22 Temmuz 2014 Salı

Esir Teşebbüs

Esir Teşebbüs, Uğur Mumcu tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Umag Yayınları, Siyaset, 9789758084463, 291 Sayfa, Aralık/2010
Kitabın 218. ve 219. sayfasından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Şu olaya bakınız: Denizcilik Bankası Deniz Nakliyat T.A.Ş'nin "Gaziosmanpaşa" adlı gemisi, önce İstanbul'da "Giresundan kaçak fındık yüklemiştir" diye durduruluyor. Gemi mühürleniyor. Aynı gemi üç dört gün sonra bu kez İzmir'de piyasa değeri bir belirlemeye göre beş yüz milyon, bir başka belirlemeye göre iki buçuk milyar TL'lik uyuşturucu madde ile yakalanıyor!..
Giresun'dan yüklenen elli ton fındığın Hamburg'a teslim edileceği bildiriliyor. İzmir'de yapılan ilk belirlemelere göre, aynı gemideki beş yüz milyon liralık uyuşturucu madde, Fransa'nın Marsilya limanına teslim edilmek üzere gemiye yükleniyor. Demek ki, Gaziosmanpaşa gemisi uluslararası kaçakçılık işi için kullanılıyor.
Şimdi, kamuoyu ile beraber öğrenmek isteriz: Giresun'dan gemiye elli ton fındık yükleyen firmanın adı nedir? Elli ton fındık hangi işlemlerden sonra gemiye yükleniyor? Gemi, elli ton fındık ile İstanbul limanında mühürlendikten sonra nasıl yoluna devam ediyor? Geminin İzmir'e varışından sonra gemi personeli ile temas edenler kimlerdir? Ve kimlerdir, uyuşturucu maddeyi Marsilya'da teslim alacak olanlar?
Genel olarak uyuşturucu madde ticaretinin silah kaçakçılığı karşılığında yapıldığına ilişkin kuşkular söz konusudur. Türkiye'den uyuşturucu madde gittiği, buna karşılık Avrupa'dan silah ve mermi geldiği yolundaki kuşkular gün geçtikçe artmaktadır. Her kaçakçılık olayının, bu ilişki çerçevesinde incelenmesi, geçmiş olaylara da ışık tutabilecektir,
Şimdiye dek yapılan her soruşturma gösteriyor ki, kaçakçılık ülke çapında ve uluslararası boyutta siyasal destek görmektedir. Sınır kapılarında, devlet bürokrasisinde, siyasal partilerde köprü başları tutulmadan kaçakçılık yapmak kolay değildir. Şimdiye kadar kaçakçıların yaptıkları budur. Böyle yaptıkları i-çin de geçmiş dönemlerde siyasal destek görmüşler, bu kirli ve kanlı ticaret dalından milyonlar ve milyarlar vurmuşlardır.
Kaçakçılık olayları üzerinde çok yönlü ve derin soruşturmaların başladığı şu dönemde, bir devlet kuruluşunun gemisinde böylesine bir kaçakçılık olayı ile karşılaşılması, bu konuda duyulan kuşkuları büsbütün artırmıştır.
Kaçakçılık, uluslararası çıkar çevrelerine ve bu kirli çıkarların, ayrılacağı üzerinde egemenlik kurmuş uluslararası örgütlere dayanmaktadır. Bizim, kamuoyunda "babalar" olarak bildiğimiz kabadayılar, bu çetelerin önemsiz ve basit-birer aracıdırlar. Kaçakçılık olayının kökenine inmek için çok daha derine gitmek gerekmektedir.
Geçen yıllarda, İstanbul-Londra seferini yapan THY uçağında da seksen milyon TL'lik uyuşturucu madde ele geçmiş; ancak olay unutulup gitmiştir. Gaziosmanpaşa gemisinde yakalanan uyuşturucu madde olayı üzerinde ısrarla ve özenle durulması, belki çok önemli ipuçlarını ortaya çıkartacaktır.
Uyuşturucu madde İstanbul'dan Marsilya'ya, Marsilya'dan Amerika'ya gidiyor. Peki karşılığında ne geliyor? Ve bunun karşılığı kimlere, nasıl ödeniyor? Türk parası mı, mark mı, frank mı, dolar mı?.. Bu işin yurtdışındaki "babaları" kim?
(Cumhuriyet, 21 Nisan 1981)
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder