30 Nisan 2014 Çarşamba

Çanakkale Olmasaydı O Olmasaydı

Çanakkale Olmasaydı O Olmasaydı, Orhan Karaveli  tarafından yazılmıştır. http://kitapgalerisi.com'da %20 İndirim ve aynı gün kargoya teslim avantajıyla alabilirsiniz. | Doğan Kitap, Biyografi, 9786050919202, 205 Sayfa, Mart/2014
Kitabın 132. ve 133. sayfalarından tanıtım amaçlı alıntı yapılmıştır.

İstanbul'da Bir İsveç Sarayı kitabının yazarının yukardaki satırlarını okuduktan sonra insan İsveçli diplomatların "Anadolu Hareketi" hakkında ne kadar erken ve ne kadar doğru bir teşhis koyduklarını görüyor ve savaş alanında Mustafa Kemal'i tanıyan Ataşemiliter af Wirsen'in bunda acaba rolü olmuş mudur diye düşünmekten kendini alamıyor:
(İstanbul'daki) İsveç temsilcisi Anckarsvârd, Türklerin yabancı işgaline karşı Anadolu'da etkin bir direniş başlattıklarını bildiren "Kolmodin raporu"nu ülkesine gönderdi. Bu, Mustafa Kemal Paşa ve onun tarihi rolü hakkında Stockholm'e gönderilen ilk diplomatik rapordu. Kolmodin ile af Wirsen, İstanbul'da olup da Mustafa Kemal'in Anadolu'daki seferberliği hakkında somut bilgiye sahip olan pek az Avrupalı arasındaydılar. Aynı şekilde ve bağlantıları vasıtasıyla, Temmuz 1919'da yapılan Erzurum Kongresi'nin "Türk milleti bölünmezdir; Türk topraklarında hiçbir Rum ya da Ermeni devleti hoş görülmeyecektir" ve Eylül 1919'da-ki Sivas Kongresi'nin "Türkiye bütün Arap eyaletlerini bırakmıştır, yeni devlet Anadolu ile Avrupa'daki Türk topraklarıyla sınırlı olacaktır" şeklindeki son derece önemli kararlarını da anında Stockholm'e bildirmeyi başardılar.
"Mustafa Kemal Anadolu topraklarında Türk ulus-devleti'ni yaratıyor"
Af Wirsen anılarında, İsveç temsilciliğinin siyasal raporlarının pek çoğunu kaleme almış bulunan Johannes Kolmodin'in her tür duygusallıktan uzak biri olduğunu da belirtiyor. Saray ve İstanbul'daki başka ülke diplomatları Mustafa Kemal'i "Anadolu haydudu" sözleriyle tanımlarken Johannes Kolmodin, Mustafa Kemal'in Osmanlı monarşisine yönelik eleştirilerine de sempati duyuyordu.
İsveç temsilciliği Kolmodin'in kaleminden çıkmış 19 Nisan 1921 tarihli raporda Avrupa'da bir haydutlar çetesi gözüyle görülen Ankara Hükümeti'ni "milletin meşru ifadesi" olarak tarif ediyor; 14 Temmuz 1921 tarihli raporunda ise şöyle diyordu:
Osmanlı Hanedanı'nın bir vakitler mağrur bir imparatorluk kurduğu Anadolu topraklarında Mustafa Kemal şu sıralar Türk ulus-devletini yaratıyor.
Genç Mustafa Kemal'in savaşın kaderini belirleyecek düzeydeki başarıları kimi yabancıları da etkilerken kendi hükümeti tarafından ne denli saklanmaya çalışılırsa çalışılsın gören
gözler görüyor, duyan kulaklar duyuyordu. Hayranlık dolu subay ve er mektupları ve anlatılanlar O'nun, o tarihe kadar hemen hiç bilinmeyen farklı ve üstün kişiliğini Anadolu'nun en uzak köşelerine kadar taşıyordu.
Devrin Türk yazarlarından Çanakkale yorumları
18 Mart 1915 günü kazanılan deniz zaferi ve 25 Nisan 1915 günü başlayıp 10 Ocak 1916 tarihine kadar sürüp giden kara savaşları hakkında o zamanın ünlü kalemleri neler yazıyordu?
Yalnız Osmanlı döneminde değil Cumhuriyet Türkiyesi'nde de gazeteci olarak hayli tartışmalı bir yeri olan Ahmet Emin (Yalman, 1888-1972) Bey, millet gücünün yüzyıllardır görmezden gelindiğini ve israf edildiğini belirterek şöyle diyordu:
"Millet gücünü tanımak"
Biz o millet gücünü daha önce tanımadık. Onu, çağa uygun örgüt ve araçlarla desteklemek şöyle dursun korumayı bile düşünemedik. Cehalet ve bağnazlığın etkisi altında baltaladık. Çanakkale gözlerimizi açarsa muazzam devletlerin müthiş savaş gücüne çıplak göğüs-leriyle karşı çıkan kardeşlerimizin kanlan boş yere akmamış olur. Dün, özverileriyle başkentimizi ve varlığımızı korudukları gibi yarın da kendimize güvenmemizin ve ileri gitmemizin kapılarım açarlar...
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.

kitap

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder