ahmed Paşa, Tursun Bey gibi). Bu sanatçılar, edebî kişiliklerini Fatih devrinin kültür faaliyetlerine borçlu oldukları için, bu grup içine girenleri Fatih devri şair ve yazarları olarak kabul etmek gerekiyor.
2. Fatih Sultan Mehmed'in son yıllarında edebiyat dünyasında kendilerini göstermiş olmalarına rağmen, edebî mesleklerinin altın çağını II. Bayezid zamanında idrak etmiş ve eserlerini II. Bayezid veya onun şehzadelerine takdim etmiş olanları kesinlikle II. Bayezid devri şairleri arasında saymak gerekiyor (Necati Bey, Mihrî Hanım, Tacizade Cafer Çelebi gibi).
3. Yukarıdaki izaha ters düşen bazı istisnai durumlar bulunmaktadır. Fatih devrinde kişiliği teşekkül etmiş ve tıpkı Ahmed Paşa gibi  Türkçe eserlerini II. Bayezid devrinde yazmış olup da ilk grupta bulunması lazım gelen Sinan Paşa'yı (öl. 1486) II. Bayezid devri yazarları arasına almayı tercih ettik. Zira Sinan Paşa, Fatih devrinde sadece İslâmî ilimlere vakıf Arapça yazan bir âlim ve tanınmış bir matematikçi kişiliği ile karşımıza çıkmaktadır. Fatih devrinde onun Ahmed Paşa'da görüldüğü gibi Türk edebiyatı ile hiçbir ilişkisi yoktur. Ancak Fatih'in vefatından sonra İstanbul'a dönüp Türkçe yazmaya başlamış ve eserlerini II. Bayezid'e sunmuştur.
Uzun Firdevsî (öl. 1512'den sonra) Bursa'da kaleme aldığı Kıssa-name-i Süleyman Aleyhisselam adlı mensur eserini ve 80 ciltlik Sü-leymanname'sinin yedi cüzünü Fatih Sultan Mehmed'in sağlığında yazmıştır.
Ancak Uzun Firdevsî de birçok eserin sahibi, çok velûd bir yazar olarak Fatih devrinde mesleğinin başındadır. Asıl olgunluk çağını II. Bayezid devrinde idrak etmiş, eserlerinin çoğunu bu devirde yazmıştır. Bu yüzden Uzun Firdevsî de II. Bayezid devri yazarlarından addedilmelidir.
Yukarıda belirtilen sınırlar içinde Fatih devrindeki edebi atmosferi incelemeye başladığımızda şöyle bir durumla karşı karşıya geliriz; İstanbul yeni alınmıştır (1453). Osmanlı klasik şiir dilinin esasını teşkil edecek olan İstanbul Türkçesi henüz teşekkül etmiş değildir. Yalnız daha önce de belirtildiği gibi Anadolu'da XIII. yüzyılın ikinci yarısından beri süregelen bir Türkçe edebî dil teşekkül etmiş bulunmaktadır. Bu dil, Ahmed-i Daî, Ahmedî, Şeyhî gibi şairlerin kaleminde üsluplaşmaya doğru yönelmiş olmasına rağmen, sade ve oldukça basit, temiz bir Türkçedir. Henüz XV. yüzyılın ikinci yarısında Ahmed Paşa'nın şiirlerinde görülen işlek, müzikalite kazanmış, nükteler, ince ve zarif hayallerle bezenmiş, kolaymış gibi görünen, fakat aslında hiç de kolay ifade edilemeyen bir üsluba sahip değildir. Fatih devrindeki şiir dili ise nazım tekniği kusurlarından oldukça kurtulmuş, uzak çağrışımlara dayanan zengin, gerçekten söylenmesi zor ifadelerle bezenmiştir. 

Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder