14 Temmuz 2014 Pazartesi

Aşk Uykusu

Aşk Uykusu, Mehmet Coşkundeniz tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Destek Yayınları, Roman, 9786054994595, 295 Sayfa, Haziran/2014
Kitabın 154. ve 155. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Yonca, kocasıyla ilgili hiçbir şeyi unutmazdı zaten. Bu yüzden bütün kuşkularının her detayını bir bir hatırlayıp anlatması uzun sürmedi. Anlatırken bazen öfkelenip ayağa kalkıyor, sözlerine odanın içinde gezerek devam ediyor, bazen de oturduğu koltukta dizlerini karnına çekip cenin pozisyonu alıyor, adeta anne karnına dönerek yaşadığı her şeyden kurtulmak, yeniden, dünyanın hiçbir kötülüğünü yaşamamış bir bebek olmak istiyordu... Sanki nefes bile almadan anlatıyordu. Bildiği her şeyi açık seçik söylerse, bütün bu yaşadıklarından bir çırpıda kurtulacakmış sanıyordu. Mehmet arada birkaç detayı öğrenmek için kısa sorularla onu durdursa da, Yonca sürekli Serkan'ı anlatıyordu. Acısıyla, tatlısıyla geçen koskoca 10 yılı ve büyük aşklarını da anlattı, kalbinin cehennem alanına döndüğü son zamanlarını, ihanet söylentilerini ve hatta kocasını öldürmek üzere olduğu o evlilik yıldönümü gecesinde yaşananları da gizlemedi. Birkaç cümleyle de olsa Vildan'ın ona verdiği zarardan bahsetti. Yonca'nın bu kadından dolayı sancılarının daha da arttığını fark eden doktor, yeri geldikçe karşılarına çıkan apseleri onararak yola devam etmeye karar verip araya girdi:
"Evet, hepimizin çevresinde kanımızı emer gibi enerjimizi emen insanlar var. Biz bunlara 'enerji vampirleri' diyoruz. Bu insanlar kimi zaman dertleşmek bahanesiyle, kimi zaman başkalarını çekiştirerek, bazen kendi hayatından şikâyet ederek var olan yaşam enerjinizi tüketir. Siz aslında onun gerçekten size ihtiyacı olduğunu düşünürsünüz ama durum öyle değildir. Bu tür insanların yaşam güçleri zayıftır, mutsuzluklarını yenme konusunda kararlı ve iradeli değildir. 'Madem ben mutlu olamıyorum, öyleyse herkesi mutsuzlukta birleştirmeliyim, benim seviyeme çekmeliyim' diye düşünür. Her türlü oyunu oynayabilirler. Amaçları kendinizi her zaman kötü ve suçlu hissetmenizi sağlamaktır. Çünkü böylece sizi kontrol edebileceklerdir. Kendinizi kötü ve suçlu hissettiğiniz zaman ondan yardım alabileceğinizi düşünmektedir. Yani aslında sizi yönetmek istemektedir. Bu tür insanlara set koymadığınız sürece, kesin bir dille arkadaşlığını istemediğinizi söylemediğiniz sürece sizin yanınızdan ayrılmayacaktır. Tek çaresi onunla mümkün olduğunca az iletişim kurmak, hatta hiç iletişim kurmamaktır."
Yaklaşık 60 dakikanın sonunda Yonca "Benim anlatacaklarımın hepsi bu" diyerek sözlerine son noktayı koydu ve gözünü doktorun gözlerine dikip sert ve acımasız konuştu:
"Lütfen beni iyileştirmeye çalışma doktor... Alışverişe git, saçını kesle olmuyor bu işler. Ben kocamın o kadından uzaklaşmasını istiyorum. Bana yeniden âşık olmasını istiyorum... Onu bana geri döndürmenin bir yolunu bul. Ben martaval dinlemek istemiyorum. Çare istiyorum anladın mı?"
Doktor, zor bir vakayla karşı karşıya olduğunun farkındaydı. Karşısında takıntılı, sabırsız ve korku dolu bir âşık vardı... Bu tür vakalarla birçok kez karşılaşmıştı.
Takıntılı âşıklar kendilerini çabuk belli eder. Zihni sürekli aynı kişiyle meşguldür. En ufak bir kaygılı anda hemen sevgilisini ya da eşini arar. Üstelik sevgilisinin ya da eşinin söyledikleriyle rahatlamış olsa da endişeleri azalmaz. Her an hayatındaki kişiyle konuşmak, görüşmek ister, yaptığı işlere kendini veremez. Bırakın birkaç günlüğü, birkaç saatlik ayrılığa bile dayanamaz. Hele hele sevgilisi ya da eşi uzak bir yerdeyse aklını yitirebilir, ilişkideki en ufak sorun yüreğini ağzına getirir, aşkını kaybetme korkusu yaşar.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder