
"Eski bir fotoğraftaki eskimiş bir yüz kadar aşina, sanki bu kayalıklardan, güneş siperliğinin göglgesindeki bütün o fundalıklardan ve sapsarı kumları beyaza boyayan o kalpsiz, masmavi denizden, görkemli uçurum banketlerinden aşağı akan vadinin bütün o dereciklerinden, şu ta uzaklardaki mavi çayırlardan ayrılalı beri bir milyon yıl geçmiş gibi, son birkaç gün boyunca sırf insanların küçücük yüzlerine ve ağızlarına baktıktan sonra bu kocaman, iniltili kabarışı görmek öyle şaşırtıcı ki - Sanki doğanın kendisine özgü devasa, cüzzamlı bir yüzü var, canavar gibi burun delikleri, gözlerinin altında koskoca torbaları ve beş bin cip steyşın vagonu sonra da on bin Dave Wain ile Cody Pomeray'i daha bir ah çekmeden ya da hayıflanamadan yutmaya yetecek denli büyük bir ağzı - İşte hepsi orada, vadimin her bir mahzun çizgisi, gedikleri, işte gene Mien Mo dağının dorukları, yüksek şevli yollarımızın altındaki hülyalı ağaçlıklar, şaka değil bu, ansızın sevgili Alf'ın ta uzaklarda, öğle sonrasında ağılı çitlerinin oralarda otladığını görmekteyim - İşte şurada da deremiz, sanki başka yerlerde hiçbir şey olmuyormuşcasına coşmakta ve gündüz vaktinde bile diplerindeki dolaşık otlarıyla nedense karanlık ve acıkmış gibi görünüyor."
- Yol devam ediyor... Big Sur!
(Görselde, Kerouac'ın bir süre yaşadığı kulübe, Kaliforniya'da bir yerde.)
Bu kitabı KitapGalerisi'nden bu linke tıklayarak satın alabilirsiniz.
kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder