Kitabın 332. ve 333. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
"Yani katil, Melanie Lechner'in cezalandırılması için kendi hasta bakış açısının öngördüğünden çok daha fazlasını yapmış," dedi Dühnfort.
"Madem dilini kesmek istedi, hançeri kullanabilirdi. Neden tel?" diye sordu Alois.
"Dilini kesmek istemiyordu," dedi Dühnfort ve Schops'un anlattığı Orta Çağ işkence illüstrasyonundan söz etti. "Muhtemelen kurbanını dilinden asacaktı, belki de dil vücut ağırlığını taşıyamayarak yırtıldı. Bunun üzerine adam şansını telle denedi."
Gina'nın rengi atmış, çilleri iyice ortaya çıkmıştı. "Sapık bir sadist bu. Böyle şeyler dinî nedenlerle yapılmaz."
"Kesinlikle," dedi Alexander Boos. "Bu cinayet, son derece tuhaf şiddet ve öldürme fantezilerine sahip bir sadistin işi. Bu fantezileri muhtemelen hayalinde yıllardır yaşıyordu."
"Kendi sınırını aşması için ne olmuş olmalı?" diye sordu Alois.
"Bu çok küçük bir şey olabilir, hani şu ünlü bardağı taşıran son damla," dedi Beatrice Mevel.
"Adam gerçekten inançlı biriyse bu cinayet için bir meşrulaştırmaya ihtiyacı olacaktır, o zaman muhtemelen yüksek yerden verilen emirle hareket ettiğini düşünecektir." Dühnfort, Schops'la yaptığı görüşmeyi özetledi. "Hıristiyan köktendinci kılıfı altında bir sadist arıyoruz."
"Ne yazık ki bu kılıf görünür türden değil. 0 halde nerede arayacağız?" dedi Gina. "Katilin bir eşkali hazırlanabildi mi?"
"Sizlerin varsayımı ve eldeki bulgular doğrultusunda şimdilik kabaca bir eşkâl hazırladık," dedi Boos. "Deneyimlerimizden yola çıkarak söyleyebilirim ki yirmi beşin üzerinde ama muhtemelen yaşı çok daha büyük bir adamı arıyorsunuz. Onu önceleri inancı dizginlemiş. Bahsedildiği gibi başlangıçta muhtemelen hayvanlarla idare etmiş. Bu, genelde bildik bir tablo. Kurbanının peşinde casusluk ederek ve onu gözetleyerek çok vakit harcıyor. Bu da şunları akla getiriyor: birincisi, adamın düzenli bir işi yok, belki de işsiz. İkincisi, suçlan titizlikle planladığı ve hiçbir şeyi rastlantıya bırakmadığı için saplantılı bir kişilikten söz ediyoruz. Kurbanlarının ikisi de Mariaseeon'dan. Melanie Lechner'in kaçırılması, cenaze töreni sırasında söylediği sözler sonucunda gerçekleşmiş. Halka açık bir tören olsa da cenazeye genelde akrabalar, yakın arkadaşlar ve komşular katılır. Bence, katil Mariaseeon ya da yakın çevresinde oturuyor veya Mariaseeon'a sıkça geliyor. Ayrıca adamın bu işe yeni başladığını düşünüyoruz. Şimdiye kadarki girişimlerinde hep ters giden bir şeylerin olması bu savı doğruluyor. Jakob kurtuldu, Melanie Lechner'in cezalandırılması planladığı gibi yürümedi, adam doğaçlama yapmak zorunda kaldı. Failin devam edeceğini ve vukuatlarını mükemmelleştireceğini hesaba katmalıyız."
"Bir şey daha ekleyebiliriz," dedi Beatrice Mevel. "Her koşulda patolojik bir sadizmle karşı karşıyayız. Bu dürtünün illa cinsel kaynaklı olması gerekmiyor. Gerçi başka bir insana güç ve şiddet uygulamak çoğunlukla cinsel heyecanla birlikte gelişir ama bir de telafi edici sadizm diye bir çeşidi vardır, burada sadistçe davranışlar cinsel doyumun yerini tamamen alabilir."
"Böylece benim sorum yanıtlanmış sayılır," dedi Gina. "Yani Jakob'u bu tabloya nasıl oturtacağımız sorusu. Fail, sadece birinin kontrolünü tamamen ele geçirmekten ve bir başkasına işkence etmekten doyuma ulaşabiliyorsa bu, durumu açıklar. Peki, cinsel değilse bu doyumu nasıl anlamalıyız?"
"Ruhsal bir doyum bu. İşlediği bu suçlar onu biraz yola sokar ve onda bir süreliğine de olsa yarattıkları duygu..."
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz."Madem dilini kesmek istedi, hançeri kullanabilirdi. Neden tel?" diye sordu Alois.
"Dilini kesmek istemiyordu," dedi Dühnfort ve Schops'un anlattığı Orta Çağ işkence illüstrasyonundan söz etti. "Muhtemelen kurbanını dilinden asacaktı, belki de dil vücut ağırlığını taşıyamayarak yırtıldı. Bunun üzerine adam şansını telle denedi."
Gina'nın rengi atmış, çilleri iyice ortaya çıkmıştı. "Sapık bir sadist bu. Böyle şeyler dinî nedenlerle yapılmaz."
"Kesinlikle," dedi Alexander Boos. "Bu cinayet, son derece tuhaf şiddet ve öldürme fantezilerine sahip bir sadistin işi. Bu fantezileri muhtemelen hayalinde yıllardır yaşıyordu."
"Kendi sınırını aşması için ne olmuş olmalı?" diye sordu Alois.
"Bu çok küçük bir şey olabilir, hani şu ünlü bardağı taşıran son damla," dedi Beatrice Mevel.
"Adam gerçekten inançlı biriyse bu cinayet için bir meşrulaştırmaya ihtiyacı olacaktır, o zaman muhtemelen yüksek yerden verilen emirle hareket ettiğini düşünecektir." Dühnfort, Schops'la yaptığı görüşmeyi özetledi. "Hıristiyan köktendinci kılıfı altında bir sadist arıyoruz."
"Ne yazık ki bu kılıf görünür türden değil. 0 halde nerede arayacağız?" dedi Gina. "Katilin bir eşkali hazırlanabildi mi?"
"Sizlerin varsayımı ve eldeki bulgular doğrultusunda şimdilik kabaca bir eşkâl hazırladık," dedi Boos. "Deneyimlerimizden yola çıkarak söyleyebilirim ki yirmi beşin üzerinde ama muhtemelen yaşı çok daha büyük bir adamı arıyorsunuz. Onu önceleri inancı dizginlemiş. Bahsedildiği gibi başlangıçta muhtemelen hayvanlarla idare etmiş. Bu, genelde bildik bir tablo. Kurbanının peşinde casusluk ederek ve onu gözetleyerek çok vakit harcıyor. Bu da şunları akla getiriyor: birincisi, adamın düzenli bir işi yok, belki de işsiz. İkincisi, suçlan titizlikle planladığı ve hiçbir şeyi rastlantıya bırakmadığı için saplantılı bir kişilikten söz ediyoruz. Kurbanlarının ikisi de Mariaseeon'dan. Melanie Lechner'in kaçırılması, cenaze töreni sırasında söylediği sözler sonucunda gerçekleşmiş. Halka açık bir tören olsa da cenazeye genelde akrabalar, yakın arkadaşlar ve komşular katılır. Bence, katil Mariaseeon ya da yakın çevresinde oturuyor veya Mariaseeon'a sıkça geliyor. Ayrıca adamın bu işe yeni başladığını düşünüyoruz. Şimdiye kadarki girişimlerinde hep ters giden bir şeylerin olması bu savı doğruluyor. Jakob kurtuldu, Melanie Lechner'in cezalandırılması planladığı gibi yürümedi, adam doğaçlama yapmak zorunda kaldı. Failin devam edeceğini ve vukuatlarını mükemmelleştireceğini hesaba katmalıyız."
"Bir şey daha ekleyebiliriz," dedi Beatrice Mevel. "Her koşulda patolojik bir sadizmle karşı karşıyayız. Bu dürtünün illa cinsel kaynaklı olması gerekmiyor. Gerçi başka bir insana güç ve şiddet uygulamak çoğunlukla cinsel heyecanla birlikte gelişir ama bir de telafi edici sadizm diye bir çeşidi vardır, burada sadistçe davranışlar cinsel doyumun yerini tamamen alabilir."
"Böylece benim sorum yanıtlanmış sayılır," dedi Gina. "Yani Jakob'u bu tabloya nasıl oturtacağımız sorusu. Fail, sadece birinin kontrolünü tamamen ele geçirmekten ve bir başkasına işkence etmekten doyuma ulaşabiliyorsa bu, durumu açıklar. Peki, cinsel değilse bu doyumu nasıl anlamalıyız?"
"Ruhsal bir doyum bu. İşlediği bu suçlar onu biraz yola sokar ve onda bir süreliğine de olsa yarattıkları duygu..."
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder