11 Temmuz 2013 Perşembe

Kolektif Kitap'tan Murat Oğurlu Röportajı

# Kolektif Kitap'tan Murat Oğurlu Röportajı #

Kolektif Kitap bizim yakından takip ettiğimiz ve çok sevdiğimiz bir yayınevi. Yayımladıkları kitaplara herhangi bir okurun ilgisiz kalması mümkün değil. Yeter ki Kolektif Kitap'ın yayımladığı kitaplardan haberiniz olsun. Bunun için Kolektif Kitap'ın Facebook ve Twitter sayfalarını takip edebilirsiniz.

Kolektif Kitap'ın yayın yönetmeni Murat Oğurlu ile keyifli bir röportaj yaptık. Biz sorduk o içtenlikle cevapladı. Bakın Kolektif Kitap'ta neler oluyor...


1) Merhaba, Kolektif Kitap ilk kitabını 2012'de yayımlayan yeni ve dinamik bir yayınevi. Geçen bu bir yıllık sürede yaşadığınız heyecanları bizimle de paylaşır mısınız?

Uzun zamandır aklımızda olan bir projeydi Kolektif Kitap ve açıkçası işin en heyecan verici tarafı kitapların nasıl bir tepkiyle karşılaşacağıydı. Pek çok yayınevinin “riskli” bulacağı projeleri denemeyi tercih ettik genel olarak. Bunların başında da Grafik Kanon geliyor. 190 edebi eserin çizgi roman uyarlamasından oluşan kapsamlı bir antoloji ve aynı zamanda yoğun emek de isteyen bir çalışma. İlk iki cildini ABD’nin hemen peşinden dört ay gibi kısa bir arayla okurla buluşturabilmek ve teknik olarak orijinalinden daha iyi bir kitap üretmiş olmak (eserin ABD’li yayıncısı Seven Stories Press’in iltifatıdır) oldukça heyecan vericiydi.

2) Kolektif Kitap'ın kuruluşunu, amacını, logonuzu kısaca anlatır mısınız?

Medya araçlarının tamamının bu kadar kolay kontrol edilebildiği bir dünyada farklı fikirlere ulaşabilmenin neredeyse tek yolu kitap. Bizi de yayınevi kurmaya iten temel sebep bu aslında. Anlamlandırmaya çalıştığımız hayata dair “biraz daha bilgi” edinebilmek, kolektif hafıza, bilinç ve kolektif yaşam için gerekli kültürel birikimin oluşmasına katkıda bulunmak.

Bir kitabın okuruyla bir hayatı vardır. Merak ederek, farkında olarak, hatırlayarak, unutmayarak geçen her ömrün tarihi mutlaka kitaplardan oluşur. Ve bunlar kitabı eşsiz kılar... Kolektif Kitap, hem içerik hem de estetik bakımdan kitaba layık olduğu saygıyı göstermek üzere çıktı yola.

Logomuzun ne olacağı ilk karar verdiğimiz şeydi. En başından beri fil olmasını istiyorduk. Karanın en büyük memelisi ama otobur, iletişim özellikleri oldukça gelişkin, empati kurabilen ve büyük topluluklar halinde yaşayan bir canlı türü. Eğer yayınevinizin adı Kolektif ise logonuz fil olmalı.


3) Kolektif Kitap yayımladığı kitapları hangi kriterlere göre seçiyor? Şu ana kadar roman da bastınız, çocuk kitabı da, grafik roman da, felsefe metinleri de, şiir de...

Açıkçası belirli bir bakış açısıyla her alanda kitap yayımlamaya devam edeceğiz. Aslında pek çok yayınevinde bunu görmek mümkün. Yeni bir yayıneviyiz ama uzun soluklu bir planlama yaptık ve “bulaşacağımız” alanları da en başından belli etmek istedik. İlk kitaplarımızı belirlerken de özellikle sosyal bilimler ve bilim alanında iyi başlangıç kitapları üretmeyi hedefledik ve bunu sürdüreceğiz. Modern Dünyaya Yön Veren 50 Düşünür, Dünyayı Değiştiren 100 Fikir, Kayıp Kaşık, Seks ve Ceza, Hayali Söyleşiler (Freud, Picasso, Einstein ve Shakespeare) serimiz bu anlayışla tercih edilen kitaplar oldu. Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış serimizde olduğu gibi biraz daha uzmanlık gerektiren alanlarda da kitap üretmeye devam edeceğiz.

İnsanlığın kendini ifade etme aracı olarak yazıdan da eski olan resim sanatını ise çok önemsiyoruz. Edebiyatla resim sanatı uyumu yakaladığında çok başarılı eserler çıkabiliyor ortaya. Resimli Başyapıtlar ve Grafik Kanon gibi kitaplar bizim için o yüzden çok önemli. Her alanda kitaplarımızı seçerken farklı bir bakışı açısı ve yenilik arıyoruz, özellikle edebiyatta.

4) Yeni bir yayınevi olarak fiyatı oldukça yüksek olan Grafik Kanon serisini basmaya nasıl cesaret edebildiniz? Gerçekten bravo!

Sağolun. Bunda samimiyim, hiç tereddüt etmedik. Ekim ayında seriyi tamamlıyoruz. Grafik Kanon’un neden bu kadar önemli bir çalışma olduğu o zaman daha iyi anlaşılacak sanırım. Levent Cantek Radikal Kitap’taki yazısında “uygarlık tarihi” diye bahsetmişti Grafik Kanon’dan. Gılgamış Destanı’ndan günümüze kadar dünya tarihinin öne çıkan 190 edebi eserinin çizgi roman uyarlamasını yayımlamak bizim için de çok önemli.


5) Türkçe kitaplarda ne durumdasınız? Şu ana kadar Evvel Sevda İçinde ve Yeryüzüne Rest bastığınız Türkçe kitaplar oldu. Kitap dosyasını hazırlayan biri de size başvurabilir mi?

Yeni bir yayınevi olmamıza rağmen epey bir dosya geliyor ve açıkçası çeviriden daha fazla önemsiyoruz. Önümüzdeki dönemlerde Türkçe eserlerin yayınlarımız arasında daha fazla yer alacağını söyleyebilirim.

6) Kendinize örnek aldığınız yayınevleri var mı, yurt içinde ya da yurt dışında?

Çeşitli özellikleriyle takdir ettiğimiz, beğendiğimiz pek çok yayıncı var, hem yurtiçinde hem de yurtdışında. Ama örnek aldığımız bir yayınevi olduğunu söylemem zor.

7) Ülkemizde kitapların hâlâ istenilen düzeyde bir satış grafiği yakaladığını söyleyemiyor kimse. Siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kitap satışlarının istenen düzeyde olmaması biraz kapsamlı bir konu aslında. Pek çok sebebi var ama bizim haliyle kendi eksikliklerimizle ilgilenmemiz gerek. Öncelikle çok fazla kitap yayımlanıyor ve bu durum kitapların yeterince özenle hazırlanmaması, tanıtılmaması, sergilenmemesi ve doğal olarak da satılamamasına yol açıyor. Son 5 yılda 167 bin, sadece 2012’de 42 bin çeşit kitap yayımlandı. Kitap yayımlama çeşitliliğinde dünyada ilk on, okuma oranında doksanıncı sıralardayız. Bu açı farkının kapanması gerek. Daha az ama daha nitelikli kitaplar yayımlamalıyız. Sonuçta asgari ücretin sekiz yüz lira olduğu, insanların en temel ihtiyaçlarını bile karşılarken büyük sıkıntılar çektiği bir ülkede yaşıyoruz. Sektörün yükü çok sınırlı bir okur kitlesinde ve bu durum epey bir zaman değişmeyecek gibi.


8) Kitaplarınızın nitelikli olduğu küçük bir araştırma sonunda hemen anlaşılıyor. Sırf satsın diye kitap basmayacağınız belli, ki bu bizce çok güzel bir yayın politikası. Peki bu nitelikli kitapları okurlarınıza tanıtabildiğinizi düşünüyor musunuz? Yoksa küçük bir kesim tarafından mı biliniyorsunuz?

Yeterli değil ama kitaplarımızın özenli olmasının faydalarını gördük açıkçası. Görece biraz daha farklı fikirler ihtiva eden ve özenle hazırlanmış kitaplar basının da ilgisini çekti. Bir yılda Radikal Kitap’ta iki defa kapak olduk örneğin (Grafik Kanon ve Seks ve Ceza isimli kitaplarımızla). Yeni bir yayınevine göre hiç fena değil aslında ama henüz geniş kitleler tarafından bilinen ya da takip edilen bir yayınevi değiliz. Yayımladığımız kitapların bir kısmı daha iyi tanıtılabilseydi çok ciddi satış rakamlarına ulaşabilirdi; ama bunun için gerçekten “sıkı” bir reklam bütçesi oluşturmanız gerekiyor ki bizim tercih edebileceğimiz bir yol değil. Satışı saman alevi gibi parlayan kitaplar yerine bir kitabevinin rafında sürekli bulunması gereken kitapları tercih etmeye çalışıyoruz; bu durumda da ana akım medyanın dikkatini reklam bütçesi olmadan çekmeniz mümkün olmuyor.

9) İlk yılınızı geride bıraktınız, Kolektif Kitap önümüzdeki yıl hangi kitapları yayıma hazırlama aşamasında?

Yine pek çok farklı türden kitap yayımlayacağız. Grafik Kanon’un üçüncü cildi bu sonbahar çıkacak. Johnny Depp’in başında olduğu Infinitum Nihil’den çıkan Woody Guthrie’nin The House of Earth’ü, Maximillian Ponder’ın Muteber Beyni’nin yazarı J. W Ironmonger’ın ikinci kitabı The Coincidence Authority, Amerikalı yazar Lydia Millet’in My Happy Life adlı romanı ve Love in Infant Monkeys adlı öykü kitabı, Matt Haig’in The Humans’ı, Lars Iyer’in ilki Mayıs ayında çıkan üçlemesinin diğer kitapları Dogma ve Exodus, Rainer J. Hanshe’nin The Abdication’ı, Diane Broeckhoven’ın A Day with Mr. Jules’u, Peter Heller’ın The Dog Stars’ı, Brom’un Peter Pan’in öyküsünü bambaşka bir şekilde aktarıp resimlediği The Child Thief, Chris Beckett’ın bu sene Arthur C. Clarke Ödülü’nü alan Dark Eden’ı, çocuk okurlar için Michael Erb’ün hava durumu dedektifi bir çocuğun öyküsünü anlattığı Kelvin McCloud and the Seaside Storm’u yayın programımızdaki edebiyat kitaplarından.

Edebiyat dışında ise W. J. T Mitchell, Bernard E. Harcourt ve Miachael Taussig’in üç farklı incelemesinin yer aldığı Occupy, Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış serimizde yer alan Baudrillard, Deleuze, Derrida; Philip Ball’un bilim dünyasını keşiflere iten “merak”ı konu eden Curiosity’si, daha önce yayımladığımız Kayıp Kaşık’ın yazarı Sam Kean’in DNA’nın tarihini incelediği The Violinist’s Thumb, David Hendy’nin ses ve gürültünün tarihini kaleme aldığı Noise’u, Stephen Lowenstein’ın önemli yönetmenlerle ilk filmleri üzerine yaptığı röportajlardan oluşan My First Movie’si, Margaret Atwood’un bilimkurgu ve hayal gücü ikilisi üzerine yazdığı In Other Worlds: SF and the Human Imagination’ı, Mason Currey’nin ünlü sanatçılarla yazarların günlük çalışma ritüellerini bir araya getirdiği Daily Rituals’ı, Routledge’ın film türlerinin incelendiği Routledge Film Guide Books adlı yedi kitaplık serisi yayın programımızda yer alıyor.

10) Bu röportajın ulaştığı herhangi bir okur için hiç bilinmediğinizi varsayarsak, sizi hiç bilmeyen bir okura kendinizi nasıl ifade edersiniz?

Kolektif bilinç, kolektif hafıza, kolektif yaşam adına daha çok kitap...

--- KitapGalerisi adına Tuna Bahar



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder