Kitabın 244. ve 245. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Kika kaşlarını çattı ve bakışımla buluştu. Bir soru daha sormak üzereydi.
Başka bir soruyla baş edemezdim, bu yüzden saçmalamaya başladım. "Iıı...Evet... Her neyse... Iıı."
"Holly Basker'm doğum günü partisindeki bütün kayakçılar bovling bölümündeki 26 Numaralı Doğum Günü Odası'na gideceklerdir. Mutlu Yıllar Holly Basker!"
Kurtulmuştum.
Kika çevresine bakınarak "Aa. Bu ben oluyorum," dedi.
"Bırak beni Porter. Kolun köpek ölüsü gibi ağır. Sorun ne?" Michelle Gray'in kolundan kurtuldu.
Kika'nın kaşları kalktı. Neyse ki tam o sırada kıkırdayan sınıf arkadaşları pistten çıkınca etrafımız onlar tarafından sarıldı.
"Kika. İşte buradasın. Aman Tanrım. Yüz üstü düşüşümü
gördün mü?" Uzun, koyu renk örgüleri olan bir kız güldü.
Hepsi etrafımızda toplanırken "Aman Tanrım. Benim o yaşlı adamın üstüne düşüşümü gördün mü? Kendimi çok kötü hissettim," dedi bir başkası.
Kızlar bir kıkırdama nöbetine tutuldular. Doğum günü kızı Holly "Ben ikinizi de gördüm," diyerek yüzünü buruşturdu. "Merhaba Jess."
Bayılıp bayılmayacağımı merak ederken küçük katı bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Mutlu yıllar Holly."
"Vay." Holly Kika'ya o kadar yüksek sesle fısıldıyordu ki sanki duyulmak istiyordu. "Bu çocuk çok seksiymiş. Tanıştır bizi."
Gray'den bahsettiğini biliyordum.
"Millet bu benim ablamın sevgilisi ve onun diğer... arkadaşı."
Kika, Gray'le Corey arasında bir yere işaret ediyordu.
Sesinde bir alay mı vardı?
"Her ikisi de... Vay." Holly kıkırdadı. Gray'i sanki bir akvaryumda fîlanmış gibi izliyordu. "Onlar... Siz hepiniz son sınıf olacaksınız, değil mi?" Sesinde saygı vardı.
Corey göğsünü kabartarak "Bildin," dedi.
"Tanrım! Corey, sen tam anlamıyla bir neandertal, yani ilkel insansın." Michelle Corey'nin kolunu yumruklamıştı.
"Ya. Geleceğin liselilerinin bana bu kadar hayran olması benim hatam değil." Corey kızlara göz kırptı. Hepsi yeniden kıkırdadılar.
Karnımın başka türlü bir endişeyle gerildiğini hissettim.
Üç yıl önce ben de tam olarak bu kızlar gibi davranıyor-dum. Son sınıf öğrencilerinden etkilenmiştim. Kendi yaşımdaki çocukların çelimsiz aptallar olduğunu düşünmüştüm. O kadar ki aileme yalan söylemiş, son sınıf öğrencilerinin partisine gizlice girmiş ve son sınıf öğrencilerinin içtiği içeceklerden içmiştim. Hatta gerçek, canlı bir son sınıf öğrencisini üst kattaki boş odalardan birine kadar takip etmiş ve ondan sonra aklımı ve hafızamı yitirmiştim.
Tabii ki hiçbir şey olmamıştı. Deliller öyle gösteriyordu. Safra boğazımdan yukarı doğru ilerlerken titredim. Küçük kız kardeşimin ve onun arkadaşlarının, birkaç ay sonra lise bire başlayacak kadar büyüdüklerine inanamıyordum. Kika'ya şöyle bir baktım. Ben de onun şimdi göründüğü kadar genç miydim? Şimdi ise, Holly Basker'ın öyle olduğunu sandığı kadar büyük ve akıllı mıydım?
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.Başka bir soruyla baş edemezdim, bu yüzden saçmalamaya başladım. "Iıı...Evet... Her neyse... Iıı."
"Holly Basker'm doğum günü partisindeki bütün kayakçılar bovling bölümündeki 26 Numaralı Doğum Günü Odası'na gideceklerdir. Mutlu Yıllar Holly Basker!"
Kurtulmuştum.
Kika çevresine bakınarak "Aa. Bu ben oluyorum," dedi.
"Bırak beni Porter. Kolun köpek ölüsü gibi ağır. Sorun ne?" Michelle Gray'in kolundan kurtuldu.
Kika'nın kaşları kalktı. Neyse ki tam o sırada kıkırdayan sınıf arkadaşları pistten çıkınca etrafımız onlar tarafından sarıldı.
"Kika. İşte buradasın. Aman Tanrım. Yüz üstü düşüşümü
gördün mü?" Uzun, koyu renk örgüleri olan bir kız güldü.
Hepsi etrafımızda toplanırken "Aman Tanrım. Benim o yaşlı adamın üstüne düşüşümü gördün mü? Kendimi çok kötü hissettim," dedi bir başkası.
Kızlar bir kıkırdama nöbetine tutuldular. Doğum günü kızı Holly "Ben ikinizi de gördüm," diyerek yüzünü buruşturdu. "Merhaba Jess."
Bayılıp bayılmayacağımı merak ederken küçük katı bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Mutlu yıllar Holly."
"Vay." Holly Kika'ya o kadar yüksek sesle fısıldıyordu ki sanki duyulmak istiyordu. "Bu çocuk çok seksiymiş. Tanıştır bizi."
Gray'den bahsettiğini biliyordum.
"Millet bu benim ablamın sevgilisi ve onun diğer... arkadaşı."
Kika, Gray'le Corey arasında bir yere işaret ediyordu.
Sesinde bir alay mı vardı?
"Her ikisi de... Vay." Holly kıkırdadı. Gray'i sanki bir akvaryumda fîlanmış gibi izliyordu. "Onlar... Siz hepiniz son sınıf olacaksınız, değil mi?" Sesinde saygı vardı.
Corey göğsünü kabartarak "Bildin," dedi.
"Tanrım! Corey, sen tam anlamıyla bir neandertal, yani ilkel insansın." Michelle Corey'nin kolunu yumruklamıştı.
"Ya. Geleceğin liselilerinin bana bu kadar hayran olması benim hatam değil." Corey kızlara göz kırptı. Hepsi yeniden kıkırdadılar.
Karnımın başka türlü bir endişeyle gerildiğini hissettim.
Üç yıl önce ben de tam olarak bu kızlar gibi davranıyor-dum. Son sınıf öğrencilerinden etkilenmiştim. Kendi yaşımdaki çocukların çelimsiz aptallar olduğunu düşünmüştüm. O kadar ki aileme yalan söylemiş, son sınıf öğrencilerinin partisine gizlice girmiş ve son sınıf öğrencilerinin içtiği içeceklerden içmiştim. Hatta gerçek, canlı bir son sınıf öğrencisini üst kattaki boş odalardan birine kadar takip etmiş ve ondan sonra aklımı ve hafızamı yitirmiştim.
Tabii ki hiçbir şey olmamıştı. Deliller öyle gösteriyordu. Safra boğazımdan yukarı doğru ilerlerken titredim. Küçük kız kardeşimin ve onun arkadaşlarının, birkaç ay sonra lise bire başlayacak kadar büyüdüklerine inanamıyordum. Kika'ya şöyle bir baktım. Ben de onun şimdi göründüğü kadar genç miydim? Şimdi ise, Holly Basker'ın öyle olduğunu sandığı kadar büyük ve akıllı mıydım?
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder