2 Eylül 2014 Salı

Lüzumsuz Adam İshak Alaton

Lüzumsuz Adam İshak Alaton, Mehmet Gündem tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da % 30 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. |  Alfa Yayınları, Otobiyografi, 9786051066653, 491 Sayfa, Ağustos/2014
Kitabın 262. ve 263. sayfalarından  tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

YALNIZIM AMA YALNIZLIK HİSSETMEM
Kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim. Üzeyir'le çok yakın bir kardeşliğim vardı ama yalnızlığımı hissedeceğime, sorumluluğumu daha çok idrak etmeye başladım. Çünkü iki liderden biri gitti. Öbürü "iki misli yük altında şimdi" diye kendi kendimi şartlandırdım. Zaten olması gereken de buydu.
Kendime dedim ki:
Hayat zannedildiği kadar uzun değil.
iyi ki vaktinde işi profesyonellere bıraktım.
İyi ki lüzumsuz olabilme yoluna girdim.
İyi ki özgürleşip ağırlıklarımdan kurtuldum.
iyi ki tek bir kimlikle, işadamı kimliği ile kendimi sınırlamadım.
iyi ki toplumsal sorumluluklara yöneldim.
iyi ki yalnızlığı keşfettim.
Bu yalnızlık, sokaktaki insanın kendini yalnız hissetmesi yalnızlığı değil. Kendini bulma, kendine ulaşma yalnızlığı. Felsefî anlam-da yalnızlık, müthiş bir zenginliktir. O bakımdan yalnızlığı bir içe
dönüş olarak görüyorum.
Bu benim hayat boyu tatbik ettiğim bir metodolojidir.
Bütün sıfatlardan arınarak kendine dönmek, kendi vicdanınla baş başa kalmak ve kendine hesap vermek.
Amerikalı bir felsefeci var, Abraham Maslow.
Bu adam insanı motive eden dinamikleri analiz ediyor ve bunları beş kademeye bölüyor.
Birinci kademe, en basit ihtiyaçlar.
İkinci kademe, biraz daha gelişmiş ihtiyaçlar, güven arayışı.
Üçüncü kademe, sosyal ve toplumsal arayışlar.
Dördüncü kademe, bir yarışa giriş, toplumda liderlik arayışı ve daha iyi olmak.
Beşinci kademe ise müthiş bir şey, insan yalnızlığa terfi ediyor. Sadece kendisi ile yarışır hale geliyor insan.
Artık tek hedefin var, sadece daha iyi insan olmaya uğraşıyorum.
Ben o faza girdim uzun yıllardan beri.
ÖLÜME GİDİYORUZ...
Ölümden korkmuyorum, basit bir inancım ve mantığım var;
Diyorum ki: Allah beni seviyor ve çektirmeden davet edecek. Beni süründürmeyecek, diyorum. O gün gelince, beni çağıracak ve diyecek ki: Tamam, gel.
Bir anda olacak her şey.
Bu, bir inançtır.
Böyle düşünmek bilinçli bir beyin yıkamadır.
Böylece beni bir anda çağıracağını bildiğime inanarak diyorum ki:
O an ben öldüğümü de bilmeyeceğim. Öldüğümü bilmediğimde benim için acı da yok. Haaa, kalanların bazısı, az veya çok üzülecek ve ağlayacak.
O yüzden ben ölüm denilince, eyvah öleceğim diye üzülmüyorum.
Dünyaya gelmek aynı zamanda ölüme yürümek demek...
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder