16 Haziran 2014 Pazartesi

Hayır

Hayır, Adalet Ağaoğlu tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Everest Yayınları, Roman, 9786051417318, 303 Sayfa, Haziran/2014
Kitabın 180. ve 181. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Akşamüstü. Parkta oturuyorlardı. Yurt pansiyonerlerinin en kederli saati. Bu kederli saat onların isteklerini çoğaltır, günboyu unuttukları ağrıları, çarpıntıları, nefes darlıkları, korkuları, kendilerini bırakmış bir oğul tek tek akıllarına gelir. Çok geçmez, yarım saat sonra Enginin onlardan en sorumlu olduğu zaman parçasına girilecektir.
Aysel karşısına böyle, ansızın çıkmıştı. Yıllar sonra kavuşmanın ilkağızdaki coşkusu, bir iki "Hay Allah, nereden çıktın böyle?" kekelemelerinden sonra uçup gitmiş...
Parkın kanepesinde, yanyanalar. Hemen hemen noktasız virgülsüz konuşan, mahallenin muhtarından tut da, pasaport alabilmek için ne kadar didinmek zorunda kaldığını anlatan Aysel. Aktarmalardan birinde uçak şirketi valizini kaybetmiş, bakalım bundan sonra kalacağı adrese göndereceklermiş, bütün dünya seyahat ediyormuş, ülke zaten akıl almaz bir kaos yaşıyor, dört yüz elli çocuğu sünnet ettiren, elbet bunu yeni seçimlerde oy toplamak için yapan partinin masalara yığdığı etlere, pilavlara, tatlılara yöre halkının nasıl saldırdığını görsen, kendini Hindistan'da sanırdın...
Derken, ansızın, üstünde sönmüş bir kandil hali.
Dr. Bernt'in banyosundaki aynada kendi yüzünü değil de, Aysel'in o andaki yüzünü görüyor ve içinde belli belirsiz bir sızı: Elini elime almak, bir kolumu omzuna atmak aklımdan bile geçmedi.
Gözü, Aysel'in çenesinde çıkmış minik ak bir kıla takılıp duruyordu: Yaşlanmış. Onun yaşlanabileceğini hiç düşünmezdim. Ne kadar da çok konuşur olmuş! İnsanda elini tutma isteği bırakmıyor ki. Zaten kendisi de oralarda değil.
Aşk yok. Duyarlılıklar eskimiş. Kendileri dışında her şeyden konuşulmuş. Artık kırık dökük:
"Bu park ne kadar güzelmiş..."
"Yaaa, fena değil..." İşin ağır mı?
"Sabahları rahat. Öğleden sonraları biraz. Bu saatten sonra ve
bütün gece İse... Yoruculuktan öte, sıkıcı."
"Yine de bir iş."
"Öyle. Sağ ol."
"Aşk olsun."
"Keşke önden haber verseydin."
"Sürpriz olsun istedim."
"Hay Allah... Ne kadar şaşırdım... Sizi bir bayan arıyor, dediler de..."
Herhangi biriyle de böyle şeyler konuşulur. Aysel, herhangi biri nasıl olur? Bir "Evet", bir "Hayır" bile bu buluşmayı çok daha anlamlı kılabilirdi.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder