14 Eylül 2014 Pazar

Begüm Bir Devrimin Ruhu

Begüm Bir Devrimin Ruhu,  Kenize Mourad tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Everest Yayınları, Roman, 9789752898752, 311 Sayfa, Eylül/2014
Kitabın 204. ve 205. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

İsyan yavaş yavaş ülkenin kuzeydoğusuna yayılıyordu. Hindistan'ın kalbi olan Maratha bölgesi ayaklanma hazırlığındaydı.
1857 Ağustos'u boyunca, Kalküta'daki Genel Vali, subaylarıyla hiç haberleşemedi. Telgraf hatları kesikti ve Bihar bölgesindeki ayaklanma, habercilerin işini imkânsız hale getirmişti. Sömürge Valisi bu nedenle kararlarını körü körüne alıyordu.
Hintliler ise rüzgârı arkalarına almışlardı. Fakat İngiliz takviyesi ile Bombay ve Madras ordularının İngilizlere sadık kalan birlikleri, ülkenin ortalarına doğru ilerlemeyi sürdürüyorlardı. Asiler artık ellerini çabuk tutmak zorundaydı. İngirizleri def etmenin tek yolu, isyanı ülkenin güneyine ve batısına yaymaktan geçmekteydi. Ama o bölgelerdeki prenslerin çoğu kararsızdı ve en büyükleri de İngilizlerin tarafındaydı.
Özellikle de Bhopal'in kadın hükümdarı... Hazret Mahal'in bütün çabalarına ve kendi tebaasının ayaklanma isteğine rağmen, asilerin tarafına geçmeyi reddediyordu. Begüm İskender de, politik bir meselenin yükünü taşımaktan kaçınmak konusunda aynen annesi gibi gayet yetenekliydi, İngilizlerin başarısına yatırım yapmıştı.
Dekkan Sultanlığı'nın en büyük eyaleti olan Haydarabad'ın da çoktan isyan saflarına katılması gerekirdi. Camilerde ayaklanma üzerine vaazlar veriliyordu. İşgalcilerin talihi bu bölgede yaver gitmişti, eyaletin nizamı bir süre önce ölmüştü, halbuki hayatta olsa birkaç yıl önce topraklarının büyük bir bölümüne ordunun masraflarını çıkarma bahanesiyle el koyan İngilizlerden intikam alma fırsatını asla kaçırmazdı. İsyan yayılmadan birkaç ay önce yerine geçen oğlu ise, bir İngiliz hayranı olan Başvezir Salar Cung'un etkisindeydi. Cung bölgedeki asilerin elebaşlarını tutuklamakla kalmamış, bir de İngilizlere teslim etmişti.
General Nicholson komutasındaki üç bin kişilik takviye birliği 14 Ağustos'ta Delhi'ye varmıştı, yeni bir takviye beklerken de şehri kuşatma altına almıştı. Sömürge Valisi şehri yeniden ele geçirebilmesi için olabildiğince çok asker yollamıştı. Gerçekten de ayaklanma, Delhi'nin yeniden Büyük Hint-Türk İmparatorluğu'nun başkenti haline gelmesiyle başlamıştı ve kuzeydoğudaki isyanın yazgısı da Delhi'ye bağlıydı. Pencap'ın ve ülkenin merkezinin kaderi de aynı şekilde; zira bu bölgeler ayaklanmamış bile olsalar İngilizler artık bu bölgeleri ellerinde tutmakta güçlük çekiyorlardı. Eğer iki yüz yıllık bir ihtişamın merkezi olan başkent yeniden harekete geçerse, ardından bütün eyaletler yabancıları def etmek için tek bir yumruk haline gelebilirdi.
Gizemli, suskun ve devasa bir adam olan John Nicholson birkaç hafta İçinde efsaneleşmişti. Peşaver'den yola çıktığı mayıs ayından bu yana acımasızlığının ünü tüm ülkeye yayılmıştı, askerlerinin en uç zulümlerine bile müsaade ediyordu.
Ama askerler arasında en acımasız olanlar Sihlerdi. Rehinelerini kazığa oturttukları anlatılıyor, şişe geçirdikleri çocukları ana babalarının gözü önünde kızarttıkları söyleniyordu. Gerçek ya da değil, üstleri hiçbir aşırılıklarına müdahale etmiyorlardı. Avrupalı kadın ve çocukların katledilmesinden beri, Hintlilere yok edilmesi gereken vahşi hayvan muamelesi ediliyordu.
İngiliz askerleri için "intikam" artık İncil tarafından verilen bir hakti, savaş "iyi" ile "kötü"nün savaşıydı. İsyanın bastırılması da Haçlı Seferi haline gelmişti. Kanpur katliamından beri Londra ve Kalküta gazeteleri iyice zincirinden boşanmıştı:
"Yıkılan her kilise için elli camiyi yok etmek gerekiyor. Öldürülen her Hıristiyan için bin asiyi İdam etmek gerekiyor," diye yazıyordu The Times.
Charles Dickens bile işi, "Hindistan'da başkumandan olmak İsterdim," demeye kadar vardırıyor ve devam ediyordu: "Bu Doğulu ırkı dehşete sürükler ve Tanrı'nın emri üzere, bunca vahşet yapabilen soylarını dünyadan silmek için elimden ne geliyorsa yapacağımı ilan ederdim."
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder