Kitabın 142. ve 143. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
İnsanları yabancı görmemek, kendini yabancı göstermemek:
Paylaşacağımız kişilerin yaşam biçimi ve adetleri farklı olabilir, ama onu benimseyen bir tavır içerisinde olmalıyız. Bir köylünün evinde yer minderine oturma-mak veya ayranını, tandır ekmeğini yememek onu yadsımak anlamına gelir. Onu kabullenen bir tavrımız olmazsa bizim Tanrımız'ın da onu kabul edeceğine nasıl ikna olabilir? Biz uzaydan gelen farklı yaratık-larmışız gibi davranmak yerine, bizim dünyamıza insan olarak gelen Rabbimiz'in alçak gönüllülüğüne sahip olmalıyız.
Kendi toplumundan ayırmamak:
Kişi Hristiyan olduğunda, günahtan ve Şeytan 'ın egemenliğinden çıkar. Ülkesinden ya da evinden ayrılması gerekmez. Ailesinin ya da toplumun doğru olmayan davranış biçimlerinden ayrılması gerekir. Kişi adanmış bir yürekle Tanrı'ya bağlanmalı, aynı toplumda ve ailesiyle birlikte yaşamaya devam etmelidir. Böylece kendi çevresinde de ışık olabilir. Kişinin, iman etti diye garip davranışlar sergilemesini, aykırı, asi ve başına buyruk olmasını istemeyiz. Daha çok, iyi bir evlat ve vatandaş olmalıdır.
Paraya da gelecek umudu vermemek:
Ülkemizde var olan genel kanı, Hristiyanların para, mal mülk ve iş vereceği yönündedir. Bu konularda gerekli açıklamaları yapmakla beraber yaşam örneğimizle de bunu ifade etmeliyiz. Mesih 'in sağladığı özgürlük ve bereketlerin gerçek kaynakları açıklanmalı,bol harcamalar yapmaktan ya da boş vaatlerde bulunmaktan sakınılmalıdır. Mütevazı bir yaşam sürülmeli, ama aşırı cimrilikten de kaçınılmalıdır.
Kişileri kutsallığa ve doğruluğa yöneltmek:
Öncelikli hizmet amacımız, kişilere Tanrısal kutsallığı anlatmak, günah karşısında ilahi çözümü sunmak olmalıdır. Kişinin kötü alışkanlık, davranış biçimi, huy, yanlış algılama ve toplumun ve ailenin yüklemiş olduğu çarpık düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olmalıyız. Bunu yaparken bizim de kötü alışkanlıklarımızdan ve düşüncelerimizden sıyrılmamız gerekir. Tanrı sözünün terbiyesini öğretmeli, kişiyi paylaşımlarımızla eğitmeliyiz.
Ruhsal gerçekleri ve armağanları paylaşmak:
Günahın körelttiği düşünceleri açmanın, kirlenmiş zihinleri temizlemenin tek yolu, ruhsal değerleri açık, anlaşılır bir biçimde sunmaktır. Günah ve Şeytan 'a karşı kişiyi korumak ve uyandırmak için, gizlide bıraktığımız, eksik söylediğimiz ya da yumuşattığımız hiçbir ruhsal gerçek olmamalı. Ruhsal harekete geçirmek için Ruh'un denetiminde olarak armağanları paylaşmak gerekir. Amacımız insanları Tanrı'yla barıştırmak ve müjdeli haberi vermektir. Müjdelerken, iyileştiren ve kurtaran Rab İsa Mesih 'i tanıttığımızı unutmamalıyız. Ruh'un bizden akıp gitmesine fırsat vermeliyiz. Bu akım insanlara olan Tanrı'nın merhametidir.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.Paylaşacağımız kişilerin yaşam biçimi ve adetleri farklı olabilir, ama onu benimseyen bir tavır içerisinde olmalıyız. Bir köylünün evinde yer minderine oturma-mak veya ayranını, tandır ekmeğini yememek onu yadsımak anlamına gelir. Onu kabullenen bir tavrımız olmazsa bizim Tanrımız'ın da onu kabul edeceğine nasıl ikna olabilir? Biz uzaydan gelen farklı yaratık-larmışız gibi davranmak yerine, bizim dünyamıza insan olarak gelen Rabbimiz'in alçak gönüllülüğüne sahip olmalıyız.
Kendi toplumundan ayırmamak:
Kişi Hristiyan olduğunda, günahtan ve Şeytan 'ın egemenliğinden çıkar. Ülkesinden ya da evinden ayrılması gerekmez. Ailesinin ya da toplumun doğru olmayan davranış biçimlerinden ayrılması gerekir. Kişi adanmış bir yürekle Tanrı'ya bağlanmalı, aynı toplumda ve ailesiyle birlikte yaşamaya devam etmelidir. Böylece kendi çevresinde de ışık olabilir. Kişinin, iman etti diye garip davranışlar sergilemesini, aykırı, asi ve başına buyruk olmasını istemeyiz. Daha çok, iyi bir evlat ve vatandaş olmalıdır.
Paraya da gelecek umudu vermemek:
Ülkemizde var olan genel kanı, Hristiyanların para, mal mülk ve iş vereceği yönündedir. Bu konularda gerekli açıklamaları yapmakla beraber yaşam örneğimizle de bunu ifade etmeliyiz. Mesih 'in sağladığı özgürlük ve bereketlerin gerçek kaynakları açıklanmalı,bol harcamalar yapmaktan ya da boş vaatlerde bulunmaktan sakınılmalıdır. Mütevazı bir yaşam sürülmeli, ama aşırı cimrilikten de kaçınılmalıdır.
Kişileri kutsallığa ve doğruluğa yöneltmek:
Öncelikli hizmet amacımız, kişilere Tanrısal kutsallığı anlatmak, günah karşısında ilahi çözümü sunmak olmalıdır. Kişinin kötü alışkanlık, davranış biçimi, huy, yanlış algılama ve toplumun ve ailenin yüklemiş olduğu çarpık düşüncelerden kurtulmasına yardımcı olmalıyız. Bunu yaparken bizim de kötü alışkanlıklarımızdan ve düşüncelerimizden sıyrılmamız gerekir. Tanrı sözünün terbiyesini öğretmeli, kişiyi paylaşımlarımızla eğitmeliyiz.
Ruhsal gerçekleri ve armağanları paylaşmak:
Günahın körelttiği düşünceleri açmanın, kirlenmiş zihinleri temizlemenin tek yolu, ruhsal değerleri açık, anlaşılır bir biçimde sunmaktır. Günah ve Şeytan 'a karşı kişiyi korumak ve uyandırmak için, gizlide bıraktığımız, eksik söylediğimiz ya da yumuşattığımız hiçbir ruhsal gerçek olmamalı. Ruhsal harekete geçirmek için Ruh'un denetiminde olarak armağanları paylaşmak gerekir. Amacımız insanları Tanrı'yla barıştırmak ve müjdeli haberi vermektir. Müjdelerken, iyileştiren ve kurtaran Rab İsa Mesih 'i tanıttığımızı unutmamalıyız. Ruh'un bizden akıp gitmesine fırsat vermeliyiz. Bu akım insanlara olan Tanrı'nın merhametidir.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder