Kitabın 134. ve 135. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.
Bana yaşamak için ne yaptığımı sorduğunuzda resmi cevabım "halkla ilişkiler şirketi işletiyorum" olur. Bunun neyi içerdiğini sorduğunuzda ise işin en önemli özelliğinin yeni mezunlara güçlü metinler yazmayı öğrettiğimdir; çünkü bu cevap bana başarı hissi verir ve böylece özgüvenimi yükseltir.
Buradaki asıl işaret etmek istediğim konu ise yapılandırmanın önemi üzerinde toplanmış olan öğretiyor olmam. Bu gibi bir durum, davanızı mantıklı, dinamik ve ilgi uyandıran bir çerçevede sunma gücüdür, iyi yapılandırılmış metinler vasat bir düzyazıyı bile canlandırabilir. Aynı durum bizim başarı avımızda da geçerlidir. Yapılandırmak özellikle yolculuğumuzda hedeflerimizi tanımladığımız bir sonraki aşama için o kadar önemlidir ki hedef arayışımızda diğer güçsüzlüklerimizin (örneğin, düşük seviyedeki özgüvenimiz) üstesinden gelmemize yardımcı olur.
Bu metinlerde olduğu gibi hedeflerimizin, direkt olarak gittiği merkezi bir amaca ihtiyacı vardır. Bu bizim tüm elementlerimizin doğrultusunda çalıştığı anahtar başarımızdır. Ayrıca eylemlerimizin dinamik, neredeyse kaçınılmaz, bir yol oluşturduğu düzende hazırlanmış ilgi uyandıran bir anlatıma sahip olmaları gerekmektedir. Son olarak da "tersine piramit" diye bilinen tekniktir. Bir makalede bu önceden sonucumuzun sinyalini vermektir: okulda öğrendiğimiz giriş/gelişme/sonuç yönünde ilerleyen yazım tekniğinin tersine çevirerek takip eden paragrafları durumu kanıtlamaya harcamadan makalemizin nasıl biteceğini en önce belirtmektir. Elbette, bu finalde elde edilecek sonucu oraya giden yolu kurgulamadan önce belirlememizi gerektirmesinden dolayı hedef belirlemekle mükemmel bir benzeşme göstermektedir.
Taslağımızı Yaratmak_______________________________
Aslında iki amacı birleştirip hedeflerimiz hakkında bir makale yazmalıyız: başarmak istediğimiz nedir ve bunu nasıl başarmaya niyetliyiz. Bu bizim taslağımızdır; başarı üzerinden özgüven kazanmak istiyorsak, üretmek zorunda olduğumuza dair yazılı bir belgedir. Bir kere başarımızın neye benzediğine dair gerçeğe uygun ve detaylı bir özetini çıkardığımızda onun gerçeğe dönüş-türebilmeyi umut edebiliriz.
Elbette, başarı hedefler olmadan mümkün değildir. Bunlar değerlerimizi destekleyen ve bizlere geleceğimizi uzun vadede görmemizi sağlayan prensiplerimizle bağlantılıdırlar. Ancak daha sonra taslağımız şimdi ile algıladığımız kaderimiz arasındaki boşluğu doldurmalıdır: finaldeki başarımızın neye benzediğinin yanı sıra yapılan her eylemin, hedefin olgunlaşmasına yönelik bir sonraki net adım olmasından emin olunmalıdır.
Sonu Akılda Tutarak Bağlamak______________________
Her ne kadar bu bir çeşit yaratıcı benzetme olsa da hedef belirlemede tersine piramidi savunmada tek başıma değilim. Çok Etkili insanların Yedi Alışkanlığı adlı kitabında Stephen Covey'in bu konudaki çeşitlemesi "sonu akılda tutarak başlamak"tır (bu onun ikinci alışkanlığı).
"Sonu akılda tutarak başlamak, gidilecek yere dair net bir anlayışla başlamak anlamına gelir. Nereye gittiğinizi bilmeniz anlamına gelir ki bu da doğru yöne adım atabilmeniz için şu anda nerede olduğunuzu anlamanızın iyi olacağı demektir," diye yazmaktadır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.Buradaki asıl işaret etmek istediğim konu ise yapılandırmanın önemi üzerinde toplanmış olan öğretiyor olmam. Bu gibi bir durum, davanızı mantıklı, dinamik ve ilgi uyandıran bir çerçevede sunma gücüdür, iyi yapılandırılmış metinler vasat bir düzyazıyı bile canlandırabilir. Aynı durum bizim başarı avımızda da geçerlidir. Yapılandırmak özellikle yolculuğumuzda hedeflerimizi tanımladığımız bir sonraki aşama için o kadar önemlidir ki hedef arayışımızda diğer güçsüzlüklerimizin (örneğin, düşük seviyedeki özgüvenimiz) üstesinden gelmemize yardımcı olur.
Bu metinlerde olduğu gibi hedeflerimizin, direkt olarak gittiği merkezi bir amaca ihtiyacı vardır. Bu bizim tüm elementlerimizin doğrultusunda çalıştığı anahtar başarımızdır. Ayrıca eylemlerimizin dinamik, neredeyse kaçınılmaz, bir yol oluşturduğu düzende hazırlanmış ilgi uyandıran bir anlatıma sahip olmaları gerekmektedir. Son olarak da "tersine piramit" diye bilinen tekniktir. Bir makalede bu önceden sonucumuzun sinyalini vermektir: okulda öğrendiğimiz giriş/gelişme/sonuç yönünde ilerleyen yazım tekniğinin tersine çevirerek takip eden paragrafları durumu kanıtlamaya harcamadan makalemizin nasıl biteceğini en önce belirtmektir. Elbette, bu finalde elde edilecek sonucu oraya giden yolu kurgulamadan önce belirlememizi gerektirmesinden dolayı hedef belirlemekle mükemmel bir benzeşme göstermektedir.
Taslağımızı Yaratmak_______________________________
Aslında iki amacı birleştirip hedeflerimiz hakkında bir makale yazmalıyız: başarmak istediğimiz nedir ve bunu nasıl başarmaya niyetliyiz. Bu bizim taslağımızdır; başarı üzerinden özgüven kazanmak istiyorsak, üretmek zorunda olduğumuza dair yazılı bir belgedir. Bir kere başarımızın neye benzediğine dair gerçeğe uygun ve detaylı bir özetini çıkardığımızda onun gerçeğe dönüş-türebilmeyi umut edebiliriz.
Elbette, başarı hedefler olmadan mümkün değildir. Bunlar değerlerimizi destekleyen ve bizlere geleceğimizi uzun vadede görmemizi sağlayan prensiplerimizle bağlantılıdırlar. Ancak daha sonra taslağımız şimdi ile algıladığımız kaderimiz arasındaki boşluğu doldurmalıdır: finaldeki başarımızın neye benzediğinin yanı sıra yapılan her eylemin, hedefin olgunlaşmasına yönelik bir sonraki net adım olmasından emin olunmalıdır.
Sonu Akılda Tutarak Bağlamak______________________
Her ne kadar bu bir çeşit yaratıcı benzetme olsa da hedef belirlemede tersine piramidi savunmada tek başıma değilim. Çok Etkili insanların Yedi Alışkanlığı adlı kitabında Stephen Covey'in bu konudaki çeşitlemesi "sonu akılda tutarak başlamak"tır (bu onun ikinci alışkanlığı).
"Sonu akılda tutarak başlamak, gidilecek yere dair net bir anlayışla başlamak anlamına gelir. Nereye gittiğinizi bilmeniz anlamına gelir ki bu da doğru yöne adım atabilmeniz için şu anda nerede olduğunuzu anlamanızın iyi olacağı demektir," diye yazmaktadır.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder