25 Ağustos 2014 Pazartesi

Kristal Denizaltı

Kristal Denizaltı, Ahmet Altan tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Everest Yayınları, Deneme, 9786051416243, 144 Sayfa, Mart/2013
Kitabın 58. ve 59. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Bir kadının, daha önce hiç beraber olmadığı bir erkeğin karşısında bluzunun ilk düğmesini çözdüğü bir an vardır; iki insanın arasındaki ilişkinin biçim değiştirdiği, kısa ya da uzun sürecek bir serüvenin, başladığı, arkasında ne tür nazların saklandığının bilinmediği mahremiyetin kanatlarının açıldığı o an genellikle en hızlı geçilen, tadı en az çıkarılan duraktır.
Birikmiş arzuların her türlü bendi çökerterek hayata doğru püskürdüğü o an, duyulan istekle telaşlanmış bir aceleciliğin kurbanı olunur; günahkâr bir törenin belki de en heyecan dolu, en görkemli parçası, biraz önce yaşanmış olanların yarattığı istek ve biraz sonra yaşanacak olanların yarattığı özlem arasında, hak etmediği bir özensizlikle atlanır.
Üstelik, o anın bağımsızca ortaya çıkmasına da izin verilmez.
Bütün yasakları, bütün kuralları, kalabalıkların kurduğu bütün köprüleri yıkan ilişkilerde bile "ilk düğme"nin açıldığı ana varmak için yine de haritası daha önceden çıkartılmış yollardan, kurallardan, köprülerden geçilir.
Erkekleri daima biraz çocuksu, biraz saf, biraz şaşkın bulan kadınların belki de en çocuksu, en saf ve en şaşkın hallerim ortaya koyan o tuhaf sorunun, bir erkeğin asla sormayacağı, sormayı aklından bile geçirmeyeceği, "Beni benim için mi, yoksa vücudum için mi istiyorsun?" sorusunun cevabının kadınların istediği biçimde verilebilmiş olması için sevişmenin sihirli "dua"sının daha önceden yapılması, erkeğin kadına kendini beğendirebil-mek amacıyla çeşitli gösterilerde bulunması, kadınla ilgili duygularını incelikle dile getirmesi, kadını vücudu için değil de onun varlığı için istediğini birlikte yenen yemeklerle, yapılan konuşmalarla kanıtlaması gerekir.
Kalabalıkların tüm kurallarını çiğnemeye hazır bir kadın bile ilk düğmenin açılmasından önce bu kuralların yerine getirilmesini bekler; bunlar yapılmazsa, yaşanacak olanlar "ucuz ve çirkin" olacaktır.
 Kendisini "kendim ve vücudum" diye ikiye bölen kadının, aslında çok sevdiği, aynanın karşısında uzun uzadıya incelediği, beğenmediği kısımlarını bin bir giyim hilesiyle saklayıp beğendiği bölümlerini ustalıkla gözler önüne serdiği vücudunu, o ilk düğme açılmadan önce hiç fark etmemiş gibi yapması beklenir erkekten. Vücudu sanki kadının rakibidir.
O vücuda elbette hayran olunmalı, o vücuda tapınılmalı ama ilk düğme açılmadan önce asla ondan söz edilmemeli, ona bakılmamak, onunla ilgilenilmemelidir.
Bir kadına göre, "ilk düğme çözülmeden" önce onun vücudunu arzulamak, onun vücudunu istemek, o vücuttan hoşlanmak, onu aşağılamak, onu o eğlenceli oyunun eşit bir tarafı olmaktan çıkartıp oyunun kendisi yapmak, onunla oynamaktır.
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder