2 Temmuz 2014 Çarşamba

İnsan Yüzlü Şehirler

İnsan Yüzlü Şehirler, Mustafa Armağan tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Timaş Yayınları, 9799752634410, 253 Sayfa, Haziran/2014

Kitabın 134. ve 135. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Diyarbakır, Hz. Ebubekir (r.a.) zamanında Halid b. Velid tarafından Bizans'tan fethedilmişse de, şehir sonradan tekrar Hıristiyanların eline geçmiş ve sonunda Abbasiler zamanında, Sultan Evhadullah'ın oğlu tarafından şartlı teslim alınmıştır. Bir süre bu sultanın oğullarının idaresinde kalan şehir, Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran savaşından dönüşünde Bıyıklı Mehmed Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır (1516).
Kanuni Sultan Süleyman da Bağdat'ı fethe giderken Diyarbakır'ın suyundan ve havasından hoşnut kalmış ve "Mamur ola benim Kara Âmid'im" diyerek Hz. Yunus'un duasını yinelemiş ve kışı bu şehirde geçirmiştir. Hatta Evliya Çelebi, Kanuni'nin Diyarbakır'da kaldığı süre içinde 10 bin sikke kestirdiğini, yani altın para bastırdığını bile söyler. Diyarbakır'da Şafii mezhebinin yaygın olduğunu ama diğer mezheplerin de ayrı müftüleri bulunduğunu özellikle belirtir.
Seyyah-ı Fakirimizin en önemli üslup özelliklerinden birisi de, kelimelerden çarpıcı kontrastlar kurmak suretiyle bir bölgeye veya objeye bakışımızı eğitmesidir. Diyarbakır kalesinden bahsederken de bunu ustalıkla yaptığına şahit oluruz: "Kızkayası adı ile meşhur yüksek bir tepe üzerine siyah taşla yapılmış yüksek ve gayet kuvvetli bir kaledir. Gerçi yalçın kaya üzerindedir amma o yüksek dağın tepesi geniş ve laleliktir" "Yalçın kaya" gibi sert bir nesne ile "lâle" gibi nahif bir çiçek arasında kurduğu kontrast, ilgimizi tamamen şehir üzerine düğümlemeye hizmet eder.
Biraz aşağıda bunu yine yapar: "Burada durup aşağı bakmaya insan cesaret edemez. Sanki Cehennemin dibidir. Büyük nehir aktığından, iki tarafı da gül bahçeleri, güzel kokulu bostan ve reyhan bahçeleridir. Her yıl vilayet halkının 6 ay (boyunca) Diyarbekir'in Şattülarap fasılları yaptıkları mesire yerleridir."
Evliya Çelebi'nin kalelerin etrafını adımlama konusundaki tutkusunu biliyorsunuz. Diyarbakır'ın göklere ser çeken kulelerini görünce içinde bu tutkunun uyanmaması hiç mümkün mü? Kendi adımıyla yaptığı hesaba göre (bu hesabı, elindeki tesbihi bir nevi abaküs gibi kullanarak gerçekleştirdiğini biliyoruz) kalenin çevresi 11 bin adım gelmiştir. Fakat içinde bir ukde kalmıştır. Adımlayamadığı doğu köşesinde Paşa'nın sarayı vardır ki gayya kuyusu gibi uçurumlarla dolu olduğu için burayı adımla ölçmek mümkün olmamıştır. Buna da bir çare bulur. Aynı mesafeyi içeriden adımlamak suretiyle hesabını tamamlar ve kalenin etrafının toplam 14 bin adım geldiğini emniyetle söyler. İç kalenin etrafını da ihmal etmez, onun etrafının da 4 bin adım geldiğini hesaplar.
Diyarbakır'ın camilerine gelince, tabii başta Ulu Cami zikredilmelidir, Çelebi'ye göre, "Rum tarihçileri", bu caminin Hz. Musa (a.s.) zamanında inşa edildiği noktasında ittifak halindedirler. Sütunlardan birinin üzerine yazılı îbranice bir tarih bile vardır ki bu, şehri kim ele geçirmişse sahip olduğu dinin mabedini yaptırdığını göstermektedir. Bu da aslında sözkonusu mekânın "maneviyatı"nı azaltan değil, artıran bir etki yapmışa benzemektedir: "İçinde öyle bir ruhanîlik vardır ki bir Müslüman iki rekât namaz kılsa kabul olduğuna kalbi şahit olur." Burayı Halep'in Ulu Camii, Şam'ın Emeviyye Camii, Kudüs'ün Mescid-i Aksa'sı, Mısır'ın El-Ezher Camii ve İstanbul'un Ayasofya'sı ile aynı düzeye koyar.
Ulu Cami dışında çeşitli camiler sayar ama bunların içinde birisi özellikle dikkat çeker. İpariye Camii'ni zengin bir Çinli tüccar yaptırmış ve duvarlarında kullanılan kirece 70 yük misk kokusu karıştırmıştır. "İpariye", misk kokan demekmiş. "Hakikaten" der, Evliya Çelebi, "nemli havada dört duvarını da koklasan misk kokusu insanın dimağını buğular."
Bu arada Diyarbakır'ın iki fatihinin, Halid b. Velid ile Bıyıklı Mehmed Paşa'nın camilerini de zikrettikten sonra medreselerini, tekkelerini, çeşmelerini anlatmaya geçer.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder