Kitabın 302. ve 303. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Petra bir şişe kırmızı şarap çıkarıp iki kadeh doldurdu. Genelde gündüz içki içmezdi ve Luc neler olduğunu merak ederek onu süzüyordu.
Luc'un karşısına oturdu; hiç konuşmadan kadeh kaldırdılar. Petra başını yana eğdi ve Luc'un pencereden içeri süzülen gün ışığının acımasızca aydınlattığı yüzünü inceledi.
"Biraz daha iyi görünüyor," dedi.
"Biraz."
"Doğru yoldayız," dedi Petra. "Bir şifa büyüsü daha hazırlayacağım; işleri hızlandırır."
"Bunu yapman gerektiğinden emin misin?" Petra, Luc'un gözlerine baktı. "Ayin gücümü emmiş gibi görünüyor," diye itiraf etti. "Ama sihir bir kastır, kullanmazsan körelir." "Ayinde sana ne oldu?"
"Bilmiyorum. Farkında olmadığım çok şey oldu. Marcel'e öylesine odaklanmıştım ki..."
Luc başını salladı. "Kayıp çocuk."
Petra mavi gri gözlerini ona çevirdi. "İkizlerden biriyle yatan mı?" Luc az kalsın şarabı masaya püskürtecekti. Birkaç kez öksürdü ve ağzını koluna sildi. "Ne? Hayır! Yapmadığımı biliyorsun." Petra hiçbir şey demeden baktı.
"Petra. Daha önce de sordun, sana anlattım. Hayır, ikisiyle de o kadar ileri gitmedim." Thais'i kollarına alışı, onu öperken, ona, her yerine dokunurken çıkardığı minicik sesler hafızasında canlanmıştı. Tanıdık acımn, hiç azalmayan acının keskinliğim kalbinde hissederek kendini anılara kapadı. Belli etmeden nefesini düzene sokmaya ve duygularının yüzüne yansımasına engel olmaya çalıştı.
"Hangisini seviyorsun?"
Luc kaşlarını çattı. "Bu ne böyle? Bak, bunun üstünde çalışmak istemiyorsan..." Yüzünü işaret ediyordu. "Sorun değil. Şu ana kadar yaptıklarını takdir ediyorum. Ama neler oluyor?"
Petra derin bir iç geçirerek mutfak sandalyesine döndü. "Bilmiyorum." Başını salladı ve elini yanağına dayadı. "Bilmiyorum. Tuhaf şeyler..."
Luc endişeyle bekledi. Petra genelde çok sakin ve çok dikkatliydi. Şu anda ise çok gergin ve dengesiz görünüyordu.
Sonunda Luc'un gözlerine bakabildi. "Bilmiyorum," diye tekrarladı. "Sanki etrafımda birtakım olaylar dönüyor." Zarif bir hareketle elini salladı. "Planların ve dolapların, bir şeylerin geliştiğini ve etrafımı gittikçe sardıklarını hissediyorum. Ama onları göremiyorum. Ne olduklarını ya da kime ait olduklarını tam olarak ayırt edemiyorum." ' Adımlarını dikkatli at, Luc. "Planlar ve dolaplar mı? Ne gibi?" Luc göğsündeki basınçtan kurtulmaya çalıştı.
"Bilmiyorum."
"Bunun benimle ve ikizlerle ne ilgisi var?" Haydi, dök ortaya.
Petra hiçbir şey söylemeden, zımparalanmış ahşap masanın üstünde duran ellerine baktı. Şarabından bir yudum daha içti. Luc her şeyin darmadağın olmak üzere olmasından korkarak bekledi.
"Cerise ilk ayinde hamileydi," dedi Petra ağır ağır. "Eğer birisi ayini eksiksiz olarak yeniden canlandırmaya çalıştıysa ve kendince nedenlerle hareket ettiyse, o zaman Treize üyelerinden birinin hamile kalması gerektiğini de düşünmüş olabilir. Ve sadece ikizler hamile kalabilir."
"Ah, haydi ama!" diye homurdandı Luc. "Bu delilik. Bunu kim düşünür ki?"
Petra ona gözlerini kaçırmadan baktı.
Luc başını iki yana salladı. "Ne hissettiğini bilmiyorum, Petra. Kendi adıma ikizlerle, Treize'le ya da her neyse işte, ilgili bir plana ya da dolaba dâhil olmadığımı söyleyebilirim. Şu andaki tek amacım, bu suratı iyileştirmek."
Petra zihnine girmeye kalkışmazdı. Kesinlikle. Bunu birbirlerine hiçbir zaman yapmazlardı.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.Luc'un karşısına oturdu; hiç konuşmadan kadeh kaldırdılar. Petra başını yana eğdi ve Luc'un pencereden içeri süzülen gün ışığının acımasızca aydınlattığı yüzünü inceledi.
"Biraz daha iyi görünüyor," dedi.
"Biraz."
"Doğru yoldayız," dedi Petra. "Bir şifa büyüsü daha hazırlayacağım; işleri hızlandırır."
"Bunu yapman gerektiğinden emin misin?" Petra, Luc'un gözlerine baktı. "Ayin gücümü emmiş gibi görünüyor," diye itiraf etti. "Ama sihir bir kastır, kullanmazsan körelir." "Ayinde sana ne oldu?"
"Bilmiyorum. Farkında olmadığım çok şey oldu. Marcel'e öylesine odaklanmıştım ki..."
Luc başını salladı. "Kayıp çocuk."
Petra mavi gri gözlerini ona çevirdi. "İkizlerden biriyle yatan mı?" Luc az kalsın şarabı masaya püskürtecekti. Birkaç kez öksürdü ve ağzını koluna sildi. "Ne? Hayır! Yapmadığımı biliyorsun." Petra hiçbir şey demeden baktı.
"Petra. Daha önce de sordun, sana anlattım. Hayır, ikisiyle de o kadar ileri gitmedim." Thais'i kollarına alışı, onu öperken, ona, her yerine dokunurken çıkardığı minicik sesler hafızasında canlanmıştı. Tanıdık acımn, hiç azalmayan acının keskinliğim kalbinde hissederek kendini anılara kapadı. Belli etmeden nefesini düzene sokmaya ve duygularının yüzüne yansımasına engel olmaya çalıştı.
"Hangisini seviyorsun?"
Luc kaşlarını çattı. "Bu ne böyle? Bak, bunun üstünde çalışmak istemiyorsan..." Yüzünü işaret ediyordu. "Sorun değil. Şu ana kadar yaptıklarını takdir ediyorum. Ama neler oluyor?"
Petra derin bir iç geçirerek mutfak sandalyesine döndü. "Bilmiyorum." Başını salladı ve elini yanağına dayadı. "Bilmiyorum. Tuhaf şeyler..."
Luc endişeyle bekledi. Petra genelde çok sakin ve çok dikkatliydi. Şu anda ise çok gergin ve dengesiz görünüyordu.
Sonunda Luc'un gözlerine bakabildi. "Bilmiyorum," diye tekrarladı. "Sanki etrafımda birtakım olaylar dönüyor." Zarif bir hareketle elini salladı. "Planların ve dolapların, bir şeylerin geliştiğini ve etrafımı gittikçe sardıklarını hissediyorum. Ama onları göremiyorum. Ne olduklarını ya da kime ait olduklarını tam olarak ayırt edemiyorum." ' Adımlarını dikkatli at, Luc. "Planlar ve dolaplar mı? Ne gibi?" Luc göğsündeki basınçtan kurtulmaya çalıştı.
"Bilmiyorum."
"Bunun benimle ve ikizlerle ne ilgisi var?" Haydi, dök ortaya.
Petra hiçbir şey söylemeden, zımparalanmış ahşap masanın üstünde duran ellerine baktı. Şarabından bir yudum daha içti. Luc her şeyin darmadağın olmak üzere olmasından korkarak bekledi.
"Cerise ilk ayinde hamileydi," dedi Petra ağır ağır. "Eğer birisi ayini eksiksiz olarak yeniden canlandırmaya çalıştıysa ve kendince nedenlerle hareket ettiyse, o zaman Treize üyelerinden birinin hamile kalması gerektiğini de düşünmüş olabilir. Ve sadece ikizler hamile kalabilir."
"Ah, haydi ama!" diye homurdandı Luc. "Bu delilik. Bunu kim düşünür ki?"
Petra ona gözlerini kaçırmadan baktı.
Luc başını iki yana salladı. "Ne hissettiğini bilmiyorum, Petra. Kendi adıma ikizlerle, Treize'le ya da her neyse işte, ilgili bir plana ya da dolaba dâhil olmadığımı söyleyebilirim. Şu andaki tek amacım, bu suratı iyileştirmek."
Petra zihnine girmeye kalkışmazdı. Kesinlikle. Bunu birbirlerine hiçbir zaman yapmazlardı.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder