9 Temmuz 2014 Çarşamba

Masturi Kabare

Masturi Kabare, Ahmet Sami tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Artemis Yayınları, Roman, 9786051424927, 380 Sayfa, Temmuz/2014

Kitabın 180. ve 181 sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Aziz ve Beyhan o sabah buluştular. Haliç Köprüsü'nün tırabzanlarında sabaha karşı iki kuzen yan yana duruyordu. Beyhan'ın oltasına bir batık yakalansa şaşırmazdı Aziz. Tıpkı rü-yasındaki gibiydi her şey. Beyhan ona Eren'i getirmişti. Bir geminin güvertesinde değildi de başka bir haberle... Hacer yenge ise hiç memnun olmamıştı bu tesadüften, lakin diyecek sözü yoktu. İkisini uzaktan hınçla seyrediyor, bir yandan da tuttuğu balıkları oltadan ayıklayıp kovaya koyuyordu. Beyhan'la Aziz lafı fazla uzatmadılar.
Ayrılmak zorundaydılar. Aziz, yengesinin tacizkâr bakışları altında onlardan uzaklaştı. Biraz oyalandıktan sonra Hasköy'deki mahalleye gitti. Henüz sabahın dokuzuydu. Tahsin Ustanın kapısını çalmadan önce, kendisine çeki düzen verdi. Amcasının "biraz erkek gibi görün" tabirini kendinde uygulamaya çalıştı. Kapıyı çaldı, Ayten Hanım bu genç adamın kim olduğunu çözmeye uğraştı. Yüzünü tanımaya çalıştı.
"Ben Eren'in bir arkadaşıyım, Tahsin amcayı ziyaret etmek istedim."
Kadın biraz duraladı, "Geç oğlum," deyip içeriye buyur etti. Tahsin Usta kullanabildiği sağ koluyla bulmaca çözüyordu. Gözlüğünün altından Aziz'e baktı, onun arkasından giren Ayten'e de kim bu der gibi baktı. "Eren'in bir arkadaşıymış seni ziyarete gelmiş," diyerek mutfağa gitti kadın.
"Buyurun," dedi adam Aziz'in çekingen hâlini görüp.
"Geçmiş olsun amca."
"Sen Eren'in nereden arkadaşısın?" diye kuşkulu bir şekilde sordu. Aziz ne diyeceğini bulamadı, kendi içinde panikledi.
"Biz, Ceylan üçümüz arkadaşız."
"Demek Ceylan ha! Oğlum sizler nasıl arkadaşsınız, hiç mi uyarmadınız arkadaşınızı? Ben babası olarak elimden gelen her şeyi yaptım. En son kendi yanıma aldım. Sonra aldı başını gitti yine. Yine boktan işlere bulaştı."
"Ben düğünden beri görmüyorum," deyip kaçacak yer aradı kendine Aziz.
"Allah, o düğün de yerin dibine batsın. O kazadan sonra bitti bu oğlan. Hayırsız evlat. Sen sen ol ananı babanı üzme. Yaşıyorlar değil mi?"
"Yaşıyorlar amca."
"Biz sizler için yaşıyoruz oğlum. Yüzümüzü bir kere güldür-seniz yeter."
Elinde çay tepsisiyle içeri giren Ayten Hanım, "Tahsin Usta çocuğa nefes aldırmadın, sen kusura bakma oğlum, çok dertli, kimi görse dertleniyor," diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder