3 Eylül 2014 Çarşamba

Hayallerini Yak Evi Isıt

Hayallerini  Yak Evi Isıt, Cezmi Ersöz tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |   Alfa Yayınları, Öykü, 9786051069265, 110 Sayfa, Eylül/2014
Kitabın 70. ve 71. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

Yaralısın... Yaralıyım... Çünkü yaşıyor olmak, bazı kalpleri yaralar. Bu hayatı böyle çırılçıplak görmek, hiç korunmadan ona öylece ve yıllarca maruz kalmak, yaralar bazı insanları...
Yara açıktır ve hep içerilere işler. Hayati senin gibi görmeyenlere anlatsan, dinlemezler; dinleseler, inanmazlar: "Biz öyle görmüyoruz, senin ruhun hasta,' derler. Kendin gibi birini bulana kadar hastasındır....
Evet, aşk yoksa, hayat hep bir akşamın oluşu gibidir, ömrün anlamsızlığı o kızıl, o düş yorgunu ışıklar gibi vurur yalnızlık pencerene. Kalbindeki yaranın acısı, o yürek yanması, daha da büyür. Oysa dışarıda küçümsenir duyguların, alaya alınır gözyaşın. Çünkü kalkınma, güçlenme zamanıdır. Binalar yükselir, çelik kablolar sarar şehri. Yatırımlar büyür. Gelişme hızlanır, uğultular yükselir ve herkes gizlice evinin altına derin siperler kazar. Duygular, anılar. sayıklamalar, tuhaf rüyalar, her şeyi bırakıp bir eve, bir adaya, uzun bir yola kapanma düşleri gömülür içine telaşlı bir nefretle.
Gömülür, gömülür en derine insana kendisini hatırlatan her şey.
En yakın arkadaşın beyaz adam olur, ben Kızılderili kalmaya inat ettikçe. Ailen sömürgeci efendilerin olur sen siyah olduğunu saklamazsan. Topraklarından, vatanından sürmek ister seni iktidara göz diken iş arkadaşların. Savunursun yaralı kalbini, savunursun gözyaşını...
Şimdi güçlenme zamanı, şimdi kalkınma zamanıdır onlara göre, ilerlemek, kendini kanıtlamak ve "adam olmak" için onlar gibi olmalısındır.
Büyümek denir adına, benliğini içeri, çok daha içeri çekersin. Saklarsın yaralı kalbini, gözyaşını içine akıtırsın. Perde üstüne perde çekersin kimsesiz odanın penceresine. Perde üstüne perde çekersin çocuksu düşlerine, aykırılığına, içinden konuşmalarına...
Kapalı kapılar ardında ararsın hakkını. Büyük, küçük, ödünlere bölersin hayatını. Uzlaşarak, susarak, görmezlikten gelerek, sıranı bekleyerek ilerlersin. Zehirlene zehirlene, adım adım, batarak...
"Alternatifin yok," derler, "Gidecek yerin yok," derler, "İnsanlar unutkan," derler. "Aç kalırsın kapını kimseler çalmaz. İşsiz ve parasız kalırsan seni gören insanlar yollarını değiştirir," derler. "Bozma oyunu, her yer böyle, hem hep birlikle güçleniyoruz, sus ve sıranı bekle!" derler.
Büyümek derler adına, kuşlardan, mevsimlerden, deniz kıyılarında özgürlükten, düşlerden, sokaklardan bile korkuturlar insanı. "Duygusallık kesin sonuç vermez, bize kesin sonuçlar gereklidir," derler. Somut, nesnel, elle tutulur olmalıdır her şey...
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder