25 Temmuz 2014 Cuma

Komikler Ağlamaz

Komikler Ağlamaz, Müjdat Gezen tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Ka Kitap, Politika, 9786056460289, 164 Sayfa, Temmuz/2014
Kitabın 114. ve 115. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Uyuyorum. Saat gece yarısı 01.30 falan. Ortalıkta bir gürültü patırtı. Nöbetçi gardiyan odamın demir kapısını açtı ve;
"Yüzbaşım geliyor," dedi.
"Buyursun."
Binbaşı raporlu olduğundan yerine Cezaevi Komutanı olarak yüzbaşı vekâlet ediyor.
Tamamen ak saçlı, İri suratlı, boylu poslu, yakışıklı bir subay.
"İyi geceler," dedi.
"İyi geceler, hoş geldiniz."
"Sizi bu saatte rahatsız etmek istemem ama, nöbetçiyim, biraz konuşalım istedim."
"Memnun olurum, buyrun."
Bir iskemle verdim, oturdu.
"Nasılsınız?"
"İyiyim," dedim.
"Ben de bunu isteyecektim zaten sizden... Sizden iyi ve moralli olmanızı istemeye geldim. Saçlarınız kesilmeyecek. Yarın öbür gün inşallah tahliye olursanız, sonra mesleğinizi yapamazsınız uzayana kadar."
"Gerçekten teşekkür ederim yüzbaşım," dedim.
"Müjdat Bey, sizi revire aldık rahat edesiniz diye. Bunu, ne müdür arkadaşınız olduğu için, ne doktor arkadaşınız olduğu için, ne de sizi hepimiz çok sevdiğimiz için yaptık... Bunu yapma sebebimiz, siz artık kendinize ait değilsiniz, siz toplumun malısınız, bizim görevimiz de topluma mal olmuş kişilere gerekeni yapmaktır. Sizden burada hiçbir zaman ve hiçbir şekilde moralinizi bozmamanızı istiyorum. Burası bir cezaevidir. Burada ben de yattım."
Biliyordum. Daha önce söylemişlerdi.
"Biliyorum," dedim.
"Biliyor musunuz? Daha yeni geldiniz... Ama haklısınız burası cezaevi, hiçbir sır yirmi dört saatten fazla kalamaz burada. Evet, bu cezaevinde suçlu olarak yattım ben. Sonra kendim istedim buraya tayinimi. Sizinle aynı yaştayız. Ama bakın benim saçlarımda hiç siyah yok.
"Bende de arttı," dedim.
"Aman üzülmeyin hiçbir şeye," dedi. "Ne sıkıntınız olursa çözümleriz. Zaten fazla kalmayacaksınız burada."
"İnşallah."
Konuştuk iki saati aşkın. Savaş yandan dinlermiş bizi. Gelmedi muhabbete, ertesi gün söyledi bana.
Komutanın bir tutuklunun yanına gelmesi pek alışılmış bir şey değil. Gerek gardiyanlar olsun gerek tüm mahkûmlar, o zaman daha başka gözle bakıyorlar insana. Gerçekte hep öyle oldu. Yirmi gün süresince ne İstanbul Birinci Şubede, ne Diyarbakır'da, ne cezaevinde, ne mahkemede, bir tek ters durum olmadı.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder